GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Ticaret Bakanı Mehmet Muş'a nezaketli ve hoş üsluplarından dolayı teşekkür ettiğine ve Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin 281 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 282 sıra sayılı 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin üçüncü tur görüşmelerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:31
Tarih:09.12.2021

ERHAN USTA (Samsun) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben öncelikle 2 Sayın Bakana da hakikaten nezaketli ve hoş üsluplarından dolayı teşekkür ediyorum. Tabii, bu, söyledikleri her şeye katılıyoruz demek değildir. Ama çok hayati gördüğüm, teknik açıdan Sayın Maliye Bakanının birkaç hatalı mukayesesi oldu, izniniz olursa onlara çok kısa değinmek istiyorum. Bir defa, bütçe açığı konusunda, bizim bütçe açığımız pandemide artmadı, evet artmadı ancak orada şunu söylemek lazım: Orada mukayese yaparken de toplam destekler anlamında yani kredileri de katarak yapıldı, bu yanlış bir mukayesedir. Biz normal G20 ülkesi olduğumuza göre G20 ülkelerinde nakit desteklerin, karşılıksız desteklerin millî gelire oranı yüzde 9,1; bizde ise yüzde 2,7. Gelişmekte olan ülkeler açısından bakarsak bu yüzde 4,4; onun da altındayız. Gelişmiş ülkelere bakarsak yüzde 10, onun da çok altındayız. Bence bunu söylemek gerekirdi.

Şimdi, büyümede tabii çok yanlış bir mukayese yaptı yine. On sekiz yıllık AK PARTİ hükûmetleri dönemi ile önceki üç yılı mukayese etti. O üç yılın zaten iki yılı kriz yılıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Madem burada bir mukayese yapıyorsak on sekiz yıllık dönemleri yapmak lazım, o zaman kendi dediği gibi sonuca ulaşamıyoruz.

İkincisi, gelişmekte olan ülkelerle mukayese yapmamız lazım, kendi sınıfımızdaki ülkeler onlar. Mesela 2002-2020 dönemini gelişmekte olan ülkeler ile bizim Türkiye performansını mukayese ettiğimizde biz onların üzerinde değil, onların 0,6 puan altındayız, dolayısıyla bu da büyüme performansı açısından yanıltıcı bilgi veriyor.

Şimdi, cari açığa geldi. Cari açıkta mukayeseyi bu sefer, daha önce 2002'yle yaparken cari açıkta geçen yılla yaptı. Geçen yıl çünkü çok yüksek bir cari açık vardı, şimdi cari açık azalıyor. Madem öyle 2002'yle mukayese yapıyoruz, o zaman bunu da 2002'yle mukayese yapalım. 2002 yılında Türkiye Cumhuriyeti devleti sadece 0,6 milyar dolar cari açık verdi, bakın 1 milyar doların altında. Burada niye 2002'yle mukayese yapmıyoruz? 2020 yılında 37 milyar dolara çıktı cari açığımız, bu yıl da orta vadeli programa göre 21 milyar dolar olması bekleniyor, dolayısıyla bu da çok hatalı bir mukayese oldu. İstihdamda da aynı şey oldu. Orada da ne yaptı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum efendim.

En kötü dönem pandemi dönemi olduğu için mukayeseyi pandemi dönemine göre yaptı. E, madem 2002'ye göre mukayese yapıyorsunuz, 2002'de Türkiye'de işsizlik oranı -dar tanımlı işsizliği söylüyorum- 9,6; şimdi 2020'de bu 13,2'ye çıkmış, 2021 sonunda da orta vadeli program 12,6 olacağını söylüyor. Peki, yakın tarihi mukayese edeceksek hiç olmazsa pandemi öncesindeki 2018 Ocağıyla, mevsimsel düzeltilmiş verilerle mukayese etmemiz durumunda 3,5 milyon insan iş gücüne katılmış, 1'ine iş verememişiz. Bunu söylemek gerekirdi.

Son olarak da... Tabii şeyi beklerdik biz... Güzel bir makroekonomik perspektif ortaya koydu. Kurda ne oldu? Kurla başka ülkeleri mukayese etmesini, enflasyonu mukayese etmesini, faizi mukayese etmesini beklerdik.

Şimdi, maaş artışlarında yine gitti 2002'ye. Evet, 2002'ye göre Türkiye'de ücretlerde genelde bir iyileşme oldu ancak 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nı açtığımız zaman -254'üncü sayfası, onu da söyleyeyim- 2021 yılında kamu işçilerinin reel olarak maaşları...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Sayın Başkan. Çok teşekkür ederim.

Bakın, arkadaşlar -yıllık programda 254'üncü sayfa- kamu işçilerinin maaşlarının reel olarak yüzde 26,8; memurların yüzde 14,9; asgari ücretlilerin de yüzde 10 civarında reel olarak gerileyeceğini söyleyen bir yıllık program var ortada, Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı. Şimdi, bununla mukayese etmiyorsunuz, 2002'ye göre nominal para TL cinsinden 15 kat artmış. "..."(X) yani bu ne anlama gelir? Bunun bir anlamı falan yok.

Dolayısıyla burası teknik bir yer madem, Sayın Bakan teknik bir Bakan. Üslubu için çok teşekkür ediyorum ancak bu mukayeseleri sağlıklı yapmak lazım, yanlış mukayese yaptığımız zaman kamuoyuna yanlış bilgi vermiş oluruz.

Teşekkür ederim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Pardon, bir de bir sorum olacak Sayın Başkanım, müsaade ederseniz, çok kritik.

BAŞKAN - Buyurunuz.

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, konuşmamda ikaz etmiştim, Sayın Cumhurbaşkanımızın sürekli "Yastıkaltı; DTH, döviz tevdiat hesapları var." falan gibi... Bakın, bunun çok tehlikeli bir şey olduğunu söylemiştim Sayın Bakan, bunu rakamlarda görüyoruz. Şimdi, 19 Kasım haftasında yabancı para mevduatları 257,3 milyar dolar, 22 Kasımda Sayın Cumhurbaşkanı bu konudan bahsetti, 26 Kasımdı -bunlar haftalık açıklanıyor- bu, 254 milyar dolara düştü, 3 milyar dolar... "Bozuldu da TL mevduata mı gitti acaba para?" diyoruz, TL mevduatta bir değişiklik yok. 3 milyar dolar bir haftada kayboldu. Şimdi Sayın Bakana soruyorum: Bu, yastıkaltına mı gitti? Bu akşam açıklandı şimdi 3 Aralık haftası; 1,1 milyar dolar daha azaldı. Yani bu sözler, doğru sözler değil. Vatandaşı tedirgin edersek biz... Bizim bankacılık sistemimizde sadece 28 milyar dolar likit var, 254 milyar dolar yabancı para mevduatı var. İnsanlar nakdini çekmek için, bunu yastıkaltına veya kasasına götürmek için bir harekete geçerse biz bu ülkeyi -Allah korusun- çok ciddi bir sıkıntıya sokarız. O yüzden, bunu da soru olarak kendisine yönelttim.

Teşekkür ederim.