GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:30
Tarih:08.12.2021

CHP GRUBU ADINA AHMET KAYA (Trabzon) - Genel Kurulumuzu ve ekranları başında bizleri izleyen saygıdeğer yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, zamların yağmur gibi yağdığı, vatandaşın alım gücünün yok denecek kadar azaldığı, iktidarın yönetme yetisini kaybettiği bu zor günlerde 2022 yılı bütçesini konuşuyoruz. Bütçedeki kalemlere ve karşısındaki rakamlara bakınca, bu bütçenin dertlere çare olmaktan çok uzak bir bütçe olduğunu görüyoruz. Yatırıma ayrılan para 132 milyar lirayken faiz ödemeleri için ayrılan para 240 milyar lira; eski parayla 240 katrilyon. Yatırım için ayrılan paranın 2 katına yakın bir para faiz ödemeleri için ayrılmış. Nasıl olacak arkadaşlar, nasıl olacak? Bu bütçeyle, bu kafayla, bu rakamlarla yoksulluğu, işsizliği ve geçim derdini nasıl bitireceğiz?

Değerli arkadaşlar, AKP'ye oy veren insanlarımızın büyük çoğunluğu borçlar nedeniyle sadece bu yıl 240 milyar lira faiz ödemek zorunda kaldığımızı eminim ki bilmiyordur çünkü bu iktidar onlara "IMF'ye olan borcu bitirdik." dedi, "Borcumuz yok." dedi ama Londra'daki faiz lobilerinden çok yüksek faizle borç aldıklarını söylemedi. Acı ama gerçek şu ki değerli arkadaşlar: Paramızı pul eden, kaynaklarımızı çarçur eden, ekonomimizi batıran bu iktidar yüzünden, bu iktidarın kötü yönetimi ve liyakatsiz kadroları yüzünden ülkemiz çok borçlandırıldı, borç ve faiz sarmalının içine atıldı. Şimdi, bu borcu çevirebilmek ve sıcak para bulabilmek için son kalan ülke kaynaklarımızı da yabancılara pazarlamaya çalışıyorlar, Körfez ülkelerinden medet umuyorlar. Yabancı bir gazeteci bir toplantıda ülkemizin Dışişleri Bakanına "Buraya para için mi geldiniz?" diye sorabiliyor. Utanmıyor muyuz bundan değerli arkadaşlar? Bu onurlu milleti, bu büyük milleti bu duruma düşürmekten utanmıyor muyuz? Tüm bunlar ortadayken çıkmışlar bir de "Faize karşıyız." diyorlar, "Faize karşı savaş açtık." diyorlar. Yalan arkadaşlar, hepsi yalan, rakamlar ortada; bu iktidar cumhuriyet tarihimizin en büyük faizcisidir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Satılmadık hiçbir şeyimiz kalmadı. Geçen yılki bütçe konuşmamda satılan mallarımızın 15 metrelik listesini burada açmış, AKP iktidarına "mirasyedi" demiştim, "hayırsız evlat" demiştim; az bile demişim çünkü siz gerçekten de bu toprakların gördüğü en hayırsız iktidarsınız, en büyük mirasyedilersiniz. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bu iktidar döneminde kutsal din duyguları kullanılarak ülkemiz resmen soyulmuştur. "Her fabrika bir kaledir." anlayışıyla yapılan fabrikalarımız yok pahasına satılmıştır. Bu iktidar döneminde satılan mallar cumhuriyet tarihimiz boyunca satılanlardan katbekat fazladır, yapılan yolsuzluklar cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan tüm yolsuzluklardan çok daha fazladır.

Anadolu'da çok bilinen bir ağa ile çoban hikâyesi vardır. Ağanın birinin 100 koyunu varmış, bu koyunları bir çobana vermiş arkadaşlar. Bir zaman sonra ağa, çobanın yanına gitmiş "Ya, bizim koyunlar ne oldu?" demiş. Bilinen bir hikâyedir. Tabii, ağanın kafasında şöyle bir şey var: "Ben 100 koyun verdim, bu koyunlar en az 200 olmuştur, bazıları ikiz doğurmuştur, koyunlarımın sayısı epey artmıştır." Ağa bu umutlarla çobanın yanına gitmiş, çobanı kulübesinin önünde yemek yerken bulmuş, selam vermiş, biraz sohbetten sonra koyunların durumunu sormuş çobana; çoban büyük bir rahatlık içinde "Sorma beyim, yağmur yağdı, gök çatladı, 72'sinin ödü patladı; önden gitti baş toklu, arkasından 5 toklu; 10'unu verdim kasaba, 10'unu da katma hesaba, kurt kaptı birini, birinin de getirdim derisini." demiş. Adam da orada yemek sofrasında bulunan yoğurt çömleğini aldığı gibi bunun kafasına dökmüş. Saçı başı, yüzü yoğurda bulanıp bembeyaz olan çoban son derece sakin bir şekilde ellerini göğe doğru açarak "Sana şükürler olsun Rabb'im, yüzümün akıyla koyunların hesabını verdim." demiş. (CHP sıralarından alkışlar)

Bu hikâyede anlatılanlar ile iktidarın yaptıklarının bir farkı yoktur arkadaşlar; devleti bu anlayışla, babalarının çiftliği gibi yönetmiyorlar mı? Memleketi ve milleti mahvetmişler ama sorsan, her işten yüzlerinin akıyla çıkıyorlar. Hatırlayın "128 milyar nerede?" diye sormuştuk bunlara; 1'e 10 katmış, çobanın anlattığı hikâyeye benzer hikâyeler anlatmışlardı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Burada Elitaş da var.

AHMET KAYA (Devamla) - Gerçekten bıktık; hamaset dolu söylemlerinizden bıktık, yalanlarınızdan bıktık, zamlarınızdan bıktık, haksızlıklarınızdan bıktık, Allah'la aldatmalarınızdan bıktık; kısacası sizden de kötü yönetiminizden de bıktık usandık. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

AHMET KAYA (Devamla) - O yüzden diyoruz ki: Türkiye'm, yoksulluğa, yolsuzluğa, yasaklara, ranta, talana ve yalana, israfa son vermek için; yandaşa, 5'li çeteye, kibre ve saray saltanatına son vermek için; bu bozuk düzene, bu zulüm düzenine son vermek için, güneşli ve güzel günler için lambaya püf de!

(Hatibin cep telefonundan bir ses kaydı dinletmesi)

(CHP sıralarından alkışlar)