| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 09.12.2021 |
REMZİYE TOSUN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye, derin bir ekonomik krizle boğuşurken biz burada, aslında rant ve savaşın bütçesini konuşuyoruz. AKP'li vekiller yaptıkları konuşmalarda, kurumların açıkladığı sahte büyüme oranında tamamen hayal ürünü olan tozpembe bir tablo çiziyorlar. Ancak, Amed sokaklarında halk yarın ne yiyeceğinin, faturasını nasıl ödeyeceğinin hesabını yapıyor; bu hakikati sokağa çıktığımızda açıkça görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, bu ekonomik krizin en büyük nedeni ise hiç şüphesiz aşırı güvenlik politikalarıdır. Başta Diyarbakır halkı olmak üzere Şırnak, Hakkâri, Van gibi Kürt kentlerinde kolluk her 100 metrede bir GBT ve arama yapıyor, sokaklarda yüzlerce zırhlı araç dolaşıyor; kentlerin giriş çıkışlarında onlarca uygulama noktaları var. İşte, merkezî bütçenin çok büyük bir kısmı bu güvenlik politikalarına aktarılıyor.
Bazı bölgelerde polis, asker, jandarma ve korucuların nüfusu yerel nüfusu aşıyor. Aşırı güvenlik politikaları keyfiyete yol açıyor. Aslında kamu görevlisi olan kolluğun halkı değil, iktidarı koruduğunu çok iyi biliyoruz ve biliyoruz ki iktidar da kolluğu koruyor. Bunun karşılığında ne mi oluyor? 2008-2021 yılları arasında zırhlı araçların neden olduğu kaza ve cinayetlerde en az 21 çocuk hayatını kaybetmiş, en az 23 çocuk ise yaralanmıştır. Ölümlere neden olan kamu görevlileri bırakın ceza almayı, asli kusurlu olarak bile görünmüyor. İşte, Diyarbakır halkı bu güvenlik politikalarıyla ekonomik krizi derinden yaşıyor. Diyarbakır halkı geçinemiyor, emekçiler işlerinden ihraç ediliyor, gençler işsiz, öğrenciler ise barınamıyor. Halk marketlerde kotayla yiyecek alırken emekçiler ise son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satmadıkları için işten çıkarılıyor. Kentte esnaf kepenk kapatma noktasına geldi. Geçim derdinde olan halk, iktidarın politikalarıyla her gün gelen zamlarla cebelleşiyor.
Son on yılda Diyarbakır'da uygulamadığınız politika kalmadı; doğamızı talan ettiniz, insanları yerinden ettiniz, kayyumlar atadınız, surları yerle bir ettiniz. Bir de utanmadan bu halka "Sur'u Toledo gibi yapacağız." dediniz. Gördük sizin Toledolarınızı, bu halka cezaevlerini reva gördünüz. 50 bin liraya zorla alınan evlerimizi milyonlarca liraya sattınız. Satamadıklarınızı ise kendi yandaşlarınıza peşkeş çektiniz. Her kurumu, her bölgeyi bir rant alanına çevirdiniz. Yerle bir ettiğiniz surlarda insanlar sokaklarda kalıyor. Hevsel Bahçeleri'ni gören seyir terasındaki açık alana turnike koyarak "hizmet" adı altında halktan para alıyorsunuz, halka hizmet götürdüğünüzü söylüyorsunuz. Sizin hizmet modeliniz bu mu, gerçekten merak ediyoruz; bu halkın sırtından geçinmek mi?
Değerli milletvekilleri, hem ekonomik kriz hem de bölgede hüküm süren güvenlik politikalarından en fazla kadınlar etkileniyor. Bu ülkede kadınların işsizlik oranı yüzde 40 ve her 3 kadından 1'i işsiz. Kadın işsizliği kayyumlarla daha da derinleşmiştir. 2.058 kadının çalıştığı Jiyan Kadın Pazarı'na bile tahammül edilememiş, pazar âdeta erkeklerce gasbedilmiştir. Pazar emekçilerinden Rukiye Bakış şöyle diyor: "Halde erkeklere 50 kuruşa satılan ürün kadınlara 1 liradan satılıyor. Erkeklerin bize söyledikleri söz ise: 'Siz orada bir avuçsunuz, sizin kafanıza kafanıza vuracağız, ta ki siz pes edene kadar.'" Kayyumdan güç alıp kadınların kafasına vuracaklarını söyleyen erkeklere açıkça söylüyoruz: Asıl kadınlar sizin kafanıza vura vura bu eril zihniyetinizi yıkacak. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
Yirmi yıl boyunca kadınlara, halka savaştan, yoksulluktan, yıkımdan başka ne getirdiniz? Halka karşı sadece güvenlik araçlarını değil, temel yaşam ihtiyaçlarını da silah olarak kullandınız. Halkı ekmekle, suyla, elektrikle âdeta terbiye ediyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim.
REMZİYE TOSUN (Devamla) - Buna karşın, sarayda her gün milyonlarca lira israf yapıyorsunuz, sermaye sahiplerinin vergi borçlarını siliyorsunuz, utanmadan halka tasarruf yapmasını öneriyorsunuz. Siz bu halkın sırtındaki yüksünüz, siz bu halkın sırtındaki kambursunuz. Ancak siz giderken bu halk sizin arkanızdan "..."(x) söyleyecek, zaman yakındır. (HDP sıralarından alkışlar) Başta kadınlar olmak üzere Kürt halkı size bunun hesabını sandıkta soracaktır, bunu çok iyi bilin. Siz kentlerimizi bin defa talan etseniz de biz kadınlar olarak bin bir defa yeniden inşa edeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)
Biz bu bütçeye "hayır" diyoruz. Yoksulu, emekçiyi, öğrenciyi, çocuğu, halkları dikkate almayan; sermayeyi, güvenlik politikalarını gözeten bu bütçeye yine "hayır" diyoruz.
Bugün cezaevinde yaşamını yitiren Garibe Gezer yoldaşımızın mekânı cennet olsun. Buradan, halkına ve ailesine başsağlığı diliyorum. (HDP sıralarından alkışlar)