| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 15.12.2021 |
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Dolar 15 lira, Merkez Bankası tamtakır olduğu için dövizi tutamıyorsunuz. Borç dilenmek için çaldığınız her kapı yüzünüze kapanıyor. Alınan dış borçların millî gelire oranı her geçen gün artıyor. Borç yükü içinden çıkılmaz bir hâl aldı.
Devletlerin çöküşü ahlaksızlaşmış yöneticiler sayesinde olur. Kredi alıp onu dövize çeviren vatandaşımıza arkadaşınız "Ahlaksızlık." diyor. Genel Başkan Yardımcınız Kurtulmuş, aldığı krediyle döviz alan insanlarımıza "Ahlaksız." diyor. Asıl ahlaksızlık 128 milyar doları iç etmektir, asıl ahlaksızlık Ziraat Bankasını 780 milyon dolar zarar ettirmektir, asıl ahlaksızlık Tank Palet Fabrikasını peşkeş çekmektir ve asıl ahlaksızlık 2, 3, 4 hatta 5 maaş birden almaktır.
İktidar olduğunuz günden bugüne halkımızdan aldığınız 2,5 trilyon doları har vurup harman savurdunuz. Bu paralarla üretim yapan fabrikalar kursaydınız bugün döviz aramaktan ziyade döviz veren ülke olurduk. "İktidardan tasarruf olmaz." diyorsunuz. İşte, bu anlayışınız üretimi değil, tüketimi teşvik etmektedir. Bu, devasa bütçe açığını doğurdu aynı zamanda.
Devletin borcu sürekli büyüyor, vatandaşın cebindeki delik ise daha fazla büyüyor. "Kriz yok." diyorsunuz, bir yılda enflasyon yüzde 100 arttı ama vatandaşın maaşı 1 lira, 1 kuruş dahi artmadı. Vatandaş aç, vatandaş işsiz; iflasların sayısı çığ gibi büyüyor, işsizler ordusuna her gün yenileri ekleniyor. Geçiş garantili köprüler, geçiş garantili yollar, hasta garantili hastaneler; oldu olacak mahkûm garantili hapishaneler de yapın da 5'li çeteniz işsiz kalmasın.
"Barınamıyoruz." diyen öğrencileri darbedip gözaltına alıyorsunuz, sosyal medyada tarafsız haber yapmaya çalışan genç çocuklarımızı ev hapsine mahkûm ediyorsunuz. Asıl yapılması gereken halkı refaha kavuşturmaktır. O zaman, kimse sizin karşınıza dikilip kendini gözaltına aldırtmaz.
Çiftçimiz borcunu ödeyemiyor, tarlasına gübre atamıyor. Öğrenciler borçlu; işçi, memur, emekli borçlu; esnaf, sanayici borçlu; çiftçi borçlu, daha doğmamış çocuğumuz borçlu ve en önemlisi de ülkemiz borçlu. Dış borç 600 milyar doları geçti. AKP milletvekilleri, sizlere soruyorum: Üretmiyorsak nasıl ödenecek bu borçlar? Bu borçlar da borçla ödenecek hiç şüphesiz. Harıl harıl borç arıyorsunuz, bulamayınca da devalüasyonla vatandaşın sırtına biniyorsunuz. Vergileri artırıp iğneden ipliğe her şeye zam üstüne zam yapıyorsunuz, yine de işin içinden çıkamıyorsunuz. Yabancı yatırımcı ülkemize gelmiyor, yerli yatırımcı ülkemizden kaçıyor. Çünkü adalet yok, çünkü hukuk yok; özgürlükler yok, istikrar yok ama en önemlisi mal ve can güvenliği yok. On dokuz yıldır iktidarınızı maaşı cebine girmeden vergisini kestiğiniz çalışanlara, emeğini sömürdüğünüz işçilere, üç kuruşa muhtaç ettiğiniz emekliye, eğitimi yazboz tahtasına çevirerek gelecekleriyle oynadığınız gençlere, göçük altında, tren raylarında kaybettiğimiz hayatlara, her gün kaybedilen kadınlara, talan ettiğiniz doğaya borçlusunuz iktidarınızı.
Yurdumuzun her yerinden bizi izleyen halkımıza ve çiftçilerimize sesleniyorum: 1 dekar tarlanın değeri 17 bin lira, 1 ton üre gübresinin fiyatı 17 bin lira; bu demektir ki her yıl çiftçi 40 dekar tarlasına gübre atmak için 1 dekarını satmak zorunda yani çiftçimizin kırk yıl sonra hiçbir dekar tarlası kalmayacak, hepsini satmış olacak.
Kurban Bayramlarında yabancılardan kurbanlık almaya utanmıyor musunuz? Tarım ülkesinde saman ithal etmekten utanmıyor musunuz? "Aç kaldık." diyen insanlara "Porsiyonlarınızı küçültün." derken hiç yüzünüz kızarmıyor mu? (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Atama bekleyen 100'e yakın öğretmen intihar etti; vicdanınız sızlamıyor mu? Evini geçindirmek için başka işlerle uğraşmak zorunda kalan öğretmenlerimiz hiç canınızı yakmıyor mu? Ödeme garantili ihaleler yapıp vatandaşlarımızı yandaşlarınıza haraca bağlamaya utanmıyor musunuz? Yurdun her yanında vahşi partizanlık, vahşi torpil, vahşi kayırmacılık, vahşi taraf tutma kol geziyor; bu vahşetten hiç utanmıyor musunuz arkadaşlar? 34 askerimizi şehit eden Rusya'nın kapısına gidip de dakikalarca beklemekten utanmıyor musunuz? İki yüz yıldır uygarlaşmaya çalışmaya, yüz yıldır demokratikleşmeye çalışan Türkiye'de bugüne kadar nerelerdeydiniz, hangi karanlık dehlizlerde yaşadınız? Bu geri kalmışlık sizi hiç utandırmıyor mu? Sayenizde Türkiye en karanlık günlerini yaşıyor ama umutsuzluğa gerek yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Gecenin en zifiri karanlığı gündüzün habercisidir diyorum. Geliyor gelmekte olan diyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)