| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 09.12.2021 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri, kıymetli Bakanlarım; Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 2022 yılı bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileye Gazi Meclisimizi, ekranları başında saygıdeğer milletimizi ve sevgili Erzurumluları saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyetimizin kurulduğu ilk yıllarda, tarım sektörünün yaygınlığı, sanayimizin henüz gelişmemiş olması, özel sektörün sermaye birikiminin yeterli olmaması ve tüm dünyayı etkileyen 1929 Ekonomik Buhranı'ndan dolayı devletimiz üretici, girişimci rolünü üstlenmiş ve birçok alanda işletmeler kurmuştur. "Özelleştirme" kavramı her ne kadar ülkemizde 1986 yılından itibaren anılmaya başlansa da aslında kuruldukları yıllar itibarıyla yani 1930'lu yıllarda KİT'lerin kuruluşundan itibaren telaffuz edilen bir kavram olmuştur. Örneğin, 3 Haziran 1933 tarihli 2262 sayılı Sümerbank Kanunu'nun 11'inci maddesi aynen şöyle diyor: "Hükûmetin teklifi üzerine umumî heyetçe verilecek karara göre bu hisse senetlerinin kısmen veya tamamen Türk eşhas ve müesseselerine satılması caizdir. Bankan devralacağı iştiraklerde mevzu hisselerini meclisi idare kararı ve İktisat vekâletinin müsaadesi üzerine satabilir." Yine, 1938 tarihinde çıkan 3460 sayılı Yasa'ya göre de "İktisadi teşekküllerin özelleştirilmesine onay verilmiştir." Yani bir şeye karşı çıkılıyorsa biraz dönüp bunun tarihsel temellerine bakıyor olmak lazım. Yine, 24 Kasım 1994 tarihinde Türkiye'de ilk özelleştirme kanunu, 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu çıktı. Kimin devrinde? Doğru Yol Partisi ve bugün "Ce-Ha-Pe"nin temeli olan Sosyaldemokrat Halkçı Parti tarafından, yani 50'nci Hükûmet tarafından çıkarıldı. Yine, 13 Ağustos 1999 tarihinde 4446 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'la özelleştirmeye anayasal bir güvence, bir boyut kazandırılmış oldu.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; özelleştirmeleri sadece bir satış, bir gelir elde etme olarak değerlendirmek kanımca çok sığ bir değerlendirme olacaktır. Çünkü özelleştirmelere orta ve uzun vadede ekonomide verimlilik, istihdamın geliştirilmesi, rekabete dayalı piyasa ekonomisinin oluşturulması, yastıkaltı tasarrufların ekonomiye kazandırılması, sermaye piyasalarının geliştirilmesi, girişimcilik ekosisteminin oluşturulması ve tüketici memnuniyetinin etkilenmesi noktasında da bakıyor olmak gerekir.
Bu noktada birkaç tane örnek vereceğim. İlk vereceğim örneklerden biri elektrik üretim sektörü. Elektrik üretim sektöründe özelleştirme sürecinden sonra çok güçlü bir yatırımcı yelpazesi oluştu ve sektöre onlarca yeni piyasa aktörleri kazandırıldı. Özelleştirmeden sonra sadece elektrik üretim sektörüne 18 milyar TL'lik yatırım gerçekleştirildi. Keza, ülkemizin en önemli ihracat noktalarından biri olan, ülkemizin dışa açılan kapısı olan limanlarımızda özelleştirme sürecinden sonra 30 milyar tutarın üzerinde yatırım gerçekleştirilmiştir.
Sayın milletvekilleri, yapılan yatırımlar sadece bunlarla sınırlı değil. Bugün Mecliste çok fazlasıyla zikredilen Erdemir, Kardemir, TÜPRAŞ, PETKİM gibi kuruluşların tamamı özelleştirme uygulamalarından sonra cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarını gerçekleştirmişlerdir. Bugüne kadar yapılan, tüm özelleştirme sonrası yapılan 280 milyar TL'lik yeni yatırım ülkemize kazandırılmıştır.
Yine Özelleştirme İdaresi Başkanlığı aynı zamanda güçlü halka arzları meydana getirmiştir. Özelleştirme İdaresi bugüne kadar en büyük ilk 3 halka arzı gerçekleştirmiş ve en büyük 10 halka arzdan 4'ü yaklaşık 90 milyar TL'lik arz gerçekleştirerek hem sermaye piyasalarına nakit kazandırılmış hem de borsanın derinliği geliştirilmiştir.
Özelleştirmelerde en çok zikredilen ve en çok eleştirilen konulardan bir tanesi istihdam ancak rakamlar bu eleştirilerin de ne kadar yersiz olduğunu dile getiriyor. Şöyle ki: TÜPRAŞ'ta özelleştirme sürecinde 4.601 personel çalışırken şu anda 5.934 personel, Petlas'ta 979 kişi çalışırken şu anda 3.836 personel, sadece bugünlerde yine çok sık dile getirdiğimiz şeker fabrikalarında özelleştirdiğimiz süreçte İş Kanunu'na tabi 2.666 kişi çalışırken bugün 4 binden fazla insan çalışıyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Peki, bunun neresinde istihdamla ilgili olan problemler var?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - TÜİK'ten mi aldınız rakamları, TÜİK'ten mi aldınız?
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Devamla) - Rakamlar yalan söylemez Vekilim, rakamlara bakacaksınız, rakamlara; söylemlere değil, rakamlara.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Biz belgelerle konuşuruz, gerçekleri ifade ederiz.
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Rakamlar yalan söylemez de rakamlara yalan söylettirilir.
ŞAHİN TİN (Denizli) - O sizin işiniz, sizin işiniz.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Devamla) - Yine, 2015 yılında çıkardığımız bir yasayla... Bakın, siz de yasa çıkardınız, biz de özelleştirmeler yaptık...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Devamla) - ...ancak AK PARTİ iktidarları döneminde özelleştirme durumunda çalışanları korumak amacıyla 2015 yılında Bakanlar Kurulunda ilgili bir çalışma yapıldı. Bakanlar Kurulunun iki kararıyla da tüm çalışanların geniş çaplı bir iş garantisini yine AK PARTİ iktidarları sundu. Çalışanın yanında da AK PARTİ var, üretenin yanında da AK PARTİ var çünkü bizim derdimiz millet, çünkü bizim derdimiz insanlık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Her yerde AK PARTİ var.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Devamla) - Yine, bu kadar başarılı uygulamaları gerçekleştiren Özelleştirme İdaresini huzurlarınızda tebrik etmek isterim. Sebebi de yaptıkları açık, şeffaf, hesap verilebilir uygulamalarla hem özelleştirme ihalelerine olan talebi artırdılar hem de bu taleple beraber özelleştirilen kurumların bedellerinin artırılmasını sağladılar.
Ülkemizde rekabetin, verimliliğin artmasını, kamu kaynaklarının etkin kullanılmasını sağlayan ve yatırım ortamını iyileştiren özelleştirme uygulamalarına ülkemizi geliştirmek adına gerekli gördükçe de devam edeceğiz.
Bu vesileyle hiçbir iktidara nasip olmayan 20'nci bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisimizi, aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)