GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:31
Tarih:09.12.2021

CHP GRUBU ADINA MAHİR POLAT (İzmir) - Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 21,31; yeniden değerleme oranı yüzde 36,20; halkın hissettiği enflasyon çok daha fazla. Yeniden değerleme ile TÜİK arasındaki farktan dolayı "Devlet faizci mi oldu?" diye sormaktan kendimi alamıyorum.

Değerli arkadaşlar, benim, bu Bakanlık bütçesi üzerine 4'üncü konuşmam. Sayıştay bulguları hiç değişmedi, diğer 3 konuşmamı tekrarlıyorum; merak edilirse oradan bakılır. Fakat burada bir fark var, İzmir'deki Ege Serbest Bölgesi'yle ilgili bir parantez açmış. Orada, inşaat izinleri alınmadan, tapu tevzileri yapılmadan, devletin izni olmadan, hazinenin izni olmadan inşaatlar yapılmış. Hazinenin kaybı 1 milyon doların üzerinde. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. Yine bu işletmeciye Bergama'daki serbest bölgenin işletmesi ödül olarak verilmiş.

Hazır bunları, inşaattaki hukuksuzluğu konuşurken bir parantez de Sarp gümrüğüne açmak gerekiyor. Türkiye'nin en büyük gümrüklerinden bir tanesi, sınır kapılarından bir tanesi. Komisyonda anlattım; maalesef, oturma izni olmadan, yapı kullanma izni olmadan bir vatandaş gitse elektrik, su alamaz. Bu gümrük, Cumhuriyet Halk Partili Kemalpaşa Belediyesine sadece harç ödememek için kaçak vaziyette çalıştırılıyor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğiyle beraber. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, hepimiz burada konuşuyoruz; "İhracatla kalkınma." İhracatla kalkınma gerçekten güzel bir şey. Bir de rol modelimiz var, Güney Kore modelini almışız fakat biz ihracatla kalkınmayı biraz farklı algılıyoruz. İhracatçıların mektupları var, mesela biri diyor ki: "Biz kur 9 lira iken 250 liraya ham maddeyi alıyorduk, şimdi 750 liraya alıyoruz, ham madde de bulamıyoruz. İhracatçının en kötüsünün ham maddesine euro bazında yüzde 20 civarında fark geldi."

İhracatla kalkınma... İhracatımız arttı; evet, ihracatta pandemiyle birlikte bir fırsat yakaladık, tıpkı Çukurova'nın Amerikan iç savaşında gelişmesi gibi bizim ihracatımız da Uzak Doğu'dan tedarik zincirlerinin kesilmesi suretiyle bir miktar arttı fakat bu yeterli değil; artış nispi bir artış, niteliksel bir artış yok. Değerlere bakmak lazım, ben bu değerleri TÜİK'ten almadım, Türkiye İhracatçılar Meclisinden aldım, biraz güvenilir değerler. (CHP sıralarından alkışlar) Türkiye'nin birim kilo başına ihracatı 1,09 dolar ile 1,53 dolar arası değişiyor. Geçtiğimiz yıl 1,09'a 1 kilo ihracat yapıyorduk. Dünyayla değerlendirdiğimiz zaman, Japonya 4; Amerika 2,53; Polonya 1,83; -bizi kıskanan- Almanya 3,7; Güney Kore 2,54 dolara 1 kilo ihracatı yapıyormuş. Mesela Çin'le kıyaslanıyoruz, Çin 1,59'a 1 kilo ihracat yapıyor. Bu şekilde ihracatta kalkınamayız. İhracatla kalkınabilmek için inovatif ürün yapmak zorundayız; ihracatla kalkınmak için katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız; ihracatla kalkınmak için Sanayi 5.0'a geçmek zorundayız. (CHP sıralarından alkışlar) Yoksa, bu milletin geleceğini, bu çocuklarımızın geleceğini, ham maddelerimizi başkalarına ucuz fiyata peşkeş çekmiş oluruz; bugünün insanlarının alın terini, emeğini ucuz fiyata satmış oluruz. Yüzde 33 oranında bir artıştan bahsediliyor geçen sene 1 Kasım ile 30 Kasım arasını bu seneyle kıyasladığımızda. Fakat baktığımızda, artanlar hep ham madde, orman ürünleri, tarım ürünleri. Bir tek şey en fazla artmış; mücevher, yüzde 307 yani bu da Türkiye'nin bir değerini ucuza yurt dışına gönderiyoruz demektir.

Değerli Bakanım, siz sadece tüccarların Bakanı değilsiniz, gümrük memurlarının ve gümrük müşavirlerinin de Bakanısınız. Herkes için 3600 konuşurken gümrük memurlarıyla ilgili 3600 konuşulmuyor. (CHP sıralarından alkışlar) Yine, gümrük memurlarının -ben her zaman tekrarladım- şu an aldıkları mesai ve yollukları emekliliklerine, esas ücretlerine yansıtılmıyor, gelecekleri karartılıyor. Gümrük müşavir yardımcılarının birlik ve oda talepleri var, bu yerine gelmiyor; sınav hakları var; Kabahatler Kanunu'ndan kaynaklı bir koyundan iki post algısı var, hem müşteriye hem gümrük müşavirine; bunların düzeltilmesi gerekiyor.

Sayın Bakanım, ben, 2019 yılında selefiniz Bakana bir çağrıda bulunmuştum bir basın açıklaması sırasında; eğer gümrükleri zapturapt altına almazsanız biz Mersin gümrüğünü konuşacağız demiştim. Mersin gümrüğünü konuşuyoruz hep beraber. Mersin gümrüğünü konuşuyoruz; arkadaşlar, Mersin gümrüğünü size doğru anlatmıyorlar, anlatmaları gerekiyor. Mesela, size, Mersin gümrüğünde Tırmıl'daki geçici depolamada neler olup bittiğini bir anlatmalarını istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

MAHİR POLAT (Devamla) - Yine, gümrük muhafaza memurlarını, kaçak istihbarat memurlarını sahaya sürüyoruz, bunlardan kaçakçılıkla mücadele etmesini bekliyoruz fakat beklediğimiz biraz da haksız, bunların teknik kapasiteleri yetersiz. Kokain yakalama meselesinde sadece şirket sahibine ulaşılabiliyor, arkadaki baronlara teknik kapasite yetersizliğinden ya ulaşılamıyor ya ulaşılmak istenmiyor.

Yine, Sayın Bakan, birçok alanda olduğu gibi Doğubeyazıt gümrüğüyle ilgili de bir sürü sıkıntıyla karşılaşıyoruz, her gün bir sürü şikâyet alıyoruz. Örneğin, Türkiye'de her yerde aynı olması gereken mevzuat Doğubeyazıt'ta neden farklı uygulanıyor? Üçer gün aralıklarla ayrı ayrı -bunlar bende var- müdürlük emirleri değişiyor. Kanunda, mevzuatta aynıyken Doğubeyazıt'ta neden farklı uygulanıyor?

Yine, Bakanlığın oraya atadığı yetkilinin önünde ticari kartviziti var ve bundan herkes rahatsız oluyor; orada, orası gibi hassas bir yerde vekâleten müdürlükler yürütülüyor. Bunlar doğru değil, asaleten atanmaları gerekiyor.

Bakanlık koridorlarında -sizin haberiniz yok- imtiyazlı işler yapılmak isteniyor; geziyorlar, bunları biliyoruz.

Geliyor gelmekte olan diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)