Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 5 |
Birleşim: | 33 |
Tarih: | 11.12.2021 |
AK PARTİ GRUBU ADINA OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile Bakanlığımızın bütçesi üzerine grubumuz adına söz almış bulunuyorum.
Aile, insanın kendi varoluşunu idrak edebildiği en küçük sosyal dünyasıdır. Aile mefhumu geniş veya dar bir model olsa da kendisini oluşturan bireyler arasındaki ilişkiler farklılık arz etse de nihayetinde tüm toplumlarda benzer bir mahiyete sahiptir. Modern döneme kadar, farklı coğrafyalardaki toplumlarda aileyi inşa eden ana kaynaklar; gelenek, görenek ve dinler olmuştur. Dolayısıyla, yeryüzündeki her kültürün birbirinden farklı karakterler taşıyan aile modelleri mevcuttu ancak nüfuz ettiği her alanda tek tipleştirmeyi hedefleyen modernizm, aileyi de es geçmemiş, sahip olduğu tüm ideolojik aygıtlar ve kültür endüstrisiyle tüm toplumlarda aileyi homojen bir formata dönüştürmeyi de amaç edinmiştir. Temeline bireyciliği koyan modern paradigma, bireye özgü haklar süslemesiyle özgürlük ve bağımsızlık gibi mottoları maske olarak kullanıp aile yapımızı tehdit eder bir konuma gelmiştir. Bireycilik, kendisine has bir zihniyet inşa ederek aile bağlarımızın temeli olan dayanışmacı değerlerin terk edilmesine sebep olmuştur. Tabii olarak görünen insanlar arasındaki ilişkiler veya aile üyeleri arasındaki ilişkiler aslında bir hayat tarzı veya dünyayı anlamlandırma biçimiyle inşa edilen ilişkilerdir. Dolayısıyla, aile bireyleri arasındaki ilişkilerin değişmesi, kadın-erkek arasındaki ilişkilerin değişmesi, bir toplumun sahip olduğu dünya görüşünün, hayat tarzının değişmesi demektir. Aile modeli ile hayat tarzı arasında ayrıştırılması namümkün bir ilişki bulunmaktadır. Dolayısıyla aile, bir inancın ve bu inancın hayat tarzına dönüştürülmesinin ve gelecek kuşaklara aktarılmasının yeridir.
Değerli arkadaşlar, bizim değerlerimiz, aileyi toplumun en küçük yapı taşı olarak sayar, aileyi insanın yetiştiği ve kendisini tamamladığı bir rahim olarak görür. Ancak modern sosyal bilimler, toplumu oluşturan en küçük unsuru birey olarak kabul eder. Bizim toplumumuzun aile yapısı da dünyanın geri kalan birçok toplumundaki gibi çözülme sürecindedir maalesef; önce çekirdek aile formatıyla geniş ailelerimizi terk ettik, şimdi ise aile yapılarımızı tamamen kaybetmek üzereyiz.
Değerli milletvekilleri, bizler, bu çatı altında sahip olduğumuz inançlar, ideolojiler ve parti politikalarımız vesilesiyle, birçok konuda ayrışabiliriz, birbirine taban tabana zıt fikirleri savunabiliriz. Ancak aile yapımızın hepimizin ortak değeri olduğuna inanıyorum. Egemen kültür aileyi yok ederken yapılacak iş, birbirimizi eleştirmek, birbirimizi suçlu çıkarmak değildir. Burada iktidar partisi olarak bize düşen görevler vardır; tüm muhalefet partilerine, sivil toplum kuruluşlarına, medya şirketlerine ve bütün vatandaşlarımıza da ayrı ayrı sorumluluklar düşmektedir. Kitle iletişim araçları, televizyon programları, diziler, dijital platform yapıtları, sinema filmlerinin birçoğunda ana temanın aileyi hedef aldığına şahit olmaktayız.
Değerli arkadaşlar, sözü çok uzatmamak adına ben gördüğüm, şahitlendiğim bunca olumsuz örneklerden hareketle şunu ifade ediyorum: Bizler ülke olarak çoğunlukla kendisini Müslüman kabul eden bir toplumu ifade etmekteyiz. Burada, kötü örneklerden önce veya kötü örnek olmamak kaydıyla, öncelikle...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Devamla) - Bitireceğim Başkanım.
Bizim toplumumuzun çoğunluğu kendini Müslüman olarak ifade ediyor. Bizler de en güzel örnek olarak Hazreti Muhammed Mustafa'yı (SAY)'i, onun aile hayatını örnek alıyoruz ve onun yetiştirmiş olduğu nesillerin örnekliklerine şahit oluyoruz. Dolayısıyla bu değerleri önce kendi toplumumuza ve sonrasında bütün bir insanlığa sunmak gibi bir sorumluluğumuz var.
Sözün özü: Evinde çocuğunu yetiştiren anneye hak ettiği değeri ve konumu vermeliyiz; bir mahalle baskısıyla sanki eve hapsolmuş, hiçbir işe yaramayan, özgürlüğüne bir an önce kavuşması gereken şahıs olarak sunulmasına engel olmalıyız. Bir toplumu ıslah ve inşa eden, eli öpülesi annelerdir. Güzel ahlak üzere evlat yetiştiren tüm annelere buradan selam gönderiyorum, saygılarımı arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)