| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 10.12.2021 |
CHP GRUBU ADINA ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Savunma Bakanlığı bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu vesileyle, dün toprağa verdiğimiz şehitlerimize Allah'tan rahmet, acılı ailelerine ve milletimize de başsağlığı diliyorum.
Sözlerime Tank Palet Fabrikası konusunda yaşanan trajikomik olaylara değinerek başlamak istiyorum. Tank Palet Fabrikası -bedelsiz- Katar'ın büyük ortağı olduğu BMC'ye peşkeş çekileli üç yıl oldu. Yaşananlar bana bir film repliğini anımsatıyor. Vizontele'nin unutulmaz repliklerinden birini hatırlarsınız. Oğlan babasına arabanın başından sesleniyor: "Baba, akü yok." "Şarjı mı bitmiş la?" "Yok baba, akü komple yok." Acı ama Tank Palette de bizim düştüğümüz durum tam olarak böyle. Sayın Bakan, motor yok, şanzıman yok; "Çalınmış olmasın?" diye sormayın, tank komple yok. Şaka gibi! (CHP sıralarından alkışlar) Yetti mi? Hayır. Bildiğiniz gibi, fabrika 50 milyon dolar yatırım için özelleştirilmişti. Sıkı durun; Eylül 2019'dan itibaren fabrikaya devletin ödediği tutar ne kadar biliyor musunuz? 40 milyon dolar. Evet, yanlış duymadınız; 50 milyon dolar için peşkeş çekilen fabrikaya mal ve hizmet alımı için ödediğimiz para 40 milyon dolar. Ne âlâ memleket! Ethem Sancak'ın ticari zekâsına şapka çıkarmamak elde değil. Yazık, ülkeyi ne hâle getirdiler, yazık!
Trajikomik olaylar bu kadarla bitmiyor, film gibi. Bir gün, Meclis Başkanı "Kaldırılması teknik olarak mümkün." diyerek Montrö Sözleşmesi'ni tartışmaya açıyor. Bir gece yarısı, harp okulları ve astsubay yüksek okulları giriş şartlarından "irticai faaliyetlere karışmamış olma" ibaresi çıkarılıyor. Bir cübbeli amiral peydah oluyor aynı vakitlerde, basında boy boy fotoğrafları çıkıyor. Bu gelişmelerden rahatsız olan bir grup emekli amiral açıklama yapıyor, "Bu işler yanlış işler." diyor. Vay, sen misin konuşan; şahsım hükûmeti ve Millî Savunma Bakanlığı davayı yapıştırıyor. Suçlama: Darbeye teşebbüs. Adamların hepsi emekli, nasıl darbe yapacaklar; hayli ilginç. Tıpkı Balyoz ve Ergenekon'da olduğu gibi, bu iddianamenin de içi boş. Türkiye Emekli Subaylar Derneği "Amiralleri kınamadık." diyerek Bakanlığı yalanlıyor. Vay, sen misin konuşan; Derneğe kayyum atanıyor. Gerçekten şaka gibi; acı, demokrasiye, özgürlüklere tahammülü olmayan kötü bir şaka gibi. Ha, cübbeli amirali de unutmayalım, ceza durumunu Bakanlığa sordum, "YAŞ kararıyla emekli ettik." cevabını verdi. Sizce bu ceza mı, ödül mü? Bence ödül.
Gelelim, yılan hikâyesine dönen F-35 ve S-400 meselesine. Şahsım hükûmeti bir gün ABD'ye kızıyor; gidiyor, Rusya'dan S-400 alıyor, nispet yapıyor ama o da ne; ABD bizi F-35 projesinden çıkarıveriyor. Milyar dolarlık zararı gören şahsım hükûmeti hemen çark ediyor, lobi firmaları falan tutuyor; nafile. "Bari parayı verin." diyor; yok. "Bari yerine F-16'ları modernize edelim." diyor; o da yok. Bir umut parayı veya uçakları kurtarırız diye S-400'ün fişini dahi takamıyoruz, öylece bekliyor. Zarar yaklaşık 4 milyar dolar ama olsun, dış güçlere paçayı kaptırmıyoruz, önemli olan bu. (CHP sıralarından alkışlar)
Bütün bunlar yaşanırken âdeta paralel bir ordu gibi kurulan SADAT'ın kurucusundan açıklama geliyor "2020 yılı sonuna kadar Harp Okulu mülakatlarında üç yıl görev yaptım." diyor. Gözler Bakanda, soruyoruz "SADAT'la ilişkimiz yok." diyor, yine kötü bir şaka gibi.
Sayın Bakan, sizin SADAT'la ilişkiniz olmayabilir ama görüldüğü kadarıyla SADAT ordumuzla ciddi bir şekilde ilgileniyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Şahsım hükûmeti de bu süreçte boş durmuyor tabii ki her şeye zam yağıyor; 1 litre süt 15 lirayı, mazot 10 lirayı geçiyor, mutfaklarda tencere kaynamıyor. Şahsım hükûmetinin pula çevirdiği Türk lirası üstünden ülke yağmalanıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜR CEYLAN (Devamla) - Bir dakika daha rica ediyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
ÖZGÜR CEYLAN (Devamla) - Halk bizi görünce soruyor: "1453'te at sırtında, kılıçla fethettiğimiz İstanbul'u deve sırtında, çantasında dolarlarla gelenler mi alıyor?" (CHP sıralarından alkışlar) Halk belli ki ekonominin kitabını okumamış, olayları anlamıyor(!)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; güleriz ağlanacak hâlimize. Dışişleri Bakanımızı Katar'da gördük, şahsım hükûmetini Suudi Arabistan'da. Aman diyeyim; sakın, göz bebeğimiz ASELSAN, TAİ, HAVELSAN, ROKETSAN satılmasın, oradan ortak alınmasın; aman diyeyim! İktidarımızda, tüm bu firmalara sahip çıkacağız; ordumuzun, her zaman olduğu gibi milletin ordusu olmasını sağlayacak; tarikatların, cemaatlerin cirit attığı yer olmaktan kurtaracağız; Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği yolda ilerleyerek tüm yurdumuzu kalkındıracağız.
Hiç merak etme sevgili halkım, az kaldı; gidiyor Erdoğan, geliyor gelmekte olan. (CHP sıralarından alkışlar)