GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:33
Tarih:11.12.2021

CHP GRUBU ADINA GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi üzerine söz aldım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

2022 yılı bütçesi Komisyona havale edildiğinde, değerli arkadaşlar, tam 211 milyar dolar değerindeydi; bugün, Meclise geldiğinde değeri ise 126,9 milyar dolara geriledi; tahmin ediyorum, 2022 yılında uygulamaya geçtiğinde 100 milyar doların altında bir değerle ortaya çıkacak.

Faize 240 milyar TL, yatırımlar için toplam 132 milyar TL ayıran -bunun dolar karşılığı da 9,4 milyar dolar- 2022 bütçesinden bir şey beklemek mümkün değildir. ÜFE'nin yüzde 56, TÜFE'nin yüzde 21 olduğu bir ülkede, ÜFE'deki artışların önümüzdeki aylarda TÜFE'ye baskı yapacağı ve toplumun bunu zam, zam, zam olarak da yaşamda göreceğini söyleyebiliriz.

Orta vadeli planı her bakan ayrı açıkladı. Bakanların üst üste açıkladığı orta vadeli planlar tamamıyla çöktü. Son bir ay içinde dolardaki değer artışı yüzde 41'e, Türk lirasının değer kaybı yüzde 41'e ulaştı. Türk lirası volatilitesini kaybetti değerli milletvekilleri, artık Türk lirasının geçerliliği kalmadı, başta konut olmak üzere, pek çok sektörde geçerli olan para dolar oldu, Türk lirasının bu manada bir dolarizasyon kaybına uğradığını söyleyebiliriz.

İnşaat maliyetleri... Daha geçtiğimiz yıl bugünlerde 3 lira olan inşaat demirinin fiyatı 12 TL'ye, 160 TL olan 1 metreküp betonun maliyeti 500 TL'nin üzerine çıktı. Bu dönemde artmayan nedir biliyor musunuz? Sadece inşaatlarda çalışan işçilerin ücretleri. (CHP sıralarından alkışlar) Sektör batıyor, insanlar çığlık çığlığa, firmalar sesini duyuramıyor. Bunun yanında, emekçinin, işçinin, memurun bu inşaat maliyetleriyle ev sahibi olması artık mümkün olmaktan çıkıyor.

Değerli arkadaşlar, Bakanlık 2021 yılında riskli yapıların yenilenmesiyle ilgili 200 bin TL'lik bir yardım bütçesi oluşturdu. Sayın Bakan, "200 bin TL" dediğiniz rakam, artık bir inşaatın kabasını bile bitirmeye yetmiyor. Deprem riski taşıyan, başta İstanbul olmak üzere, Marmara Bölgesi'ndeki bütün binalarla ilgili risk giderek artıyor. Bu konuda, ben, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yerel yönetimlerle iş birliğinin çok önemli olduğunu söylüyorum ve bu iş birliğine davet ediyorum.

Deprem Komisyonu altı ay çalıştı, rapor yaptık, kitap yayınlandı. O günden beri ne bir yasa ne bir yönetmelik değişikliği önümüze gelmiş değil. Peki, o kitapta yazan çözüm önerileri hayata geçmeyecekse bu riskli yapıların yıkılması durumunda kaybedeceğimiz can ve mallardan kim sorumlu olacak? Tabii ki siz sorumlu olacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar)

Bakın, bunları yapmıyor Bakanlık, ne yapıyor? Kadıköy Söğütlüçeşme'de toplu taşıma gar sahasını yeniden imara açıyor mahkemenin iptal kararına rağmen. Haydarpaşa Lisesinin statüsünü, doğal sitten sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanına çeviriyor, Ümraniye Finanskent'te sağlık tesisi alanını konut ticareti alanına alıyor, Sarıgazi'deki askerî tesis alanını ticaret alanına alıyor, Üsküdar Altunizade'deki tescil dışı alanı da sağlık tesisi alanına alıyor. Başka ne yapıyor? Kemerburgaz'da Demirören grubuna ait olan golf ve spor sahasını imara açıyor; mahkeme iptal ediyor, dört günde yeni planı yapıp askıya çıkarıyor. Bu ne hız ya, bu ne sürat ya? (CHP sıralarından alkışlar) Devletten, Ziraat Bankasından 750 milyon dolar krediyi alıp ödemeyen Demirören grubunun golf sahasını 325 milyon dolara kamulaştırıyorsunuz, 325 milyon dolar. 18 delikli golf sahası 325 milyon dolara devletin oluyor, artık devletin elinde her bir golf deliğinin 17,5 milyon dolar ettiği bir kamu tesisi var, size hayırlı olsun. (CHP sıralarından alkışlar) Golf sahasını kamulaştırıyorsunuz da ne yapıyorsunuz? Demirörene yeniden veriyorsunuz, yeniden ona kiraya veriyorsunuz. Niye biliyor musunuz? Televizyonlarında muhalefete küfretsinler, gazetelerinde sizleri yalan yanlış övsünler diye. (CHP sıralarından alkışlar)

Belediyelerin yetki alanlarını daralttınız, UKOME'lerdeki Bakanlığın üye sayısını 11'den 16'ya çıkardınız. Başta İstanbul olmak üzere bütün yerel yönetimlerde taksi meselesi yüzünden İstanbul halkına zulüm eder hâle geldiniz. Belediyelerdeki yardımlarınızdaki adaletsizlik öyle bir hâle geldi ki insanların yüzde 65'inin yaşadığı muhalif belediyelere yüzde 2,5; geri kalan yandaş belediyelerinize yüzde 97,5 yardım yaptınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Belediyeler süt dağıttı, çocuklu annelere ulaşım kartı dağıttı, öğrencilere burs verdi, insani su kullanım hakkı getirdi, bunları bile engellemek için her türlü işlemi yaptınız.

Kanal İstanbul sizin vazgeçilmez rüyanız, vazgeçilmez hülyanız. Yüz milyonlarca metrekare alanı imara açtınız. Soruyorum size: Değer artış vergisini bu on yıl içinde bu arazileri alan yandaşlarınızdan almayı neden düşünmüyorsunuz? Siz almayabilirsiniz ama onu alacak iktidar çok yakın zamanda geliyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Tiksindirici borçtur, Kanal İstanbul meselesi tiksindirici borçtur. Bu borcun altına imza atan bürokratların da bu Kanal İstanbul Projesi'yle bu millete çevre ve imar anlamında, bütçe anlamında zarar verenlerin de bunun hesabını vereceklerini; memurların mahkemelerde, siyasilerin Yüce Divanda vereceğini mutlaka bilmeleri gerekir.

Son olarak; gelirler azalmış, maaşlar erimiş, üretim dip yapmış, iktidarınız tükenmiş, gidiyor gitmekte olan diyorum.

Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)