| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 13.12.2021 |
CHP GRUBU ADINA MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Şimdi, ne olduğunu anlatacağım çuvalın.
Başkan, süremi yeniden başlatırsanız...
Sayın Bakan, bu torbaya bakınca aklınıza hangi torba geliyor, onu birazdan anlatacağım. Geliyor mu bir torba aklınıza?
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Çuvallama gibi bir şey.
MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Şimdi çuvallama mı, torbalama mı ne olduğunu size anlatacağım birazdan, sen de göreceksin.
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Vallaha bu çuvallama!
MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığın turizmde karnesine bir baktığımız zaman, 2019 yılında 51 milyon turist gelmiştir, 34 milyar dolar girdi olmuştur. 2020 yılında 15 milyon turist gelmiştir, 12 milyon dolar girdi elde edilmiştir. 2021 yılına bakıldığında, 21 milyon turist gelmiştir, 16 milyar dolar girdi elde edilmiştir. Anlaşılan o ki bunlardan hiçbir ders alınmamış. 16 milyar dolar turizmde girdi oluyorsa 2020'yi 2019'la karşılaştırdığınızda ciddi bir kamu zararı oluşuyor. Bu yıl turizmi tek bir cümleyle özetlersek 2020 yılından hiç ders alınmamıştır. 2020 yılı turizm için kayıp bir yıl olmuştur, bunun da tek sorumlusu sizsiniz Sayın Bakan. Otelde kullanılan yeme içme malzemelerinde enflasyon oranı yüzde 50 olmuştur ve malzeme olarak giderlere yansımıştır. Ortalama bir otelde elektrik, doğal gaz ve temizlik ürünleri maliyetin yüzde 65'ini aşmıştır.
2021 yılının büyük bölümünde İngiltere, Almanya, Rusya gibi ülkeler -uzun süre- Türkiye'ye seyahat kısıtlaması getirmiştir.
Muğla ve Antalya'da bu yaz cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınları yaşanmış, Tarım ve Orman Bakanlığının beceriksizliği nedeniyle yangınlar söndürülememiş, turizm büyük bir darbe almıştır.
Pandemi sürecinde tüm sektör içinde en çok mağdur olan turizm emekçileri olmuştur. Çoğunluğu zaten turizmde sezonluk, mevsimlik, sigortasız çalışan turizm emekçileri pandemi sürecinde kısa çalışma ödeneğinden de yararlanamadılar. 2021 yılında turizm sektöründe yaklaşık 500 bin kişi işsiz kaldı. Pandemide turizm sektörü iflas ederken, turizm emekçisi kan ağlarken, evine ekmek götüremezken tek adam rejiminin Turizm Bakanı servetine servet, parseline parsel kattı. Sizlere nasıl olduğunu anlatacağım.
Elimde gördüğünüz bu torba, işte bu torba... Bodrum'da Torba diye bir belde Büyükşehir Belediyesi Yasası'yla mahalle oldu. Bunun içine bakın, neler yaşandı? Torba Mahallesi yolsuz kaldı, Bakan yolunu buldu orada. Yolunu arsaya nasıl dönüştürdü, onu anlatacağım şimdi size.
Bakın, 23 Mayıs 2019'da Turizmi Teşvik Kanunu'nu getiriyor Sayın Bakan ve süreç nasıl başlıyor; 20 Ekim 2019'da Resmî Gazete'de Cumhurbaşkanlığı kararıyla o bölgeyi turizm alanı ilan ettiriyor. Evet, Bakan, 25 Martta, gördüğünüz şu yolu, 1.903 metrekare yolu, planlıyor, Bakanlığın yetkisini kullanarak arsaya dönüştürüyor; bu yolu burada terk etmiyor; öyle bir süreç başlatıyor ki Bakan, bu süreçte, burayı Resmî Gazete'de ilana çıkarttırıyor ve Hazine ve Maliye Bakanlığına ihale açtırıyor, 1.903 metrekare yolu parseline katıyor ve geliyor -bu nasıl bir hızlı işleyiş- ondan sonra buraları satın alıyor Sayın Bakan. Şimdi, bu yollar halkın yoluydu Sayın Bakan, halkın yolu, buraya bakın da, biraz sıkılın, sıkılın. Halkı yolsuz bıraktınız, kendinize yol açtınız, yolunuzu buldunuz orada, yolunuzu. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, Bakan, Büyükşehire yazı yazıyor, Turizmi Teşvik Kanunu'nu çıkarttırıyor, yasayı elde ediyor, bunların hepsini, kanunu, yetkiyi eline alıyor bu süreçte. Bakın, 23 Mayısta Turizmi Teşvik Kanunu, 20 Ekimde Cumhurbaşkanlığı kararıyla Resmî Gazete'de ilan, 25 Martta Bakanlık İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 6 sayılı Kararı'yla plan yapılandırma yetkisi alıyor. 16 Haziranda bir ay süreyle Muğla Büyükşehir Belediyesine askıya gönderiyor, askıya çıkarttırıyor. Ulaşım Daire Başkanı şöyle bir yazı yazıyor: "Buranın, bu yerlerin genişletilmiş yollara, yük indirme bindirme alanlarına ihtiyacı vardır."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Alban, süre vereceğim ama izninizle, mikrofon biraz hassas, muradınız da gerçekleşti, onu ya aşağıya...
Teşekkür ediyoruz efendim.
MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ulaşım Daire Başkanı: "Yol ihtiyaç." diyor, Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi diyor ki "Bu yaptığınız planda atık su terfi istasyonları yolda kalmaktadır." Bunların cevabını alıyor; Sayın Bakan geçen bütçede çıktı burada neyi anlattı? Muğla'ya 250 milyon liralık kanalizasyon altyapısı yapıyorum, 250 milyon bütçe ayırdım." dedi. O 250 milyonu sırf bu atık yapıyı kurtarmak için ayırdın, yine kendi oteline çalıştın Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar) Bu planlama ne hızdır burada? 5 milyon, burayı 5 milyon TL'yle çıkarttın; 2 dönüm yer orası, en az 25 milyon lira eder Sayın Bakan.
Bakın, buraya kaç kişi girdi soruyorum size? Rekabet oluştu mu? Bu ihaleyi ne kadardan aldınız, ne kadara aldınız? Bunların cevabını bekliyorum sizden. Yani neticede şu oldu Sayın Başkan: Türkiye'de, Muğla'da halkı yolsuz, yola muhtaçken Bakan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Sayın Başkanım, selamlayacağım...
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Alban.
Sayın Alban, o zaman Genel Kurala hitaben konuşun efendim.
Buyurun, selamlayın.
MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Muğla'da Torba halkı yolsuz kaldı, Bakan yolunu buldu, yolu parseline kattı, satın aldı. Şimdi burada şunu söylüyorum: Bakan vardır bulunduğu makama güç katar, değer katar; Bakan vardır bulunduğu makamın gücünü kendi şirketine, parsellerine, yandaşlarına kullanır. Siz bunu yaptınız Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar)
Bu durumda şunu söylüyorum: Bu maliye arazisinde, bu arsada, burada halkın hakkı vardır, tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Sizin, kamunun mallarını kendi şirketlerinize peşkeş çekmekten dolayı burada bütçe konuşması değil, gelip burada halkın önünde "Evet, ben bunları yaptım, ben istifa ediyorum, doğrudur bunlar." demeniz lazım, sizi istifaya davet ediyorum. Yok eğer "Bunlar yanlış, bunlar yanlış bilgi." diyorsanız -bütün Genel Kurula hitap ediyorum- buyurun, bir araştırma komisyonu kuralım bu süreci baştan sona araştırsın. Yüreğin yetiyorsa gel ya istifa et ya araştırma komisyonu öner Sayın Bakan.
Ben bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)