| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 02.12.2021 |
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; başta iktidar olmak üzere, burada olan her vekil arkadaşa sorularım var: Türkiye nereye gidiyor, ne yapılmak isteniyor? Ekonomik krizin doğuracağı sosyal felaketleri tahmin eden var mı? İnsanların temel ihtiyacı olan barınma, konut edinme hakkı ve imkânı kaldı mı yani ülkede yeni konut üretme imkânı kaldı mı? Toplumun temel beslenme ihtiyacı olan gıdaya ulaşma ve satın alma gücü kaldı mı? Çalışan kesimlerin aldıkları maaşlarla çocuklarını üniversitelerde okutabilme imkânı ve olasılıkları kaldı mı? İnsanların hak, hukuk, adalet arayacakları bir kurumumuz var mı?
Her vekilin bu sorulara reel cevap bulma ve cevap verme sorumluluğu vardır. Benim, kendi adıma, halklarıma ve işçi sınıfına karşı tarihsel sorumluluğum gereği "Türkiye bugün nereye gidiyor?" sorusuna ve "Ne yapılmak isteniliyor?" sorusuna cevabım nettir. Bu iktidar, ülkeyi 5'li çeteye ve uluslararası finans, sermaye gruplarına peşkeş çekti, çekiyor; bu ülkenin yüz yıllık birikimlerini yabancı ve yerli sermaye gruplarına teslim etti, teslim etmeye devam ediyor. Şimdi de izlenilen politikayla konut, gıda, sağlık ve eğitim de onların insafına bırakılıyor. Doğal ve müşterek değerler olan ormanlar ve sular başta olmak üzere, hazine arazileri ve meralar bu kesimlere peşkeş çekiliyor.
Ben bu sorulara cevap vermeden önce size birkaç veri sunmak istiyorum. Bu ekonomik verileri size sunduktan sonra "Türkiye nereye gidiyor?" sorusu hakkında ipucu vereceği kanısındayım. Bakın, dolar 31 Aralık 2015'te 2,90 Türk lirasıyken bugün itibarıyla -bu yazıyı dün hazırladım- 12,83, şimdi 13,40'ı geçti. Ekim 2015'te inşaat demirinin ton bazında birim fiyatı 1.930 TL iken bugün inşaat demirinin ton fiyatı 12.200. 50 kilogramlık unun fiyatı 2016'da 68, 2020'de 135 TL'ydi, bugün itibarıyla 300 TL'yi geçti. Yeni işe başlayan bir eğitim emekçisi 2015 yılında 2.200 TL maaşıyla 760 dolar alabiliyor iken şu an 326 dolar alabiliyor. Yine, asgari ücretle çalışan bir işçi 2015'te net aldığı 949 TL maaşıyla 328 dolar alabiliyorken şu an 217 dolar alabiliyor.
Bütün bu veriler bize açıkça şunu söylüyor: Toplumun ezici çoğunluğunun temel yaşamsal ihtiyaçları olan konut, gıda, eğitim ve sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıldığı bir Türkiye gerçeği vardır.
Biz, iktidarın ekonomiden anlamadığını biliyoruz ancak iktidar bildiği konularda da ısrarla yanlış yapmaya devam ediyor. "Ey Birleşmiş Milletler!" "Ey Amerika!" "Ey Avrupa!" demenin yanlış olduğunu bilmiyor mu? Merkez Bankasına müdahale etmenin yanlış olduğunu bilmiyor mu? Yargıya müdahalenin yanlış olduğunu bilmiyor mu? "Adalet" kavramının, hukukun ve kanunların mezara gömüldüğü bir ülkede uluslararası sözleşmelerin ve anlaşmaların rafa kalkacağını herkes biliyor ve bu iktidar da çok iyi biliyor. Bütün bunları bilerek yapan bir iktidarın ne yapmak istediği bence çok açıktır; kendi iktidarı, yandaşları ve uluslararası sermaye gruplarının çıkarları dışında kimseyi düşünmediği açıktır ama şu bilinmelidir ki: Biz HDP olarak, kürdistan ve Türkiye devrimcileri, demokratları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözleriniz.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - ...insan hak ve özgürlüklerini savunan kesimler olarak bu ülkeyi karanlığa gömmenize izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin işçi sınıfıyla, emekçileriyle, küçük üreticisiyle, esnafıyla, meslek odalarıyla tek yumruk olup sizi iktidardan düşüreceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)