GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:26
Tarih:02.12.2021

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aziz milletimizi ve Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.

Üzerinde söz aldığım maddeyle, doğal gaz arz güvenliğinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sorumlu olduğu kaydediliyor. Ayrıca, uzun dönemli Türkiye Ulusal Enerji Planı çalışmasına ilişkin hukuki çerçeve düzenleniyor. Şimdiye kadar yapılmaması çok vahim bir hata, cidevlet yönetimlerinde

Ciddi devlet yönetimlerinde kesinlikle görülemeyecek bir boşluk ve devlet ciddiyetinden ne kadar uzak bir Hükûmete sahip olduğumuzun kanıtı. Devletimiz, maalesef "güçlü belediye reisi, pasif belediye meclisi" usulüyle belediye gibi yönetiliyor. Belediye refleksi ve usulüyle devlet yönetilmez, yönetilemiyor. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Türkiye, doğal gaz ithalatına yılda 13 milyar dolar ödüyor. Ülkemiz, yıllık 50 milyar metreküp tüketiminin tamamına yakınını ithal ediyor. Dışa bağımlılık, yıldan yıla artan enerji ihtiyacına paralel olarak da artıyor. Enerji politikalarımız güneş, rüzgâr, dalga gibi yenilenebilir enerji kaynakları üzerinden ele alınıp geliştirilmeli. Yenilenebilir enerji kaynakları destekleme çerçevesinde dövize endeksli uygulamalar da azaltılmalı. Ülkemizin satın aldığı doğal gazın bin metreküplük fiyatının ortalama olarak 170-180 dolar olduğu ancak Avrupa'da kullanılan aynı miktardaki doğal gazın 80-100 dolar civarında olduğu yerli ve yabancı basında ifade ediliyor. Aynı miktar gazı Avrupa'ya göre 4 milyar dolar daha fazla bir maliyetle kullanıyoruz. "Avrupa'ya gaz taşıyan boru hatları ülkemizden geçtiği hâlde doğal gazı Avrupa'ya göre niçin daha pahalı kullanıyoruz?" sorumuza hâlâ net bir yanıt alamadık.

31 Aralık 2021 tarihinde Rusya'yla Batı Gaz Boru Hattı üzerinden 8 milyar metreküplük doğal gaz alım anlaşmamız sonlanıyor. Spot piyasa hesaplaması yeni anlaşmada mutlak suretle kullanılmalı. Türkiye'nin çok pahalı doğal gaz kullanmasına neden olan "al ya da öde" şeklinde yapılan uzun dönemli gaz alım anlayışından kesinlikle vazgeçmeliyiz.

Değerli milletvekilleri, son üç yılda doğal gaz faturası yüzde 63 arttı. Bu kara kış günlerinde insanımızın yakıp yakamadığı bilinmeyen pahalı doğal gazdan KDV yüzde 18, ÖTV ise her metreküp için 3 kuruştan fazla alınıyor. Yılda sekiz ay doğal gazla ısınmaya çalışan memleketim Erzurum'da doğal gazın metreküp fiyatı 2 liranın üzerinde. "Doğu Anadolu'da insanlar eksi derecelerde nasıl yaşıyorlar?" diye düşünmeliyiz. Ekmek, su gibi bir doğal tüketim maddesi hâline gelen doğal gazın yokluğunda yaşamın neredeyse imkânsız olduğu, sekiz ay kış yaşayan Doğu Anadolu'da doğal gaz fiyatlarının makul seviyeye indirilmesi gerekiyor. Önceden vermiş olduğum ama işleme alınmayan kanun teklifimde, bölgede doğal gazdan KDV, ÖTV alınmamasını önermiştim; ciddiyetle dikkate alınmasını rica ederim. Enerjide uygulanan yüksek orandaki KDV ve ÖTV hazine için bir gelir kapısı olarak görülmemeli, devletin ana görevlerinden birinin vatandaşlarına ulaşılabilir ve ucuz enerji temin etmek olduğu unutulmamalı.

Sayın milletvekilleri, 2021 yılı Şubat ayında, Sayın Cumhurbaşkanının kararıyla, BOTAŞ ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına bağlı ortaklığı olan (TPOC) Turkish Petroleum Overseas Company tarafından 3 yeni şirket kuruldu. Kurulan şirketlerin ortaklık yapısı, yeni şirket kurabilmesi ya da ortak olabilmesi konularında tek yetkili olarak Sayın Cumhurbaşkanını görüyor. Yeni şirketler birçok yasadan da muaf tutulmuş. Aralarında Devlet İhale Yasası, Kamu İhale Yasası, Kamu İhale Sözleşmeleri Yasası gibi 11 farklı yasa bu şirketler için ya hiç uygulanmayacak ya da kısmi olarak uygulanabilecek yani bu şirketler saydığım yasalardaki hükümlere tabi olmayacaklar. Devletimizin petrol, doğal gaz ve maden alanlarındaki sorumlulukları off-shore iştirakler üzerine taşınıyor. Bu iştiraklerin tüm kayıtları ve imza attıkları sözleşmeler Sayıştay denetimine açık olmalı. Kamuoyunun bu tür bilgiler üzerinden şeffaf şekilde bilgilendirilmesi sağlanmalı. Yaptıkları işlerdeki kârlılıkları, payları ve kazancın ülkeye getirilmesi şart olmalı. Bu şirketlerin oluşturacakları borçlanma ve satış riskleri de izlenebilmeli.

Devletimizin şirketleri üzerinde oluşabilecek muhtemel şaibenin kaldırılacağını umar, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)