| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 07.12.2021 |
CHP GRUBU ADINA SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayıştay bütçesi üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum.
Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetim yapmaktadır ama bazılarının yanlış anladığı gibi, TBMM'ye bağlı değildir. Sayıştay, özünde kamu ve toplum adına denetim yapan bağımsız bir anayasal kuruluştur. Vatandaşın kamu giderlerini karşılamak üzere üstlendikleri vergilerin amacına uygun harcanıp harcanmadığının yine toplum adına denetlenmesi modern demokrasilerin en belirleyici tarihsel özelliğidir. Dolayısıyla Sayıştay gibi kurumların bağımsızlığının gözetilmesi sadece siyasilerin görevi değil, tüm halkımızın titizlenmesi gereken bir konudur. Sayıştay, verimlilik ve etkinlik denetimi düzleminden basit bir performans denetimine indirgenmiş olmakla birlikte, Sayıştay denetimi dışında tutulan işlemler kategorisi, kurumlar kategorisi giderek yaygınlaşmakta ve bu da tabii ki hukuk devleti ilkesine ağır bir darbe indirmektedir. Denetimden muaf tutulan Varlık Fonu bunun en büyük kanıtıdır. Böylece, AKP'nin istediği dikensiz gül bahçesi yani denetimsiz icraat ortamı hızla oluşturulmuştur. Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet Denetleme Teşkilatı ve Sayıştay gibi tüm mekanizmaların içi boşaltılmıştır. İçerikler incelendiğinde, Anayasa ve 6085 sayılı Kanun'da belirtilen denetim yetkisinin fiilen ortadan kaldırıldığı görülmektedir. Bağımsız yargıdan ve bağımsız denetimden kaçış bir bütündür ve Anayasa'ya aykırılıktır, demokrasiden kaçıştır. Bugün denetçiler baskı altındadır. Bu durum düzenlilik denetim raporlarında yapılan tespitlerin rapor okuma komiteleri tarafından rapordan çıkartıldığından ve sansürlendiğinden bellidir. Şeffaflık olmadığı da raporlarda kişi adlarının bulunmamasından ve eksik gelir tahsilatlarında rakam verilmemesinden bellidir. Ki bugün gelinen süreçte 83 milyonun içine düşürüldüğü ekonomik buhran ve Türkiye'nin itibarının yerlerde oluşu, AKP'nin israf ve yolsuzluğa dayalı rejiminin ülkeyi sürüklediği felaketlerin en büyüğü olmuştur. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, bugün görüştüğümüz bu bütçenin dayanağı olan orta vadeli programın yayınlandığı 5 Eylül 2021 tarihinde dolar kuru 8,3 lirayken bugün dolar 13,8 lira. Son üç ayda AKP'nin ekonomide yarattığı bilinçli türbülansla bütçe Meclisten geçmeden kadük oldu. Bütçeyi hazırlayan Bakan istifa edip kaçtı. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hazinenin gizli bakanı, sosyete damadı bütçeyi daha doğmadan öldürdü. Aslında, bu kumpas sadece halka yapılmadı.
Değerli milletvekilleri, kumpas, iktidara da yapılmış bir kumpastır ve trajikomik bir durumdalar. Daha önceden size de haber vermedi Sayın Erdoğan böyle bir ekonomi politikası izleyeceğini. Öngörüsüz ekonomi politikaları ve halk için değil, rant için yapılan bütçelemeler vatandaşa zam, vergi ve açlık olarak geri döndü, dönüyor. Türkiye'yi on dokuz yıllık fetret devrine sokanların sayesinde bugün bütçeler yetersiz, halk perişan.
Eğitimden sosyal adalete, demokrasiden eşitliğe kadar birçok alanda ülkeyi üçüncü dünya ülkelerinden bile kötü hâle getiren AKP esnafa, çiftçiye, işçiye, öğrenciye yönelik değil, israfa, şatafata, ağırlama giderlerine, yandaşına, komisyoncusuna kaynak sağlıyor. Türkiye'yi Avrupa'nın zam şampiyonu yapan, ağır vergiler ve gece yarısı kararlarıyla vatandaşı açlığa mahkûm eden, dövizdeki dalgalanmaya çanak tutup Türk lirasını pul edip yandaşını ve yabancı ortaklarını zenginleştiren AKP bugün yaşanan ekonomik buhranın tek sorumlusudur. Düşük faiz, yüksek kur ve yüksek enflasyonu bilinçli olarak ülkeye dayatıp giderayak vatandaşın vergilerini cebine indirme gayesinde olanlar; karısı, kocası, çoluğu çocuğu devletten sekiz maaş alanlar her gün yeni bir zam haberiyle güne başlanmıyormuş gibi utanmadan, sıkılmadan kameralar karşısına çıkıyor. Yok "dış güçler", yok "ekonomik savaş", yok "kurtuluş savaşı" demagojisiyle milletin aklıyla alay edenler ülkeyi uçuruma sürüklüyor. Halka değil, ranta; hizmete değil, yolsuzluğa bütçe hazırlayanlar bu öngörüsüz yönetememe hâlinin tek sorumlusudur. Evet, sorumlu AKP ve küçük ortağıdır sayın milletvekilleri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Türkiye, 2021 Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 139 ülke arasında 117'nci sırada yer aldı, Türkiye bir önceki yıl 107'nci sırada yer alıyordu. Dünya Sefalet Endeksi'nde 156 ülke arasında 21'inci olan Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında ise 1'inci sırada bulunuyor. Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre Türkiye 180 ülke arasında 86'ncı sırada yer aldı. Son sekiz yıl içinde en çok gerileyen 5 ülke arasındaki yerimizi koruduk. Bu istatistiki veriler bir kez daha gösterdi ki AKP artık yönetemiyor ve uçurumun kıyısında bir Türkiye yarattı. AKP'nin denetlenmemek, sorgulanmamak için çıkarmadığı yasa kalmadı; lügatlarında "şeffaflık" diye bir şey yok ama artık ne yaparlarsa yapsınlar milletin gözünden hiçbir şey kaçmıyor. Hiçbir vatanseverin içine sindiremeyeceği bu kumpas bütçesini kabul etmemiz mümkün değildir. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Merak etmeyin, bu, son sömürü bütçesidir; bu, son faiz bütçesidir! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Cesaretiniz varsa getirin sandığı, görün! Geliyor gelmekte olan! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)