| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 13.12.2021 |
HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Genel Kurulu selamlıyorum.
Biraz neşelenelim, İstanbul Kongremizden bu fotoğraf. (HDP sıralarından alkışlar) "Mecalleri kaldı mı?" diyenlere cevap vermiş arkadaşlar. Ne güzelsin İstanbul "..."(x) İstanbul. Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ'ın partisi işte burada. "..."(x) İstanbul. (HDP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, ben bugün Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı bütçesi hakkında konuşacağım. Biraz dış politikadan, sonunda da ekonomiden bahsedeceğim.
Bu kurum etnik Türk kimliği üzerinden soydaşlık bağı kurduğu "Türk" olarak tanımlandığı ama vatandaşlık bağı bulunmayan Özbekistan, Azerbaycan gibi yurt dışındaki yabancı topluluklara yönelik özünde ırkçı yaklaşımlar sergilediği ve Türkiye'de yaşayan diğer kimlikleri yok saydığı için kendisi de bütçesi de kabul edilemez. Tek mezhebe dayalı Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesini nasıl ki hak ve helal görmüyorsak, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının bütçesini de hak ve helal görmüyoruz.
On yıl önce, bu kürsüden, sevgili Sebahat Tuncel, bir Kürt kadın siyasetçi olarak Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının kurulmasına itiraz etmişti ve şöyle demişti: "Türklük tanımı Türkiye'ye dar gelmekte, Türkiye'nin çok kimlikli, çok kültürlü yapısını kapsayamamaktadır. Türkiye'de demokratik bir anayasa ve demokratik bir toplumun oluşması tartışmaları yürütülürken tüm kimliklerin, kültürlerin, dillerin bu Anayasa'yla korunması ve kolektif hakların sağlanması gereklidir." Sebahat Tuncel "İlla ki akraba olacaksanız biraz da Kürtlerle akraba olun, Araplarla, Çerkezlerle, Süryanilerle, Ermenilerle akraba olun." diyor. Kendisi bizi izliyorsa buradan sevgilerimi iletiyorum. Sevgili Sebahat Tuncel, bu düşüncelerinden dolayı, Türkçü zihniyetin rehinesi olarak şu anda Sincan Cezaevinde tutuluyor. Eş Başkanlarımız ve parti yöneticilerimizle birlikte her biri için, Kobani kumpas davasında 37 kere müebbet hapis isteniyor. Anayasa, hukuk ayaklar altında çiğneniyor. Kobani halkı akraba değil mi? Kadınlara tecavüz eden, kafa kesen IŞİD çetelerinin saldırısı altındayken, bütün dünya dayanışma göstermek için sokaklara dökülmüşken Kobani halkıyla dayanışma göstermek neden suç oluyor? Birkaç gün önce SİHA'larınız Şengal'de, yolda giden bir sivilin aracını vurdu, TSK'nin Şengal'de ne işi var? Vekâlet savaşlarının hayatlarını tarumar ettiği bu insanlar; öldürülen, tecavüze uğrayan, esir pazarlarında satılan Şengalli kadınlar, Kobane halkı bizim akrabamız değil mi? 2017'deki Kürdistan Bölgesel Yönetimi bağımsızlık referandumunu hatırlayın: "Aç bırakırız!" dediniz. Akrabaysa, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ndeki Kürtler de akraba değil mi? Söz konusu Kürtler oldu mu, Türkiye devleti Kürtlerin hiçbir şeye sahip olmasını istemiyor. İç politikada ve dış politikada bırakın Kürtleri akraba saymayı; "Kürt, anasını görmesin!" siyaseti izliyorsunuz, bu da hepimize kaybettiriyor.
Sayın vekiller, sarayın imha ettiği kurumsal yapıların başında Dışişleri geliyor. Dışişleri Bakanlığı, tüm dünyaya karşı içeride uluslararası sözleşmelerin çiğnenmesini, keyfîliği, hukuksuzlukları, insan hakları ihlallerini, faşist baskıları dışarıda tevil etmekten başka bir iş yapmıyor.
Zamanım yetmediği için bu kısımları geçiyorum.
Sayın vekiller, döviz bugün yine zıplatıldı. Bugünkü yeni kur atağı sonrasında üstünde konuştuğumuz bütçe daha fazla kadük hâle gelmiştir, bütçenin üzerine inşa edildiği tüm rakamlar kadük olmuştur. Biz burada bir hayalet üzerinde tartışıyoruz; Türk lirası değer kaybetmiş, pula dönmüştür.
"Yeni ekonomi" diye ilan ettiğiniz, yeni bir 12 Eylül zihniyetidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Emekçiyi köleleştirerek sermaye birikimi politikası izliyorsunuz. 12 Eylül paşaları gibi halka saldırıya geçtiğiniz bugünlerde "Barınamıyoruz!" diyerek sesini Ankara'ya duyurmaya gelen öğrencilere saldırmanız bundandır. Asgari ücreti 200 dolarlara düşürmeniz halk tarafından görülmektedir. Sizin akrabalığınız aslında 5'li çetelerle olan akrabalığınızdır. Ucuz emek cenneti yaratmak isteyenlerle, uluslararası şirketlerle, tekellerle akrabalığınızı bu halk görüyor. Türk'üyle Kürt'üyle tüm halkı kuru soğana muhtaç ettiğinizi bu halk görüyor.
Bu düzen böyle gitmez diyoruz. Bizi bölen, kutuplaştıran, birbirine düşman edip aradan servet vurgunculuğu yapanlara, bu sömürü düzenine karşı birlik olmak, dayanışmak, güçlenmek boynumuzun borcudur. (HDP sıralarından alkışlar)