| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 07.12.2021 |
CHP GRUBU ADINA İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Divan, değerli milletvekilleri; Anayasa Mahkemesi güçlendirilmeli ve etkili kılınmalıdır. 2017'de kurul hâlinde yönetim, siyasal karar düzenekleri, siyasal sorumluluk kaldırılmış, yürütme ilk kez tek bir kişiye verilmiştir. Parti Başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütme, devlet, siyaset, idare üçlü ayrımına dayanan geleneksel devlet yönetim yapısını altüst etmiş, bu durumun yarattığı kaos bütçe görüşmelerine somut bir biçimde yansımıştır.
SALİH CORA (Trabzon) - Hocam, size beş dakika verilmesi doğru mu?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Ya, bir hocaya beş dakika verilmesi doğru mu?
ERKAN AYDIN (Bursa) - Ya, bir dinle, bir şey öğren ya!
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Gerçekten, yürütme üzerinde tekelci yetkiye sahip olan kişi devletin varlık nedeniyle özdeşleşen bütçede yok. Uygulamada her yerde hazır ve her şeye nazır kişi en olması gereken yerde yok; yer Türkiye Büyük Millet Meclisi, konu bütçe.
Anayasa Mahkemesi denetimi ve etkililiği üzerinde bu ortamda konuşuyoruz. Avrupa modeli üzerine kurulan Anayasa Mahkemesi 60'ıncı yılında, kuruluş amaçları doğrultusunda, karşılaştırmalı anayasa yargısı verileri ışığında değerlendirilmelidir. Anayasa Mahkemesi kararları kesin ve bağlayıcıdır, bu konuda tartışma yapılmamalıdır.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yapanları sınıfta bırak Hocam.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Hocam öğrencilerin var mı orada?
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Anayasa Mahkemesi kararlarını eleştirmek yerinde ve yararlıdır ama tanımamak, uygulamamak ve Anayasa Mahkemesini kapatmakla tehdit etmek anayasal düzeni tahrip ve ilga girişimidir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; HDP sıralarından alkışlar) Normlar hiyerarşisi ters yüz edilmiştir. 2017 Anayasa değişikliğiyle kurulan ve siyasal anayasal tarihimize yabancı olan parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütmede yasal düzenleme amacı olarak kamu yararından çok siyasal saikler öne çıkmakta, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çoğu kez anayasal yetki çerçevesi dışında ve torba biçiminde, istisnasız olarak gerekçesiz hazırlanmaktadır.
Yasa teklifinde kendi gündemini belirleyemeyen yüce Meclis, Anayasa'nın emredici ve yasaklayıcı maddelerine açıkça aykırı düzenleme yapmakta sakınca görmemekte; yine, denetim alanında olan CBK'leri denetlemekten kaçınmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararlarıyla çakışan düzenlemeler Anayasa Komisyonuna götürülmeden yeniden yasalaştırılmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesinin ve Avrupa Mahkemesinin pilot kararları gereği yapmak zorunda olduğu düzenlemeleri yapmaktan kaçınmaktadır. İşte, bu durum karşısında Cumhuriyet Halk Partisi için Anayasa Mahkemesine etkili başvuruda bulunmak sadece anayasal yükümlülük değil, aynı zamanda tarihsel bir sorumluluktur ama yaratılan bu hukuk enkazı karşısında en etkili, en uzman Anayasa Mahkemesi raportörleri bile etkisiz kalabilmektedir. Bu bakımdan, Anayasa Mahkemesinin iş yükünün azalması için adil yargılanma gerekleri yargı bütününde geçerli kılınmalıdır. Anayasa Mahkemesinin sadece iş yükü fazla olduğu için değil, baskılar nedeniyle iş yükü artmaktadır. 12/9/2010'da yapılan Anayasa referandumuyla bireysel başvuru hakkının tanınması Avrupa Mahkemesi ve Avrupa Sözleşmesi'nin ciddiye alındığını gösterir. O nedenle yargı bütününde reform yapılması gerekirdi, bireysel başvuruda adil yargının gereklerinin bütün yargıya teşmil edilmesi ölçüsünde Anayasa Mahkemesi etkili olabilirdi ama bu yapılmadığı için sadece 2021'in ilk on bir ayında 130 hak ihlali kararı 21 hak türüne yayılmaktadır, çok geniş bir alana. Ama Anayasa Mahkemesi ancak on beş ayda karar verebilmekte bir dosya üzerinde, CBK'ler üzerinde ise on yedi ay beklemekte. Ama ciddi bir gündem sorunu bulunmakta, en yaşamsal yasalar, OHAL'in devamına dair yasa, 1 no.lu CBK veya yeniden yasalaştırılan Anayasa Mahkemesi kararları üzerine çıkarılan yasalar aradan üç yıl geçtiği hâlde hâlâ bekletilmektedir; bu, ciddi bir sorundur. Yani kısaca, anayasal OHAL sürmektedir. Peki, Anayasa Mahkemesinin etkili kılınması için ne yapmak gerekir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Hocam.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bir kez yürütme, suçsuzluk karinesi, kanunsuz emir ve yargı bağımsızlığına ilişkin Anayasa maddelerine kesinlikle saygı duymalıdır. Yasama kürsüsünden "Anayasa Mahkemesi kararları bağlayıcı değildir." deme cüreti dile getirilmemelidir, bu kesinlikle kabul edilemez. Yargı Anayasa Mahkemesi kararlarına uymalı, uymayanlar yaptırıma tabi tutulmalıdır. Şu hâlde, öncesinde yapılması gerekenler var; Meclise büyük görev düşmekte. Anayasa Mahkemesi yorum tekniklerini uygularken Avrupa benzerlerinden esinlenmeli, sonrasında ise kararları tartışmasız bir biçimde uygulanmalıdır.
Evet, Türkiye Cumhuriyeti'nde bütün bunlar var olan anayasal düzen içerisinde yapılması gerekenler ama Türkiye Cumhuriyeti'ni kurtarmak için demokratik hukuk devleti inşası acil bir görevdir. Öncelikle, cumhuriyetin temel kurumlarını yasama, yürütme, yargı bütününde, yargının bağımsız olduğu erkler ayrılığı, hesap verebilir hükûmet, anayasal denge ve denetim düzeneklerinin tanındığı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sözünü bitirsin Başkanım.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kaboğlu.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - ...bir demokratik hukuk devleti anayasası gerekliliği açıktır.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)