GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:32
Tarih:10.12.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi İYİ Parti Grubu adına saygıyla selamlıyorum.

Tatlı su kaynaklarımız iyi yönetilemiyor. Vahşi sulama ve yer altı su kaynaklarının aşırı tüketimi toprak ve su varlığımıza telafisi güç zararlar vermiştir. Türkiye, son altmış yılda göl ve sulak alanlarının yarısından fazlasını kaybetmiştir. Buna rağmen halk istiyor diye gölleri besleyen ırmakların önlerine göletler yapılıyor. Ülkemiz su stresi çekerken, temiz su kaynaklarımız azalırken her yerde olur olmaz gölet yapımları tüm hızıyla sürüyor. İktidar 2011 yılından beri su kanunu teklifini bir türlü Meclise getiremiyor. On dokuz yıllık AK PARTİ iktidarında su kaynaklarının kolayca yağmalanmasına zemin hazırlanıyor. 2006 yılından bu yana HES'ler ve barajlar için enerji şirketleriyle su kullanım hakkı anlaşmaları yaptınız, bunun sonucunda su kaynaklarımızın nasıl tahribata uğradığını gördük. Bu zamana kadar HES projelerinde 25 su havzasında büyük tahribatlar oldu, çoğu bölgede içilebilir su kaynakları şantiye alanına döndü. 2011'de Türkiye Su Enstitüsü kuruldu. Buradan soruyorum: Bu kurumun amacı neydi? Bugüne kadar ne yaptı? Niye kuruldu, küresel ısınmayla birlikte su stresine karşı bir çözüm üretti mi? Vahşi sulamayla ilgili hangi tedbirleri aldı? Bilen, duyan var mı? Zaten bu kuruma ayırdığınız bütçeyle ne kadar samimiyetsiz olduğunuzu bir kez daha ortaya koydunuz.

Değerli milletvekilleri, size bir yılan hikâyesi ya da yalan hikâyesi anlatacağım. Meşhur Melen Barajı, İstanbul'a su götürecek ve İstanbul'un su sorununu çözecek. Bu öyle bir baraj ki dönemin Bakanı ne yapıyor, 6 Mart 2014 tarihinde diyor ki: "Temeli atıyoruz. Saat tutun, tarih veriyorum, 7 Aralık 2016, saat 13.59." Yani 7 Aralık 2016 saat 13.59'da açılışı yapılacak. Aradan yıllar yıllar geçiyor ve işin acısı ne biliyor musunuz? Şu anda bu kanal su toplayamıyor. Niye? Aceleleri var ya, şov yapacaklar ya, artistlik yapacaklar ya -aradan geçen beş yıl- hani su niye olmadı? Çünkü baraj su tutmuyor, proje yanlış, projenin yeri uygun değil, aceleleri var. Sonuç, uzatmayacağım: 465 milyon liraya iki yıl önce tekrar ihaleye verildi tamiratı için, belki en az 1 milyara mal olacak. Ey tarih verenler, neredesiniz? Yazık değil mi bu milletin parasına puluna? Yazık değil mi? (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Verdikleri firma da iki yıl oldu hâlâ çivi çakmadı. Niye acaba? Herhâlde İstanbul'u susuz bırakmaya kararlı bunlar, daha bir beş yıl bekleriz.

Değerli milletvekilleri, başka bir ızdırap, başka bir acı: Şimdi bunlar dev projeler diyorlar ya, aynı dev projeyi Konya'da da yaptılar. Maliyeti 541 milyon liraya kanal yaptılar 125 kilometre uzunluğunda. Kanalımız AHİ Kanalı. Ne olmuştu? 2017'de açılacaktı, su verdik patladı, su verdik patladı 2018, 2019. Ama sonunda ne yaptık biliyor musunuz? Vallahi Sayın Bakanım, sizi tebrik ederim, 3 Temmuz 2020'de susuz kanalı açtık.

Sayın Bakanımın resmi, susuz kanalı açtı. Bir buçuk yıl oldu, su yok. Şimdi, Sayın Bakan açtı da Konya'mızın sayın üst düzey bürokratları, sayın vekillerimiz de ne güzel açılışa iştirak ettiler. İyi de şimdi, Konyalı soruyor: "Sayın Bakan, suyumuz nerede?" Yahu nerede? 125 kilometre yaptığınız açık kanalın suyu nerede? O da bir yalan hikâyesi, yılan hikâyesine döndü. Bakana soruyorum, diyorum ki: "Ne oldu, ne zaman açacaksın suyu? Ne zaman vereceksin?" Diyor ki: "Tekrar ihaleye verdim." 2022'de inşallah, maşallah... (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Tekrar mı 450 milyon lira bu milletin sırtına yük getiriyorsun?

Ama değerli kardeşlerim, utanılacak bir durum var. Şimdi, bu Melen Barajı'nın projesi yapıldığında yani DSİ Genel Müdürü olan kişi Bakan Yardımcısı; daire başkanı, Barajlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı yapıldı. Yani devleti milyarlarca lira zarara uğratanlar terfi ettirildi. Yahu, böyle bir devlet yönetimi var mı? Evet, var.

Başka bir şey daha var: TİGEM; Sayıştay raporlarına göre milyonlarca lira zarar etti, battı ya! Batıranı terfi ettirdik, Bakan Yardımcısı yaptık. Yahu, dünyada böyle bir şey var mı acaba ya? Allah aşkına soruyorum, var mı? "Var." diyen bir Allah'ın kulu varsa ben burayı terk edeceğim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bakın, şimdi, Sayın Bakan, kuruttuğun ormanlar: Karapınar; kuruttuğun ormanlar, kuruttuğunuz ormanlar ve bu Karapınar bir de bizim Çevre Bakanımızın memleketi. Yahu, kendi memleketine bakmayan Bakandan Türkiye Cumhuriyeti'ne Çevre Bakanı mı olur Allah aşkına? Hadi oradan! Hadi, hadi; o da olmaz, o da olmaz.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ne bağırıyorsun ya!

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Sıkıntımız çok, derdimiz çok da ondan bağırıyorum. Bu benim derdim değil, milletin derdi. Zorunuza mı gidiyor?

Şimdi, Konya'da ağaçlar kuruyor ama sizin her yerde seyrettiğiniz var. Zamanım dar, anlatmaya devam edeyim. Sayın Pakdemirli, üç yılda 48 genel müdür ve daire başkanı değiştirdi. Sayın Bakana bürokrat dayanmıyor, gerçi, aslında bunlara da ihtiyacı yok çünkü Bakanlık resmî ve gayriresmî 50'nin üzerinde danışmanla yönetiliyor. Bu hususta sorduğum sorulara vallahi cevap alamıyorum. Canın sağ olsun Sayın Bakan, sormaya devam ederiz.

Sayın Bakanın, dikkat buyurun, eşinin, kardeşlerinin yakınları Bakanlıkta ya danışman ya da Yüksek Komiserler Kurulu üyesi. Bakan Bey'in Özel Kaleminden, Özel Kalem Müdür Yardımcısından şoförüne kadar, danışmanlarına kadar onlarca kişi Yüksek Komiserler Kurulu üyesi yani çift maaşlı mübarekler, çifter çifter... Biz hep saraydakileri zannederdik çifter çifter, Bakanlıklardakiler de çifter çifter götürüyormuş, haberiniz var mı? Ey Türk milleti, haberiniz var mı, siz sürünün, ağaların keyfi yerinde, çifter çifter götürüyorlar.

Şimdi, başka, Bakanlığın gözdesi bir şirket var. Bakanlığın gözdesi olur mu? Adı "Desibel Ajans", abi her taşın altından bu çıkıyor; ihalelerin altından bu çıkıyor, Bakanlığın bütün işlerini bu görüyor. Bana bilgiler geliyor, diyorlar ki: "Ya, bunun ortağı kim acaba? Bakanlıkta birileri mi ortak?" Vallahi bilmiyorum, Bakana sormak lazım.

Şimdi, değerli milletvekilleri, iki yıla yakın bir süredir Bakanlığa ziraat mühendisi, orman mühendisi, gıda mühendisi ve veteriner hekim alınmıyor. Binlerce gencimiz işsiz. Bakan Bey'in umurunda değil, ne de olsa Bakanlığı kendi çiftliği gibi yönetiyor, öyle bir derdi yok; onun için böyle bir derdi yok.

Şu anda binlerce çiftçi borç batağında; icraya düşmüş, evine, tarlasına, traktörüne el konulmuş ama bunlara derman olacak bir Bakan var mı? O da yok, bulamıyoruz zaten. Besiciler sahipsizlikten feryat figan ediyor, sesini duyan var mı? Onu da bulmak zor. Süt inekleri kesime gönderiliyor, süt besicilerinin derdini dinleyen var mı? E, o da yok. Tarım girdileri füze hızıyla yükseliyor. Gübre, yem, mazot fiyatları uçmuş. Yem ve elektrik fiyatlarındaki artışlar rekor kırıyor. Vatandaşlar durdurulamayan yüksek gıda artışlarıyla perişan. Bu da yetmezmiş gibi merdiven altı üretim arttıkça artıyor. Halkın sağlığı tehlikede, Bakan Bey'in umurunda mı? Ha, bu konuda hakkını yemeyelim, vallahi tebrik ediyorum, açıklama yapıyor Sayın Bakan "Ey ticaret erbabı, şu tarihten beş gün sonra denetimlere başlıyoruz ha." diyor, ilan ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Buyurun.

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yahu, vallahi kırk yıla yakın devlette çalıştım, devleti iyi kötü bilirim, nasıl yönetildiğini bilirim. Yani şaşkınlığımı bağışlayın yani böyle bir şey olabilir mi? "Denetlemeye geliyoruz, tedbirinizi alın." 2 kere yaptı bunu, 2 kere. Şimdi, ben bu ucube sistemin ucube uygulamalarını burada söylemezsem bu millete karşı görevimi yapmamış olurum. Aslında söyleyecek o kadar çok şey var da Sayın Bakanım, sen onları biliyorsun, sen onları biliyorsun ama vallahi buradan samimiyetle bir şey söylüyorum, buna AK PARTİ'li kardeşlerim kızacaklardır ama lütfen kızmayın, bağışlayın. Sayın Bakanım, aman bu görevde dur, vallahi seni almasınlar. Eskiden "Git." diyordum, sakın gitme, sayende Türk çiftçisi, Türk köylüsü, besicisi vallahi AK PARTİ'yi senin sayende gönderecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Bundan emin olun çünkü kırsal gönderecek.

Haydi hoşça kalın. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)