GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:35
Tarih:13.12.2021

HDP GRUBU ADINA ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; savaşa bütçe ayırmakta hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan bu Hükûmet, sanata ve kültüre neredeyse sadaka boyutunda bir bütçe ayırmaktadır. Kültür ve sanat toplumlar için ekmek ve su kadar önemlidir. Sanata ve kültürüne önem vermeyen bir ülkede toplum ve bireyler demokratik düşünemez, sorgulayamaz, muhakeme edemez. Bir kültür politikası olmayan ülkelerin geleceği yoktur. Bütçeler, sadece ekonomik ve mali durumu değil, aynı zamanda iktidarın siyasal tercihlerini de yansıtır. Bir ülkenin çağdaş uygarlık düzeyini ve demokrasisini anlamak için o ülkenin kültür ve sanat politikalarına bakmak yeterlidir. Fakat bu ülkede sanatın ve edebiyatın onurları olan Genco Erkal'a, Müjdat Gezen'e, Metin Akpınar'a, Fazıl Say'a ve hatta, ülkenin Nobel Ödüllü Yazarı Orhan Pamuk'a bile Cumhurbaşkanına hakaret davası açılmıştır. Dünyanın her yerinde sanatçılar muhaliftir. Bir ülkede yaşanan sorunları dile getirmeyen sanatçı olamaz, olsa olsa ancak yalaka olur. Ayrıca, Kürtçe ana dilinin yasaklandığı bir ortamda kültür ve sanatın gelişmesi de beklenemez fakat maalesef, ülkemizde "tek dil, tek din, tek millet" anlayışına dayanan devletin kültür politikası ülkenin farklı kültürlerini inkâr etmiş, gelişmesine de engel olmuştur. Şu an bu tekçi iktidar, çok açık ve net, sanat ve kültürün düşmanıdır. Bu anlamda, tiyatro sahneleri açılırken maalesef, ülkemizin tüm farklılıklarına perdeler kapalıdır. Mesela, burada sormak isterim: Bakanlığınız, Kültür Bakanlığı Türkçe dışındaki kültür ve sanat projelerinin kaç tanesine ve ne kadar destek verdiğini açıklayabilir mi? Bugün Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı kentlerde insanlar sanata ulaşamıyor, özellikle kendi dillerinde, kendi öz kültürleriyle sanatlarını yapamıyorlar. Yaptıkları iş, kayyumlar atandı; kayyumların yaptığı iş, ilk gittikleri yerde Kürtçe tabelaları kaldırmak, Kürtçe sanat üreten kurumları kapatmak olmuştur. Ahmed-i Hani, Ciğerhun, Ahmed Arif ve Mehmed Uzun gibi büyük değerleri çıkaran Kürt dilini görmezden gelip baskılayarak bu toprakların kültürünü ve sanatını yok etmeye çalışıyorsunuz. Kürtçe bir deyişimiz, atasözümüz vardır: "..."(X) Bunun Türkçesini söyleyeyim size: Ağaç kökü üzerinde yeşerir, insan dili üzerinde yaşar ve gelişir. (HDP sıralarından alkışlar) Dilinden uzaklaştırılan insanları kökünden de uzaklaştırmış oluyorsunuz. Bu anlamda, ülkenin çok dilli yapısına uygun kültür ve sanat politikası olmalıdır.

Diğer bir yürek yarası, tüm dünyayı ve ülkemizi saran Covid pandemisi nedeniyle getirilen kısıtlamaların en çok zarar verdiği kesimlerden birinin müzik endüstrisi ve sektöre bağlı esnaf ile çalışanlar olmasıdır. Bir taraftan, iktidarın yandaşı ünlülerin, sosyal medya üzerinden sanal konserlerle milyonlarca liralık konserler vermesi sağlanırken diğer taraftan, sayısız müzisyen geçim sıkıntılarıyla kaderlerine terk edilmiştir. MÜZİK-SEN'in açıklamalarını göre pandemi sürecinde 103 müzik sanatçısı intihar etmiştir arkadaşlar. İçişleri Bakanlığının genelgeleriyle Kürtçe konserler yasaklanıyor ve çalışma saatleri kısıtlanıyor. Ve bugün de hâlihazırda sigortasız, güvencesiz çalışan müzik emekçileri, kendi alanı dışında iş arıyor ama nafile. Basına yansıyan bu intihar haberleri dışında, müzisyenler, salgın sürecinde kendi mağduriyetlerini gidermek için kendi müzik aletlerini satıyorlar. Bunun ne demek olduğunu, psikolojik olarak bir insan için ne büyük yıkım olduğunu anlamanız gerekiyor.

Son olarak, 2021 yılının UNESCO tarafından Alevi değerleri olan Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve Ahi Evran Yılı ilan edilmesine rağmen, iktidar, bunun yeni kuşaklara aktarılması için kılını bile kıpırdatmıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ZEYNEL ÖZEN (Devamla) - Aksine, bu değerleri manipüle ederek Alevileri asimile etmek için kullanmıştır. Bu toprakların değerlerini özüne uygun bir şekilde yaşatmalıyız.

Bugün Kültür Bakanı burada, ben kendisinin yüzüne karşı söylüyorum: Bizim Alevilerin serçeşmesi, inanç merkezi, bizim dergâhımız Kültür Bakanlığının işgali altındadır. Derhâl bu işgale son verilmeli, Alevilerin dergâhı Alevilere teslim edilmelidir. Onun için, Kültür Bakanının da sözünü tutmasını istiyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

Ben sizi, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)