| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 12.12.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi ve 2020 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesi üzerine İYİ Parti adına söz aldım. Selamlarımı sunarım.
AKP hükûmetlerinin 20'nci, partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin 4'üncü merkezî yönetim bütçesi görüşülmektedir. Aslında, devletin her yeni yılda bütün faaliyetlerini düzenleyen çok önemli bir kanun olmasına rağmen, vadedilenler ile gerçekleştirilenler pek örtüşmediği için her yıl birbirine benzeyen cümlelerle güzel ve pembe tablolar çizilir, gerçek durum gizlenmeye çalışılır fakat kamuoyu artık uyandı, her şeyi apaçık görmektedir.
İmar değişiklikleri ve özelleştirmelerle birlikte kamu ihalelerinde çok büyük vurgunların yapıldığı, ülkenin soyulduğu kanaati ne yazık ki kamuoyunda oluşmuş durumdadır. Kamu İhale Kanunu'nun 21'inci maddesinin (b) bendindeki şartlar oluşmadığı hâlde, bu maddeye göre uyduruk pazarlık usulüyle on dokuz yıl boyunca Karayollarında ihalesi yapılan işlere fazladan ödenen milyarlarca lira haksız kazanç halkın cebinden çıkmış, yandaşların cebine girmiştir. Duble yollar, otoyollar, tüneller, viyadükler ve köprüler yapmak zaten iktidarın görevidir. Ne var ki yapılan yatırımların ihtiyaca cevap vermesi, doğru projelerle ve uygun bedellerle yapılması ve şaibesiz olması da görevlerinin gereğidir. İktidar mensuplarının yapılan eleştirileri dikkate almak yerine hemen suçlamaya kalkmaları en büyük taktikleridir. Eleştiren herkesi yatırımlara karşı olmakla suçluyorlar. Oysa biz otoyollara, köprülere ve tünellere karşı değiliz. Biz bu yatırımların şaibeli olmasına, çok pahalıya yapılmasına karşıyız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Bazılarının yanlış yerlerde yapılmasına karşıyız. Biz yatırımlara değil ranta karşıyız, soyguna karşıyız. (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Karayolları bütçesi üzerinde konuşurken önemli bir mağduriyeti dile getirmek istiyorum. Kadrolu personel gibi sahada tam zamanlı görev alarak aynı işleri yapmalarına ve taşeronluktan kadroya geçirilmek için bütün şartları sağlamalarına rağmen sözleşmede "danışmanlık hizmeti" ibaresi geçtiği için kadroya geçirilmeyen yüzlerce kişinin mağduriyeti vakit geçirilmeden giderilmelidir. Ayrıca bu kişiler düzenli maaş alamadıkları gibi son üç aydır hiç maaş alamamışlar.
Değerli milletvekilleri, kısa sürede çok büyüyen 5'li çetenin yanına birçok müteahhit daha eklendi. İşlerin boyutlarını, bedellerini artırıp daha çok soygun yapmak için hak, hukuk demeden her şey yapıldı. Örnek mi istersiniz? O kadar çok ki saymakla bitmez. Devam etmekte olan Kuzey Marmara Otoyolu'nun yapımı için ne kadar araç geçiş garantisi verildiği ve fazladan 1,2 milyar dolar maliyet artışı yapılmış olduğu iddiaları elbette incelenecektir. Yapılan her yatırım için projelerden sözleşmelere kadar her şey firmalardan yana düşünülmüştür. Yapılan yirmi yıllık ve elli yıllık projeksiyonlarda asla ulaşılamayacak günlük araç geçiş garantilerinin verilmiş olması, ayrıca işletme süresinin uzatılması şaibenin ötesinde doğrudan bir soygun olduğunu göstermektedir. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Haksız ödemeleri gizlemek için algı yaratılarak "Devletten 1 kuruş çıkmadan yatırım yapıyoruz." denilmektedir. Kuruş çıkmadığı doğrudur çünkü milyar dolarlar çıkıyor; çıkanlar da milletin hatta gelecek nesillerin cebinden çıkıyor; hayatı boyunca bu yatırımları hiç göremeyecek ve yararlanmayacak olan vatandaşlarımızın bile cebinden çıkıyor.
Değerli milletvekilleri, 2020 yılı kesin hesap raporlarında yer alan gider kalemleriyle ilgili Sayıştay raporları incelendiğinde, insanın içi ürperiyor, midesi bulanıyor. Yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilen projelerde idarece verilen garantilerin mali tablolarda eksik yer aldığı, gerçeğe uygun bir şekilde muhasebe kayıtlarına yansıtılmadığı Sayıştay raporlarında yer almıştır. AKP'li değerli milletvekillerinden merak edip bunları inceleyenler yok mudur? Doğrusu, bu soygunları kabul edebileceklerine inanmıyorum. İktidar yetkililerine bir hususu daha hatırlatmak isterim. Yandaş müteahhitlere iş sağlayacağız hesaplarıyla ihtiyaçtan kaynaklanmayan yatırımlara girmek Türk milletinin geleceğini satmaktır; bunu yapmayın. Bu müteahhitlere işsiz kalmamaları için iyiliği de ancak biz yapacağız. Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya ülkelerinde kuracağımız güvene dayalı iyi ilişkiler sonucu iş imkânları sağlayacağız. Makine parklarını elbette çürümeye terk ettirmeyeceğiz.
Değerli milletvekilleri, soygunun boyutları çok büyüktür. Yiye yiye bitiremediler gibi görünse de yolsuzluk ve faiz sebebiyle borç batağında yüzen bir ülke olduk. Bu kadar çılgınlık yetmiyormuş gibi bir de son yıllarda gündemi bir başka çılgın projeyle meşgul etmektedirler. "Kanal İstanbul" denilen bu proje her ne kadar henüz proje vasfını bile kazanmamış olsa da en yetkili ağızlardan inadına yapılacağı söylenmeye devam edilmektedir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı bütçeyi sunuş konuşmasında "Ülkemizin stratejik gücüne güç katacak Kanal İstanbul Projesi çalışmalarını başlattık. Kanal İstanbul üzerinden geçen Sazlıdere Köprüsünün temelini attık." demiştir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı da "Kanal İstanbul'la ülkemiz uluslararası ulaştırma ve lojistik koridorlarından daha fazla pay alacak ve küresel ticarette daha etkin rol oynayacak, dünyanın en büyük projelerinden biri olacak." demek suretiyle çılgınlığa vurgu yapmıştır. Maliyetinin 500 milyar lirayı bulacağını tahmin ediyoruz. Bu çılgın projenin de yapılmayacağına, zamanlarının da yetmeyeceğine inanan bir kişiyim ben. Biz gene de ikazlarımızı yapmaya devam edeceğiz. Ben Sayın Cumhurbaşkanına duyurmak istediğim bazı hususları bütçe vesilesiyle burada tekrarlamak istiyorum: Kanal İstanbul konusunda karar vermek için yapılmasına karşı olanların gerekçelerini dinlemek daha doğru olmaz mı? "İnadına yapacağız." diyorsunuz, "Başladı." diyorsunuz, "Kazıya da yakında başlanacak." diyorsunuz. Bu bir projeyse bütüncül olarak değerlendirmek gerekmez mi? "Dünyanın en büyük ihalesi olacak." dediniz, gerçekten çok büyük olacağı anlaşılmaktadır. Bu bedeli Türk milleti ödeyecektir. Zaten çok borçlu bir ülkeyiz, daha da yüksek borçlar için gelecek nesillerimize yazık olmayacak mı?
Kanal İstanbul'a karşı çıkan Genel Başkanımız için "O paraları sizden söke söke alırlar." sözü üzerine Genel Başkanımız Sayın Akşener 30 Haziran 2021 günü İYİ Parti Grup Toplantısı'nda uluslararası hukukta geçen "tiksindirici borç" kavramını hatırlatmıştır. Bu işe girecek olan herkese duyurarak halkın onayı olmadığını ve halkın menfaatine kullanılmayacağı için ve de inadına yapılacağı için borcun bizzat Cumhurbaşkanının kendisinden istenebileceğini ilan etmiştir. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, şu soruların cevaplarını öğrenmek Türk milletinin hakkıdır kanaatindeyim. ÇED raporunda 365 adet 200 metreküplük kamyonlarla kazı yapılacağı ve kazının dört yılda bitirileceği belirtilmiştir. Bu kamyonlar inşaatlarda kullanılmayan, maden ocaklarında kullanılan kamyonlar olduğu için senede sadece 50 adet sipariş üzerine üretilmektedir. Bırakın diğer iş makinelerini sadece kamyonların teslim alınması siparişten itibaren yedi seneden fazla sürecek. Sipariş yapılmış mıdır? Kamyonlar gelmeden kazıya nasıl başlanacak? İşe başlayabilmesi için bir firma olması gerekmiyor mu? Firmayı belirlemek için ihale ne zaman yapılacak? İhaleyi yapabilmek için ihale dosyası ve içindeki proje ve şartnameler hazır mıdır? Fizibilite raporu hâlâ ortada yok. Şayet hazırsa niçin gizlenmektedir? Uyduruk temel atma törenleriyle algı yaratmak devlet ciddiyetiyle bağdaşır mı? (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Sazlıdere Barajı Köprüsü Kuzey Marmara Otoyolu'nun, Demir Yolu Köprüsü ise Halkalı-Ispartakule hattının bir parçası değil midir? "Yapıldığında, Marmara Denizi geriye dönüşü olmayacak şekilde ölecektir." diyen bilim adamları haklı çıkarsa ne olacaktır? Boğaz'ı korumak için yapılıyorsa eğer, Boğaz geçişlerinin düzgün bir ivmeyle azaldığı niçin dikkate alınmıyor? Petrol ve doğal gazın taşınması için yeni alternatif yollar devreye girerken ve gemi boyutlarının çok artması ortadayken gemi sayıları niçin artacak? "Kanaldan para kazanılacak." diyorlar; gemilerin kanaldan geçmesi için nasıl zorlama yapılacaktır? Kanalla birlikte Trakya'nın suları, bitki örtüsü, ekolojik yapısı ve havası değişecektir. Sonuçları telafi edecek hangi kazanımlar olacaktır? Kazının çok uzun yıllar süreceğini hesaplarla ortaya koyanların hesapları yanlış mıdır? Kazının başlayabilmesi için sıyırma kazısından çıkacak malzeme organik maddeleri ihtiva ettiği için karada depolanması gerekmeyecek mi? Depolama alanı neresidir, ÇED raporunda niye yoktur? Küçükçekmece Gölü'nden taramayla çıkacak malzemenin depolanması nerede yapılacaktır? Bu da ÇED raporunda yoktur. Sonuç olarak, Kanal acil bir ihtiyaç mıdır?
Değerli milletvekilleri, kanala para harcamak yerine bakın, daha öncelikli, faydalı ve hayırlı ne kadar çok iş yapılabilir? İşsizliği, yoksulluğu ve enflasyonu ortadan kaldıracak üretime dönük tesislerle ekonomik hamleler yapılabilir.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Onu da yapacağız.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Halkımızın en büyük korkularından biri olan deprem sorununu kökünden çözmek için kentsel dönüşüm bütün ülkede gerçekleştirilebilir. Başta Marmara Denizi olmak üzere denizlerimizi tehdit eden müsilaj sorunu membran ilaveli ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri kurarak kalıcı olarak çözülebilir. Türk tarımı için acil çözüm bekleyen sulama projeleri tamamlanabilir. Çiftçilerimizin ürünlerine maliyetinin üzerine fiyatlarla alım garantisi verilebilir. AR-GE teşvikleri arttırılarak yüksek teknolojide dışa bağımlılık azaltılabilir. Orman yangınlarına karşı uçak dâhil gereken bütün hazırlıklar tamamlanabilir. KOBİ'lerin kullandığı elektrik ve doğal gaz bedellerine destek sağlanabilir, 3600 ek göstergeyi bekleyen herkesin beklentisi yerine getirilebilir. EYT'lilerin beklentileri karşılanabilir. Bebeklere bez ve mama desteği sağlanabilir. Engelli vatandaşlarımıza yapılan ödemeler 2 katına çıkarılabilir. SMA hastası bebekler tedavi edilebilir. İthal ilaç bekleyen bütün hastaların ilaçları temin edilebilir. İhtiyacı olan bütün öğrencilere burs verilebilir ve ödeme miktarı aylık bin liraya çıkarılabilir. Yurt sorununu kökünden çözmek mümkün olur. Atanamayan öğretmenlerin 50 bini acil olmak üzere hepsinin ataması sağlanabilir. Şehit yakınları ve gazilerimizin maaşları iyileştirilebilir. İhtiyacı olanlara konut desteği sağlanabilir. Yoksulluk sınırı altında yaşayan ailelere kış için ısınma yardımı yapılabilir. Esnafımıza pandemi nedeniyle yeterli miktarda ekonomik destek sağlanabilir. Asgari ücret en az net 4 bin liraya çıkarılabilir. Bütün emeklilere seyyanen, aylık 1.500 lira artış yapılabilir. Bayramlarda yapılan ödeme üçer bin liraya çıkarılabilir. Sağlıkçılarımıza, mühendislerimize, veterinerlerimize ve iş bekleyen bütün gençlerimize yeni kadrolar açılarak iş imkânları sağlanabilir.
Değerli milletvekilleri, inatlaşmak üzerine de biraz durmak istiyorum. İnatlaşmak, normal hayatta bile çok yanlış bir davranış olarak kabul edilirken devlet yönetiminde hiç yeri olmaması gerekir. Bu sebeple Kanal İstanbul üzerinden inatlaşmak olmaz dolayısıyla "İnadına yapacağız." sözü tekrarlanmamalıdır.
Gelişmekte olan ülkelerden biri olarak altyapı ve ulaşıma yapılacak bütün yatırımlar önemlidir. Daha önemlisi başta kara yolları olmak üzere bütün yatırımlar gerçek ihtiyaçları karşılamak için yerinde, kaliteli, makul bedellerle ve her yönüyle kamu yararı gözetilerek yapılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Yorgun düşmüş AKP iktidarının artık olumlu icraatlar yapma becerisi ve enerjisi kalmamıştır. Artık bu ülke için yapabilecekleri tek seçenek kalmıştır, o da seçim kararı alarak Türk milletinin önünü açmaktır. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) İYİ Parti olarak on dokuz yıldır yapılan hataları iyi inceledik, yapılan tahribatları teker teker tespit ettik. Sadece iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeyi değil, yapılan siyasi, hukuki ve ekonomik bütün tahribatı giderecek hazırlıkları yapmış bulunuyoruz.
Biz çalmayız, çaldırmayız, çalan olursa da derhâl hakkından geliriz (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Çünkü biz 21'inci yüzyılda Türk milletini hak ettiği muasır medeniyet seviyesine çıkararak bölgemizde ve dünyada saygı duyulan bir ülke yapmayı hedef edindik. Bu hedefe ulaşmak için çalışacağız ve başaracağız. (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)