GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:29
Tarih:07.12.2021

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmelerinin ve kurumlarımızın 2022 yılı bütçelerinin milletimize ve devletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Yoğun ve yorucu geçen bütçe görüşmelerinde canla başla gayret gösteren siz değerli milletvekillerimize katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyor, kolaylıklar diliyorum.

Malumunuz olduğu üzere 2020 yılında Gazi Meclisimizin açılışının 100'üncü yılını idrak etmiştik. Güzel bir tevafuk ki 2021 yılı da tarihimiz açısından son derece önem arz eden birçok hadisenin 100'üncü yıl dönümlerine rastladı. 2021 yılı da 1921 Anayasası'nın kabul edilişinin, Moskova Antlaşması'nın imzalanmasının, Antep'e "gazi" unvanının verilişinin ve İstiklal Marşı'nın kabulünün 100'üncü yıl dönümleriydi. Bu özel yıl dönümlerine şahit olmak Meclisimizin 27'nci Yasama Döneminde görev alan milletvekillerine, yani bizlere nasip oldu; hepimiz bunun haklı gururunu yaşıyoruz. Meclisimiz ve devletimiz nice yüzyıllara güç ve kudretle ulaşsın ve ilelebet var olsun inşallah.

Bu vesileyle, öncelikle Meclisimizin ilk Başkanı ve kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Birinci Meclisimizin merhum üyelerini, İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını ve Rahmetirahman'a kavuşan ecdadımızı en samimi duygularla yâd ediyorum; ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Ayrıca, Meclisimizin açılışından bugüne kadar bu mukaddes çatı altında görev yapan bütün milletvekillerimizi, siyasetçilerimizi, devlet adamlarımızı şükran ve minnetle yâd ediyorum; vefat edenlere Cenab-ı Allah'tan rahmet, hayatta olanlara da sıhhat, afiyet ve uzun ömürler diliyorum.

Sayın milletvekilleri, değerli milletvekili arkadaşlarımız; kürsüye çıkan hatipler, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma düzenine ve bütçe hakkı gereği denetim hakkına ilişkin pek çok eleştiri getirdiler. Ben bu eleştirilere, özellikle hemen hemen bütün konuşmacıların dile getirmiş olduğu işte yetkilerin kuşa çevrildiği, yazılı soru önergelerine cevapların verilmediği, denetim imkânının ortadan kaldırıldığı iddialarına -ki 27'nci Döneme de vurgu yaparak ve bunun yeni Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle gelişen bir durum olduğunu ifade ederek birtakım söylemlerde bulundular ama- müsaade ederlerse geçmişle mukayese ederek de bu rakamları bir kere sizinle birinci ağızdan paylaşmak istiyorum çünkü mesela, dün baktığımızda, Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu çıktığında 27.323 soruya cevap verilmediğini söyledi; bugün gene, çıkan başka bir hatip arkadaşımız bunun "34.132" sayısı olduğunu söyledi ama gerçekte baktığınızda 27'nci Dönemde 56.891 toplam yazılı soru önergesi gelmiştir, iade edilen soru önergesi sayısı 1.081'dir, 54.777 tanesi işleme alınmıştır. Bunların 6.945'i süresi içerisinde, 28.456 tanesi de süresi geçtikten sonra cevaplandırılmış...

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Genel Başkanın kastettiği o, süresi geçtikten sonra.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - ...18.891 soru önergesi henüz cevaplanmamıştır. Bütün bu oranlara baktığımızda şu an yüzde 64,63 oranına gelmiştir. Ben 22'nci Dönemden itibaren bu oranları paylaşmak istiyorum ki dediğim gibi 56.891 önerge geldi. Mesela 22'nci Dönemde yazılı soru önergesi 23.360, cevaplanma oranı yüzde 62,8. 23'üncü Dönemde 21.220, cevaplanma oranı yüzde 85 olmuş ama o döneme baktığınızda da 1.668 tanesinin iade edildiğini görüyoruz. 24'üncü Dönemde yüzde 60, 25'inci Dönemde yüzde 6,1 -çok kısa bir dönemdi- 26'ncı Dönemde bu oranın ise yüzde 45,4'te kaldığını görüyoruz. Yani Meclis Başkanlığı olarak bu önergelerin zamanında cevaplanması noktasında hakikaten hassasiyetle üzerinde durulmuş, defaatle de CumhurBaşkanı Yardımcısı nezdinde de bakanlıklarımıza bununla ilgili olarak Meclis Başkanlığımız tarafından yazılar gönderilmiştir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cevapların niteliği nedir Sayın Başkan?

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Evet, cevapların içeriğini ya da niteliğini tartışmak noktasında Anayasa'nın Meclis Başkanlığına vermiş olduğu bir görev yoktur. Herhâlde sizler de milletvekilleri olarak Meclis Başkanlık Divanının, Meclis Başkanının Anayasa'nın dışına çıkarak bir hüküm tesis etmesini arzu etmezsiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi bizim sorularımıza sansür yapıyorsunuz.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Evet, teşekkür ediyorum.

Ben aslında şunu söyleyeceğim: Hepimiz Meclisin hukukunu korumak zorundayız. Şimdi yani hepimizin sahip çıkması gereken yer Meclis. Burada eski Meclis Başkanlarımıza tahsis edilen araçlar ve irtibat ofisleriyle ilgili bir konu gündeme geldi ama bunu gündeme getirirken ve eleştirirken devletin bütününe bakmanız lazım. Bu ülkede eski Başbakanların hepsine bu imkânlar sağlanıyor mu? Eski Cumhurbaşkanlarına sağlanıyor mu? Onun dışında eski Anayasa Mahkemesi Başkanlarına bu imkânlar sağlanıyor mu? Sayıştayına, Danıştayına sağlanıyor mu? Genelkurmay Başkanlarına, kuvvet komutanlarına, bu devlet kritik yerlerde görev yapanlara bu imkânı vermiyor mu? O zaman Meclis Başkanlarımıza da eski Meclis Başkanlarına da bu hakların verilmesinden daha doğal ne olabilir ki? Bu da kimsenin kafasından yaptığı bir şey değil. Bakın, 31 Mart 2000 tarihli Başkanlık Divanı kararıyla araç ve şoför tahsis edilmesine karar veriliyor; 31 Mart 2000 tarihinden bahsediyorum. Sonra 22 Ocak 2014 tarihinde eski Meclis Başkanlarına irtibat bürosu olarak kullanabilecekleri bir mekânın tahsisine ilişkin bir Başkanlık Divanı kararı var ve Başkanlık Divanındaki temsilcisi olan bütün siyasi partilerin milletvekillerinin de bunun altında imzası var. 6 Nisan 2015 tarihli ve 99 sayılı Kararı'yla da yine, Başkanlık Divanı, Meclis Başkanlarına 3 personele kadar personel verilmesi imkânı sağlanmış. Bunu yurt dışındaki parlamentolarla mukayese ettiğimizde de Almanya'sından İspanya'sına, Belçika'sından Portekiz'ine pek çok ülkede bu imkânların Meclis Başkanlarına sağlanmış olduğunu hep beraber görüyoruz. Yani bununla ilgili olarak da Meclisimizin Araştırma Merkezinin yayımlamış olduğu Şubat 2016 tarihli bir rapor da vardır, isteyen milletvekillerimize de tabii ki memnuniyetle bunu ulaştırırız.

AK PARTİ Grup Başkanı Sayın İsmet Yılmaz Bey'e değinildi. Yani Grup Başkanı olduktan sonra Meclis tarafından Sayın Başkana 1 adet araç tahsis edilmiştir ve bununla ilgili olarak zaten ilgili düzenleme geçmişte yapılmıştı ve Genel Başkan olarak Mecliste temsil edilmeyen Grup Başkanlarımıza Meclis tarafından araç tahsisi yapılmaktadır ve Sayın Yılmaz'a da önceki görevleri nedeniyle ilave olarak kullanmış olduğu başka da bir araç tahsisi söz konusu değildir.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Millî Savunma Bakanlığının aracı iade mi edildi?

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Tabii ki Mecliste aslında Türkiye'deki personel rejiminden kaynaklanan birtakım yaralar var, Meclis personelimizle ilgili ifade ettikleriniz var, milletvekili danışmanlarıyla ilgili söylediklerimiz var. Çok kısa şunu yapmak istiyorum, ki o tarihte yani 2011 senesinde Meclisin Teşkilat Kanunu yapılırken de ben Alt Komisyon Başkanı olarak o kanunun çalışmaları içerisinde bulundum. Bu milletvekillerine danışmanlar verilirken zaten ücretleri yukarıda belirlenerek kıdem tazminatı almamaları zaten öngörülmüştü çünkü ne kadar süreyle milletvekilleriyle çalışacağını bilmiyorsunuz.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Zincirleme on yıl çalışıyorlar, kıdem tazminatı alamıyorlar Sayın Başkan.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Orada da Sayın Toğrul'un ifadesinde her yıl sonu onların sözleşmelerinin bittiği gibi bir ifade vardı. Hayır, milletvekilliği dönemi boyunca bu devam ediyor. Her ne zaman eğer milletvekili aynı personelle çalışmaya devam etmediği takdirde bir bildirimde bulunuyorsa o zaman o sözleşmesi iptal ediliyor, yoksa her sene bir sözleşmenin yenilenmesi söz konusu değil. Sadece bilgi olarak paylaşıyorum: Yani Meclisin kadrosunda şef unvanında bir memur bugün 6.203 lira maaş alırken biz birinci danışmanımıza 10.945 lira ödüyoruz. Sadece bu farkı telafi etmek adına yapılmış bir işlemdir. Bir memur 5.802 lira alırken ikinci danışman bugün 9.565 lira alıyor. Bir hizmetli 5.063 lira alırken bizim ilave yardımcı personelimiz 8.252 lira ücret alıyor.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Net ellerine geçen nedir Başkan?

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Müsaade ederseniz ben bitireyim, sonra tekrar konuşalım.

Biz Başkanlık Divanı olarak da Başkanlık Divanının ve Başkanlık makamının yetki ve kapsamında olan bütün konularda her türlü sosyal haklarda, çalışanlarımızın sosyal haklarında iyileştirme yapılması noktasında bütün gayreti gösterdik. Gene tüm kamu kurumlarında olduğu gibi bir de bizde de 4/A kadrolu, 4/B sözleşmeli, 4/D sürekli işçi kadrosu olmak üzere değişik statüde personel istihdamı yapılıyor ama kısa kısa; mesela sürekli işçilerdeki ücret dengesizliğini gidermek amacıyla 820 işçinin bütün ücretleri eşitlenmiştir. Bu dönemde yapılmıştır ve en düşük ücret alan bir işçimizin de ücretine yüzde 54,90 oranında bir zam, iyileştirme sağlanmıştır, bir artış sağlanmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika rica edeceğim.

Gene öğle yemeğinden yararlanamayan milletvekili personeli, sürekli işçiler, stajyerler vardı, Koruma Daire Başkanlığında çalışan polislerimiz vardı -sizler de biliyorsunuz- bunların da eşit şartlarda yemek yeme imkânları sağlandı. Nöbete kalan personele akşam yemeği uygulamasına geçildi. Giyim yardımları 2 kat artırılarak 5.183 lira olarak uygulandı. Yani hepsiyle ilgili olarak yapılmış düzenlemeler var.

Müsaade ederseniz ben bir iki konuyu da Sayıştaya ayırmak istiyorum çünkü Sayıştay, bütçe hakkı gereği Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetim yapan bir kurum ama üzülerek izliyorum ki çıkan konuşmacılarımız, milletvekillerimiz hakikaten Sayıştayın bütün dünyadaki sayıştaylarla, "audit court"larla mukayese ettiğinizde ne kadar başarılı ve ne kadar geniş kapsamlı bir denetim yapmış olduğunu gözden kaçırıyor. Öncelikle 2003 yılında çıkan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, arkasından 6085...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Son bir dakika daha...

BAŞKAN - Meclis olduğu için bir dakika daha verelim. Bu bizim bütçemiz.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - ...sayılı Sayıştay Kanunu çıktıktan sonra 2013 yılından itibaren -eskiden Meclise sadece ve sadece genel uygunluk bildirimi, genel değerleme raporu, mali istatistikleri değerleme raporu ve sadece faaliyet genel raporu, değerlendirme raporu gelirken- 2013 yılı Eylül ayından itibaren bütün diğer kurumların da denetim raporları Meclisimize gelir hâle geldi arkadaşlar ve taslak raporlar üzerinden bir denetim değil, tamamen INTOSAI standartlarında bir denetim süreci Sayıştayda işlemektedir. Taslak raporu gelir yani denetçinin raporu gelir, öncelikle bir rapor kuruluna girer. Burada savunmalar istenir yani kurumlara yazılar yazılır. Bu geldikten sonra ilgili dairesine gönderilir. İlgili dairesi raporunu verdikten sonra tekrar bu Rapor Değerlendirme Kurulunda değerlendirilir, ondan sonra da onların değerlendirmeleri sonucunda da Denetim Kurulu tekrar bu raporu sonuna kadar oluşturur ve toplamda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Çok özür diliyorum, hemen bitiriyorum.

Yani baktığınızda da bizim önümüze gelen 2020 yılıyla ilgili olarak 508 tane kurum denetlenmiştir. Bunlardan 194 tanesini ve diğer 4 taneyle beraber 198 tanesi ilgili yer olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmiştir. Mahallî idarelerle ilgili olanlar, 30 büyükşehir, diğer iller, özel idareler, bunlarla ilgili olanlar da hepsi kendi Meclislerine gönderilmiştir denetimi yapılmak üzere. Bu çerçevede de yani bizim adımıza millet hakkına, bütçe hakkı adına bu denetimleri yapan Sayıştayımıza bizlerin mutlak suretle daha saygılı yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)