GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:25
Tarih:01.12.2021

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi selamlıyorum.

Teklifin 10'uncu maddesi üzerinde söz aldım.

Aslında teklifi bütünen, hem muhalefetin olumlu gördüğü maddelerini hem de olumsuz gördüğü maddelerini ele aldığımızda, artık tasınızı tarağınızı toplayıp yolculuğa hazırlandığınızın göstergesi olarak değerlendirmek gerekiyor.

Özellikle, tekliften çektiğiniz limanların işletmelerinin sürelerini uzatmaya dönük maddeyi, aslında hepimiz biliyoruz ki en kısa zamanda tekrar bir teklife ya da bir torbanın içerisine yeniden atacaksınız yani bir takiye durumu olduğu görülüyor, genel olarak pratiğiniz böyle olmuştur, bundan vazgeçtiğinizi düşünmüyorum. Bir liman kentinin vekili olarak bunu da esefle karşıladığımı, artık Mersin Limanı'nı uyuşturucunun durağı hâline getirdiğinizi de buradan söylemek istiyorum ve bunun takipçisi olacağımızı da belirtmek istiyorum. TRT'deki katkı payı kesintisinin bu maddeler içerisinde olumlu olarak görünen yanını da bir seçim yatırımı olarak ele aldığınızı da düşünmek gerekiyor. Yani iki yönlü ele aldığımızda, artık yolcu olduğunuzun, seçimin olması yönündeki tüm taleplere artık mecburen kayıtsız kalmayacağınızın da göstergesi.

Değerli arkadaşlar, yakın bir zamanda Mersin'de bir miting yaptık. Biz, Cumhuriyet Meydanı'nın AKP'ye tahsis edildiğini bildiğimiz için Cumhuriyet Meydanı üzerinde durmadık. Eski "Tevfik Sırrı Gür Stadyumu" denilen yere başvurumuzu yapmıştık ama şunu çok iyi biliyoruz ki 12 Eylülde Erdoğan orada bir miting yaptı.

ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - O, toplu açılış töreniydi.

FATMA KURTULAN (Devamla) - Ondan sonrası muhalefete yasak.

ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) -Toplu açılış töreni o, miting değil.

FATMA KURTULAN (Devamla) - Konuşmayın lütfen oradan.

Biz bu miting süresi boyunca sevgili arkadaşlar, halk ekmeği kuyruğunda olan vatandaşları ziyaret ettik, pazar semtlerinde akşam altıdan sonra çöplere bırakılan meyve ve sebzeleri toplayan vatandaşları çok ziyaret ettik. Siftah yapamayan esnaflara çok çok ziyaretlerimiz gerçekleşti. Tarlada çalışan, emeğinin karşılığını alamayan, çifte sömürüye maruz kalan kadınları ziyaret ettik; işsiz, geleceksiz bıraktığınız gençleri çok ziyaret ettik. Gençlerin selamları var herkese, şunu diyorlar: "Meclise bizim selamımızı söyleyin; muhalefete, özellikle, HDP'ye selamımızı söyleyin. İlk defa oy kullanacağız; bu oylarımızla, bizim oylarımızla on dokuz yıldır AKP'nin bu halkın, milletin yakasına yapışma durumuna son vereceğiz." Haberiniz olsun sevgili HDP'li yoldaşlarım. (HDP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, aynı zamanda, devamında burada biz çok sayıda kadın arkadaşla görüştük. Elbette ki biliyorsunuz, 25 Kasım haftasıydı. 25 Kasım haftasında da finali çok görkemli bir yürüyüşle tamamladık. Ancak bu yürüyüşte, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde benim de içinde bulunduğum kortejde darbedildik "Slogan atmayın." "Siyasi slogan atmayın." diye uyarıda bulunulduk. O siyasi slogan neydi, biliyor musunuz? "AKP istifa!" sloganıydı. Binlerce kere, bir kez daha, o kadınlar adına istifa etmeniz gerektiğini buradan haykırmak istiyorum. Oysa biliyorsunuz ki aslında Mersin'de tacize, enseste direnen 3 kız kardeşin mahkemesini takip eden bizler olarak ve yine, Özgecan ve Cemile'nin vahşice katledildiği bir kent olarak; yine, saldırıya, sömürüye açık hâle getirilen Tarsuslu kadınların, Müslüme bebeğin kentindeki kadınların o gün çok görkemli olarak sokağa çıkmaları, yürüyüş yapmaları ve "AKP istifa!" diye slogan atmaları, en başta, Mersinli kadınların hakkıydı. Mersin'de kadınlar bunu dediği için darbedildi. Danıştayın, İstanbul Sözleşmesi'ndeki kararı ortadayken ve her gün bizler sokakta öldürülürken, en doğal hakkımız olan sloganları atmak, yürüyüşümüzü yapmak sizlere dokundu, bunu engellemeye çalıştınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

FATMA KURTULAN (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sizin darbettiğiniz ve hatta "İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkıyoruz." diyen bu kadınlar, Finlandiya Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü'ne layık görüldü. O kadınlar sokaklarda "Haklarımızdan, hayatlarımızdan ve birbirimizden asla vazgeçmiyoruz." diye bir kararlılıkla finali gerçekleştirdi. Buradan tekrar söylüyorum, tekrar altını çizmek istiyorum: Artık gidici olduğunuzu kabul edin; Mersin halkının gönderdiği bu mesajı anlayın; erken seçim, bir an önce seçim yapmıyorsanız bir an önce istifa etmeli etmelisiniz. Bunu Türkiye halkına büyük bir iyilik olarak armağan etmelisiniz eğer sizde biraz vicdan, hukuk, adalet varsa.

Saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)