GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:26
Tarih:02.12.2021

HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ilgili kanun teklifinin 22'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizi izleyen aziz milletimizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin bu maddesiyle madde metninde yer alan "Kendi tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten lisanssız elektrik üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler; ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini dağıtım sistemine vermeleri halinde I sayılı Cetveldeki fiyatlardan on yıl süre ile faydalanabilir." cümlesindeki "üretim faaliyetinde bulunan" ifadesi "üretim ve iletim faaliyetinde bulunan" olarak değiştirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin tamamına baktığımızda, içerisinde değişiklik yapılmak istenen kanunların birçoğunun birbirinden alakasız alanlarda olduğunu görüyoruz. Birçok madde de teklifin görüşüldüğü Komisyonun ihtisas alanı dışındadır maalesef, bunu da belirteyim. Bu kadar farklı alanda düzenleme öngören bu teklifin, kanun teklifinin görüşüleceği Komisyona bile havale süresinin bitimi beklenmeden gönderildiğini de ayrıca dikkatinize sunmak isterim.

Değerli milletvekilleri, bugün, iktisat tarihinde eşine az rastlayacağımız, akla ve ilme sığmayan hedefler üzerinden milleti aldatmayı merkeze alan bir ekonomi politikasıyla karşı karşıyayız. Bugün bir yoksullaştırma politikası izleniyor arkadaşlar. Dolardaki artışla, her geçen gün yükselen enflasyonla milletimiz daha da yoksullaşıyor, hayat daha da pahalı hâle geliyor. Benzin, motorin, LPG, elektrik, doğal gaz ve ithal edilen ara malların fiyatları her geçen gün zamlanıyor. Sabit ve dar gelirli vatandaşlarımız zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmek için daha fazla para ödemek zorunda kalıyor. Siz "Faiz sebep, enflasyon sonuç." dedikçe enflasyon artıyor, dolar tırmanıyor; toplum yoksullaşıyor, vatandaş fakirleşiyor.

Ülkemizi yönetenlere göre, TL değer kaybettikçe Türkiye ucuz emek deposu hâline gelecek ve yabancılar ülkeye akın edecek, ihracat artacak ve cari açık kapanacak; bu da döviz bolluğuna yol açacak, döviz bollaşınca fiyatlar düşecek, fiyatlar düşünce de enflasyon düşecek. Oysa, herkes biliyor ki bizim ihraç ettiğimiz ürünlerin üretiminin neredeyse tamamına yakını ithal edilen ara mallara bağlı arkadaşlar ve bu döviz kuruyla ithalat pahalılaşıyor, bu da maliyetlere yansıyor; insanlar şu anda fiyat veremiyor, fiyat.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ salgının derinleştirdiği ekonomik krizi bir fırsata çevirmeye çalışırken bunun faturasını vatandaşlarımıza çıkarmakla kalmıyor, hayata geçirmeye çalıştığı akıl ve bilim dışı ekonomi politikasıyla Türkiye'deki iş gücünü ucuzlatarak yeni bir iş gücü rejimi inşa etmeye çalışıyor. Düşük ücret üzerinden, bir tür Çin benzeri, Batı'nın ucuz emeğe dayalı ürün tedarikçisi olma umuduna dayalı yeni bir çalışma düzeni kuruluyor.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidarıyla geride bıraktığımız yıllar ne acıdır ki "kayıp yıllar" olarak geçecek tarihe. Türkiye on dokuz koca yılı kaybetmiş, kaynakları tüketilmiş, insanı yoksullaştırılmıştır. Sormak isterim şimdi sizlere: Neden sizler zenginleştiniz de Türk milletini fakirliğe mahkûm ettiniz? Nerede özelleştirme paraları, nereye gitti ÖTV paraları, nereye harcandı yurt dışı kredileri, kimin cebine girdi? Bunların hesabını vermelisiniz.

"Yoksullukla, yolsuzlukla ve yasaklarla mücadele edeceğiz, 3Y'yle mücadele edeceğiz." diye diye geldiniz, 3Y'yle gidiyorsunuz haberiniz olsun diyorum, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)