| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 14.12.2021 |
CHP GRUBU ADINA FETHİ AÇIKEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisimizi ve yurttaşlarımızı en içten duygularımla selamlıyorum. 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin "Denge" maddesi üzerine söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılına girerken tek kişilik hükûmet sisteminin dengesiz ve denetimsiz, ehliyetsiz ve liyakatsiz yönetiminin sebep olduğu maalesef 5 büyük krizi aynı anda yaşıyoruz. Dünyanın başka hiçbir coğrafyasında bu krizler aynı anda yaşanmıyor. Bu krizler devlet krizi, demokrasi krizi, dış borç krizi, diplomasi krizi ve değerler krizidir. Bu krizler, Türkiye'yi her türden boyunduruğa ve bağımlılığa maruz bırakmaya başlayan tek kişilik hükûmet sisteminin maalesef kaçınılmaz bir sonucudur.
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; eğer "Bir hükûmet bir ülkenin iki yüzyıllık modernleşme, yüz elli yıllık Parlamento, yüzyıllık cumhuriyet birikimini ve çoğulcu siyasi rekabet kültürünü onlarca yıl nasıl geriye götürebilir; Türkiye'yi tüm uluslararası endekslerde 30-40 basamak birden nasıl geriletebilir?" diye soracak olursanız; sizlere, daha onaylanmadan döviz şokuyla birlikte eriyen ve halkımızı fakruzaruret içinde bırakan 2022 bütçe teklifine bakınız derim. Değerli milletvekilleri "Bir iktidar bir memleketin hazinesini, Merkez Bankası rezervlerini nasıl boşaltır; ulusal fabrikalarını, kamu kaynaklarını nasıl pervasızca özelleştirir; Türkiye'nin kendine yeterliliğini nasıl yok eder?" derseniz; sizlere, yirmi yıllık AK PARTİ iktidarına bakınız derim. Değerli milletvekilleri "Bir iktidar Türkiye'nin iktisadi varlıklarını nasıl insafsızca kelepir hâle getirir, yeni kapitülasyonlara nasıl izin verir, geçmişin Galata bankerleri yerine bugünün Londra tefecilerini nasıl yerleştirir?" diye soracak olursanız; sizlere, toplanan vergilerin yeni nesil mültezimlere, 5'li çetelere nasıl aktarıldığına bakınız derim. (CHP sıralarından alkışlar) Değerli milletvekilleri "Bir iktidar milletini, devletin içine sızmış ve âdeta derebeyliğini ilan etmiş mafya ağalarının insafına nasıl bırakır, devlet içinde kara para baronlarının sülük gibi, ahtapot gibi âyanlaşmasına, oligarklaşmasına nasıl göz yumar?" diye soracak olursanız yani "Kendi halkını, kendi devletini bir derin iflasın, bir sinsi fetret döneminin, izah edilemez bir sefaletin içine insafsızca nasıl iter?" diye sorarsanız; sizlere, memleketi haraç mezat yabancılara satıp kendini bu rant rejimine paydaş eden saray iktidarına bakınız derim. Değerli milletvekilleri, yirmi yıllık iktidarının sonunda Türkiye'yi devletsiz ve bürokrasisiz, demokrasiyi hukuksuz ve adaletsiz, hazineyi dövizsiz ve yedek akçesiz, hudutlarımızı ise korumasız ve güvenliksiz hâle getiren şu tek kişilik hükûmet sistemine bakınız derim. Değerli milletvekilleri, Türk tarımını çiftçisiz, tarlaları gübresiz ve ilaçsız, fabrikaları yüksek teknolojisiz ve teknisyensiz, ekonomimizi ise yerli ve millî sanayisiz hâle getiren sarayın şu israf ve teslimiyet bütçesine bakınız derim.
Bu bütçe, bir avuç imtiyazlı saray oligarşisinin servet transfer bütçesidir. Bu bütçe, halkı yoksullaştırma, küçük üreticiyi mülksüzleştirme bütçesidir çünkü bu bütçe, Türkiye'nin 10 milyon asgari ücretlisini Kolombiya, milyonlarca emeklisini Filipinler ve sosyal yardıma muhtaç 10 milyondan fazla yoksulu Bangladeş düzeyinde bir gelire mahkûm eden bir bütçedir. Bu bütçeyle saray kendine lüks ve şatafatı layık görürken milletimize ise açlığa katlanmayı, yemek porsiyonlarını küçültmeyi, halk ekmek kuyruğunda bile şükretmeyi vazetmektedir.
Değerli milletvekilleri, bu Hükûmet bütçesi gençlerimizi işsiz ve umutsuz bıraktığı gibi, aile kurmalarını imkânsız hâle getiren, yaşamları boyunca dört duvarı ve dört tekeri dahi hayal edemeyecek bir duruma sokan bir yokluk bütçesidir. Bu fetret bütçesi içinde devlet bürokrasisi ve personel rejimi felç olmuştur. Yargı makamları yolsuzluk ve rüşvete karşı soruşturma dahi açamayacak kadar bir aciz içine düşürülmüştür. Vatansever ve dürüst kamu görevlileri parti şebekeleri tarafından ya sürgün edilmiş ya susturulmuştur. Ülkenin namusu olan hudutlarımız insan, uyuşturucu, altın, petrol ve hatta gıda kaçakçılarının cirit attığı serbest geçiş bölgesine dönüştürülmüştür. Ulusal egemenliğimiz ise âdeta askıya alınmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa Mahkememizin ve AİHM'nin açık kararlarına rağmen siyasetçiler, gazeteciler ve STK temsilcileri hukuksuz bir biçimde hapiste tutulmaya devam edilmektedir. 2021 yılında bile sosyal medyayı ve gençlerin cep telefonlarını kendine tehdit olarak gören zihniyet, sokak röportajı yapan genç gazeteci kardeşlerimizi gözaltına almaktan medet ummaktadır. Boğaziçinin, ODTÜ'nün, Mülkiyenin kampüsleri açık hapishaneye dönüştürülmüştür. (CHP sıralarından alkışlar) Hoca ve öğrencilerin güvenliği eli sopalı, bıçaklı güruhların, keyfî davranan güvenlik görevlilerinin ve liyakatsiz atamalarla Türkiye'den beyin göçünü hızlandıran kayyum rektörlerin insafına terk edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu bütçe bu nedenle bir kurumsal çöküş bütçesidir; Türkiye'de devlet aklını terk edenlerin, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumu gibi geçmişin saygın kurumlarının başkanlarını bir kabile devletinde atama yaparcasına defalarca değiştirenlerin bütçesidir; Türk Hava Kurumu uçaklarını, Muğla'da, Antalya'da memleketin akciğerleri yanarken beceriksiz ve kör inat uğruna bozuk ve çalışmaz hâlde pistlerde bekleten zihniyetin bütçesidir. Bu bütçe devletimizi kurumsuz, bürokrasimizi kadrosuz, idareyi kuralsız ve keyfî hâle getiren; devleti bir avuç muhteris, ehliyetsiz, 4-5 maaşlı özel danışmanla, şark usulü nepotizmle yönetebileceğini sananların bütçesidir. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, geçtiğimiz yirmi yıl içinde iktidar, İhvancı fantezilerin peşinden giderek yüzyıllık Atatürkçü dış politikadan uzaklaşmıştır. Türkiye bu nedenle dünyada yalnızlaşmıştır. Ulusal itibarımız, firmalarımızın ticaret kapasitesi; ambargolar, boykotlar ve kınamalar yüzünden zarar görmüştür. Dış politikamız sarayın izlediği çarkıfelek diplomasisi yüzünden âdeta dönme dolaba dönmüştür. Bir gün İhvancılığı, Mavi Marmara'yı öne çıkaran, ertesi gün ise darbeci ilan ettiğiniz Muhammed bin Zayed'i kucaklayan bir ilkesizlik ortaya serilmiştir. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, küresel ve bölgesel jeopolitik rekabette Rusya'nın satranç, ABD'nin poker, Uzak Doğu ülkelerinin strateji oyunu "go" oynadığı, Avrupa Birliğinin ise maalesef mültecilerin ızdırabıyla alay edercesine kirli pazarlığa giriştiği bu dönemde, sarayın ısrarla tombala oynama bahtına 5 milyonu aşkın Suriyeli, Afganistanlı sığınmacı çıkmıştır. AK PARTİ'nin bu şuursuz açık kapı politikası yüzünden, Türkiye'de IŞİD'li, Nusracı, El Kaideci kimi örgüt üyelerine oturma izni, hatta vatandaşlık verilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu bütçe, aileleri çaresizliğe, devlet kurumlarını çöküşe, siyasi etiği çürümeye, toplumsal değerleri çözülmeye, milletin varlıklarına ise çökmeye sebep olan bir yıkım bütçesidir. Bu bütçe, 21'inci yüzyılın ilk çeyreğinde yurttaşlarımıza reva görülen bir çöküş bütçesidir, bir Düyun-ı Umumiye bütçesidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetin 2'nci yüzyılında Büyük Önderimiz Atatürk'ün ve cumhuriyetimizin ideallerine yaraşır bir bütçeyi, sosyal demokratik bir bütçeyi Gazi Meclisimizde tüm yurttaşlarımızla birlikte hazırlayacağız. Memleketimizi bağımlılıktan, oligarşilerden kurtaracak, kamu kurum ve kadrolarını yeniden kuracak, helalleşerek yurttaşlarımızı kucaklayacak, bilimsel üretime dayalı yeni bir kalkınma hamlesi başlatacağız.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; işte, bu nedenle diyoruz ki: Gidiyor gitmekte olan. (CHP sıralarından alkışlar) İşte, bu nedenle diyoruz ki, Mekteb-i Mülkiyenin güzel marşının dizeleriyle yineliyoruz ki: "Gül ki sen, neşenle gülsün ay, güneş, toprak, deniz./ Ey vatan, gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz." Geliyor gelmekte olan.
Yüce Meclisimizi ve yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)