GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:31
Tarih:09.12.2021

HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum. Hepinize günaydın.

Değerli arkadaşlar, ekonomi nasıl gidiyor? Önce AK PARTİ'den arkadaşlara soralım: Nasıl gidiyor ekonomi?

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Uçuyor, uçuyor!

GARO PAYLAN (Devamla) - Uçuyor değil mi, uçuyor!

Değerli MHP'li arkadaşlar, ekonomi nasıl gidiyor? Uçuyor değil mi, uçuyor!

ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - Sen Genel Kurula konuş, Genel Kurula konuş!

GARO PAYLAN (Devamla) - Evet, ekonomi sizin için uçuyor arkadaşlar, onu biliyoruz.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - PKK ne yapıyor?

GARO PAYLAN (Devamla) - Türkiye'de 2 gerçeklik var: Bir, paralel evrende yaşayan AKP'li ve MHP'li arkadaşlar var, onların ekonomisi uçuyor ama bir de halkın ekonomisi var.

Değerli arkadaşlar, bakın, sizin ekonominiz uçuyor çünkü dolarlar içindesiniz, dolar yükseliyor.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Hadi oradan!

GARO PAYLAN (Devamla) - Yandaşlarınız dolar bazında garanti ödemeleri alıyor, ekonominiz uçuyor. Emeği sömürüyorsunuz. 180 euroya işçi çalıştırıp emeği sömürüyorsunuz, ekonominiz uçuyor. Evet, siz böyle devam edin; lüks arabalarda, şatafatlarda, saraylarda yaşayın, sizin için ekonomi uçuyor ama bir de halkın ekonomisi var değerli arkadaşlar, halkın ekonomisi.

Ünlü yönetmen Bergman "Dünyayı ne kurtaracak?" diye sorulduğunda "Utanmak kurtaracak." demişti değerli arkadaşlar, utanmak. Eğer utanma duygusunu kaybetmişse insanlar, maalesef orada ne vicdan arayabilirsiniz ne adalet arayabilirsiniz.

Bakın arkadaşlar, vergilerimiz nereye gidiyor? Sayın Nebati, gelecek yıl 1 trilyon 250 milyar vergi toplayacak; adaletsiz bir şekilde toplayacak, yoksullardan toplayacak. Nereye gidecek? Her 5 lira verginin 1 lirası güvenlikçi ve savaş politikalarına gidecek. Yine -hani faize karşı ya Sayın Nebati- her 5 lira vergimizin 1 lirasını faize ödeyecek. Yine her 5 lira vergimizin 1 lirası israfa ve yandaşa gidecek. Geriye kalan her 5 liranın 2 lirasıyla da 84 milyon yurttaş geçinmeye çalışacak.

Değerli arkadaşlar, hani faize karşılar ya, bakın, size bir tablo daha göstereyim. 2015 yılında bütçeden faize 50 milyar lira giderken 2022 yılında Sayın Nebati, tam 240 milyar lira tefeciye, faizciye para ödeyecek arkadaşlar. Bakın, Sayın Erdoğan üç yıl önce "Türkiye'yi uçuracağım." dedi. Halk ona inandı. Üç yıl önce "Bana yetkiyi verin; faizle, dövizle nasıl uğraşılır göreceksiniz." dedi. Yurttaşlarımız yüzde 51'le maalesef ona inandı. Üç yıl önce dolar 4 liraydı, bugün 14 lira. Üç yıl önce faiz yüzde 8-9'lardaydı, bugün yüzde 25'lerde.

Bakın, değerli arkadaşlar, Sayın Erdoğan'ın bir saplantısı var diyeceğim. "Faiz sebep, enflasyon sonuç." diyor ve bundan asla vazgeçmiyor ve bunu nassa dayandırıyor? Bu bakış, üç yılda 3 bakan eskitti. Vallahi, Sayın Nebati, iki yıldır Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüyoruz; Komisyona bir bakanla başlıyoruz, Komisyon bitiyor, öbür bakan geliyor; Komisyon bitiyor, Genel Kurula geliyoruz, başka bir bakan görüyoruz. Değerli arkadaşlar, bu bakış üç yılda 3 bakan, üç yılda 4 Merkez Bankası Başkanı eskitti ve sonuçta Tayyip Erdoğan kendine tam biat edecek birisini buldu çünkü Lütfi Elvan itiraz ediyordu. "Efendim, faiz sebep, enflasyon sonuç değildir." diyordu. "Bu bakışla gidersek ülke uçurumun kenarına gider." diyordu, o da gitti. Şimdi Sayın Nebati geldi, ne diyor: "Cumhurbaşkanımız ne diyorsa odur." diyor yani "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur." diyor. Bunun için de ekonominin kitabı yazıldı biliyorsunuz, Sayın Tayyip Erdoğan "Ekonominin kitabını yazdım." dedi ve Sayın Nebati de diyor ki "Ya, benim zaten ekonomi eğitimim yok, bunun için eğitime de ihtiyaç yok. Tayyip Bey ne derse ben onu yapacağım." ve Ekonomi Bakanı oldu. Değerli arkadaşlar, Hamza Yerlikaya'yı bilirsiniz, güreşçi. Vakıfbankı yöneten Hamza Yerlikaya olduktan sonra Ekonomi Bakanı da Sayın Nureddin Nebati olabilir.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Ne alakası var şimdi?

GARO PAYLAN (Devamla) - Şahsına bir itirazım yok, Mecliste arkadaşımızdı.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ya, saygısızlık yapma ya!

GARO PAYLAN (Devamla) - Ama arkadaşlar, ekonomi eğitimi olmayan birisini Ekonomi Bakanı yapabilirsiniz. Hamza Yerlikaya, efendim, güreşçi, Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi olduktan sonra Sayın Nebati de Ekonomi Bakanı pekâlâ olabilir.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Ayıp, ayıp!

GARO PAYLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın "Faiz sebep, enflasyon sonuç." önerisi dünyada hiç denenmedi. Diyorlar ki: "Biz deneyeceğiz arkadaşlar ve ne yaptığımızı biliyoruz, sonuç da alacağız." Bakın, bunu bir fıkraya benzetirsek Nasrettin Hocayı hepiniz bilirsiniz. Nasrettin Hoca bir gün gölün kenarına geçmiş, göle maya çalıyor. Geliyorlar "Ya Hoca, sen ne yapıyorsun? Göl hiç maya tutar mı?" diyorlar. Nasrettin Hoca da diyor ki: "Ya tutarsa!" Sayın Nebati'nin ve Sayın Erdoğan'ın bakışı da faiz sebep, enflasyon sonuç. "E bu hiç denenmedi efendim." diyoruz. Efendim "Ya göl maya tutarsa." Bu hesapla yola yürüyorlar.

Bakın size örnekler vereceğim. Bu bakışın sonuçları nedir arkadaşlar? Hani Sayın Nebati faize karşı ya, bakın arkadaşlar, Merkez Bankamız her gün piyasaya yüz milyarlarca lira para veriyor. Kaçtan veriyor bankalara parayı? Yüzde 15'ten veriyor. Bankalara yüz milyarlarca lira para veriyor. Banka yüzde 15'le parayı aldı ya, Sayın Nebati yetişiyor imdatlarına. Sayın Nebati hazine ihalesi açtı daha iki gün önce, hazine ihalesinde yüzde 15'le Merkez Bankasından para alanlara yüzde kaç faiz verdi? Yüzde 22,70. Bakın, bankalar bir kamu kuruluşundan yüzde 15'le faiz alıyor, aldı ya, riske gerek yok, kredi vermeye gerek yok, Sayın Nebati yetişiyor imdada "Gel arkadaş, bana yüzde 22,70'den ver." diyor. Değerli arkadaşlar, bakın, bu nasıl bir kafadır ben bilmiyorum. Gerçekten siz kafayı mı yediniz arkadaşlar ya, gerçekten kafayı mı yediniz ya? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Hakaret etme ya!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bu nasıl bir üslup?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Nasıl konuşuyorsun sen?

GARO PAYLAN (Devamla) - Bir kamu kuruluşundan yüzde 15'le para veriyorsunuz, öbür kamu kuruluşu yüzde 22,7'yle o parayı satın alıyor; sıfır risk. Ya böyle bir faizci, böyle bir rantçı dünya tarihi görmedi, gerçekten görmedi. Bu, yolsuzluktur arkadaşlar; bu, ihanettir arkadaşlar. Böyle bir şey kabul edilebilir mi ya? Nasıl faize karşısınız siz ya? Madem faize karşısınız, iptal et ihaleyi, yapma yüzde 22,70'le. Olmaz, Sayın Nebati faize karşı ama yüzde 15'le alınan parayı yüzde 22,70'le kendisi satın alıyor; sıfır faizle rantiyecilere, Londra'daki tefecilere para aktarıyor arkadaşlar. Bu mudur faiz anlayışınız?

İkinci mesele, halkımız zam altında. Bakın "Faiz sebep, enflasyon sonuç."un sonucu. Dolar 8,30'du üç ay önce, 14 liraya çıktı. İğneden ipliğe her şeye zam yağıyor. Un yüzde 100 zamlandı bu üç ayda be! Ya bunun da mı hesabını yapmıyorsunuz değerli arkadaşlar? Bakın, başka bir hesap vereyim: Sayın Erdoğan, dolar 8,30'ken "Faizi düşürün." dedi, dolar 13 lira 70 kuruş oldu. Kaç lira arttı? 5,5 lira arttı. Türkiye'nin kaç lira borcu var? 450 milyar dolar borcu var. Gelin, bir hesap yapalım: 450 milyar dolar çarpı 5,5 yaptığımızda; 2,2 trilyon lira yapıyor. Bakın, arkadaşlar, biz bir ay Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda iki yüz elli saat mesai yaptık, değil mi Başkanım? Burada da iki yüz elli saat mesai yapacağız. Görüşeceğimiz halkın bütçesinin toplamı kaç para? 1,75 trilyon. Yani Sayın Erdoğan'ın "Faiz sebep, enflasyon sonuç." saplantısı Türkiye'nin borcunu 2,2 trilyon artırmıştır. Yani Türkiye'nin toplam bütçesinden daha fazla bir parayı üç ayda tefecilere, yurt dışındaki, Londra'daki tefeci baronlara, faizcilere aktarmıştır. Bu mudur arkadaşlar anlayışınız ya? Bu mudur anlayışınız?

Başka... Arkadaşlar, ticaret durdu be, ticaret durdu! Avrupa'daki Hans'a, George'a; Ahmet'i, Mehmet'i, Agop'u, Ayşe'yi, Fatma'yı "İhracat yapacağız." diye ırgat ettiniz siz be! Almanya'daki turist buraya geliyor, en basit işçi 3 bin euro maaş alıyor. Geliyor buraya, bir kafeye oturuyor, lokantaya oturuyor, lüks otele oturuyor; 180 euro alan Ahmet, Mehmet, Agop, Ayşe, Fatma ona hizmet ediyor. Bu mudur sizin anlayışınız be! Ayşe'yi, Fatma'yı, Ahmet'i, Agop'u; Hans'a, Georga'a beş kuruşa ırgat etmek midir sizin ekonomi anlayışınız be! Bu mudur yerlilik, bu mudur millîlik? Paramızı pul ettiniz be! "Yerliyiz, millîyiz." diyorsunuz, bankadaki her 3 liranın 2 lirası dolarla be, dolarla! Sizin de ceplerinizde dolar var, ihaleleri de dolarla alıyorsunuz; köprü, yol ihalesini de dolarla veriyorsunuz; bu mudur yerlilik, bu mudur millîlik değerli arkadaşlar?

Değerli arkadaşlar, bakın, Sayın Erdoğan "Bu kriz teğet geçecek." dedi, değil mi? Vallahi size teğet geçiyor, ondan hiçbir şüphem yok çünkü sizin paranız dolarda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun efendim.

GARO PAYLAN (Devamla) - Olmazsa, TL'deyse Sayın Nebati'ye yüzde 22,70 faizle para da verebilirsiniz. Çünkü kendisi "Faize karşıyım." diyor ama TL'niz varsa Sayın Nebati'ye Merkez Bankasından yüzde 15'le para alıp yüzde 22,70'le para da verebilirsiniz, arada büyük bir rant da kazanabilirsiniz. Peki, yurttaşımız ne yapacak ya?

Bakın, dün sabah Meclise yürüyerek gelirken Çankaya'da çöpten çürük domates toplayan amca gördüm, emekli amca. Utandım be arkadaşlar, utandım! Türkiye'nin bir milletvekili olarak utandım. Ekmeği çöpten toplayan yurttaşlarımızdan utandım. Siz utanmıyor musunuz be! (HDP sıralarından alkışlar)

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Utanılacak bir şeyimiz yok, reddediyoruz.

GARO PAYLAN (Devamla) - Hep beraber utanmıyor muyuz be arkadaşlar ya! Şu bütçe tercihlerini değiştirsek; faizciden, rantçıdan yana olmasak, halktan yana olsak; o çöpten domates toplayan amcanın gidip elini öpsek, onun 1.500 lira olan emekli maaşını 3 bin lira yapsak; bu konuda durumu değiştirsek, faize, ranta akan paraları durdursak olmaz mı be arkadaşlar ya!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GARO PAYLAN (Devamla) - Şu bütçe tercihlerini niye değiştiremiyoruz, niye ranttan faizden yana bir bütçe anlayışını hâlâ sürdürüyorsunuz arkadaşlar? Ben hepinize utanma daveti yapıyorum değerli arkadaşlar.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Utanılacak bir şeyimiz yok, reddediyoruz.

GARO PAYLAN (Devamla) - Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)