| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 15.12.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 10'uncu maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bugün bütçe görüşmelerinin onuncu günündeyiz. On gündür burada Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri üzerinde ilgililerin sunuşlarını izledik. Bizler de bütçe üzerinde görüşlerimizi ifade ettik ve ifade etmeye de devam ediyoruz; eksikleri söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Ayın 17'sinde de hayırlısıyla bütçe görüşmelerimizi tamamlayacağız.
Değerli milletvekilleri, bütçe üzerinde konuşurken hafızamızı şöyle bir yoklayalım isterseniz. Öyle sizin yaptığınız gibi kırk elli yıl evveline gitmeyeceğim, elli gün öncesini hatırlatacağım. Elli gün önce yani 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2020 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'ni 26 Ekim 2021 tarihinden itibaren Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeye başladık. Değerli arkadaşlar, o gün dolar 9,5 liraydı yani elli gün önce dolar 9,5 liraydı; bugün ise 15 TL'ye merdiven dayamış durumdadır. Daha bütçe kabul edilmeden, görüşmeleri devam ederken bu bütçenin üçte 1'den fazlası eridi, gitti, yok oldu arkadaşlar. Şimdi, siz daha 2022'ye girmeden üçte 1'i yok olan bu bütçeyle hangi yatırımları yapacak, hangi sıkıntıları giderecek, hangi derde derman olacaksınız? Bu bütçe bir yoksulluk bütçesidir arkadaşlar, bu bütçe bir yokluk bütçesidir. Bu bütçede EYT'lilerin sorunlarına ilişkin bir çözüm yok, bu bütçede 3600 ek gösterge sözünü yerine getirebilecek bir kaynak yok, bu bütçede işsize iş yok, bu bütçede atanamayan öğretmene kadro yok. Sayıları 400 bini geçen iktisat, işletme, maliye, ekonometri, uluslararası ilişkiler, velhasıl iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunu gençlerimize istihdam yok. Bu bütçede atanamayan sağlıkçılarımız, işsiz mühendislerimiz için umut yok; bu bütçenin vizyonu yok arkadaşlar. Toplumun yığınla sorunu varken bu bütçenin onları çözecek gücü yok, takati yok; her şeyden önemlisi inandırıcılığı yok. Bu bütçe yoksuldan alıp zengine veren bir bütçedir, bu bütçe vatandaş için yokluk, kıtlık ve kanaat; iktidar ve yandaşları için bolluk, lüks ve şatafat bütçesidir. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, buraya çıkıyorsunuz, renkli tablolarla, rengârenk grafiklerle, 2022 için hedeflerinizi anlatıyor, "Yapacağız edeceğiz." diyorsunuz. Değerli arkadaşlar, biz geçen yıl da yine bu tarihlerde burada 2021 bütçesini konuştuk hatırlarsanız. Siz, o gün yani bir yıl evvel, yine bu kürsüden buraya çıkıp güzel görsellerle sunumlar yapmış ve 2021 bütçesinde, orta vadeli programda 2021 için dolar kurunun 7,67 TL olacağını söylemiştiniz. 2021 daha bitmedi, on beş günümüz daha var ve dolar bugün 15 TL arkadaşlar. Yani sizin öngörünüzün 2 katına çıkmış. Şimdi, "Her şey güzel, her şey güllük gülistanlık." gibi konuşmaya devam ediyor, yine vaatlerde bulunuyorsunuz. Ya, millet size nasıl inansın, hangi sözünüze güvensin? Sizin için söylenebilecek en güzel söz "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz." olacaktır.
Değerli arkadaşlar, sizin söylemlerinizdeki dönüşüme yetişebilmek de gerçekten çok zor. Daha bir iki ay evvel buralarda ne kadar hamasi nutuklar atıyor, müjdeler veriyordunuz. Her gün gündüzleri burada, akşamları televizyonlarda "Türkiye uçuyor, ekonomi şahlanıyor." diyordunuz, şimdi ise "Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz." diyorsunuz. Ya, arkadaşlar, AK PARTİ'ye mensup arkadaşlar; sizlere söylüyorum: Siz, "Ey aziz milletimiz, biz bu işi beceremedik, elimize yüzümüze bulaştırdık. Görüyorsunuz biz konuştukça dolar fırlıyor, biz konuştukça benzin artıyor, biz konuştukça zeytinyağı pahalanıyor, biz konuştukça kömür fiyatı el yakıyor; kusura bakmayın, artık konuşmayacağız, sükût duracağız, seçim sandığını getireceğiz. Biz çok konuştuk, artık sıra sizde, siz konuşun." diyeceğinize bütün beceriksizliğinizi, bütün hatalarınızı, bütün yanlışlarınızı muhalefete yıkma gayretinize devam ediyorsunuz. Beyler, bu ülkeyi yirmi yıldır siz idare ediyorsunuz, biz idare etmiyoruz, sizin aldığınız kararlar uygulanıyor bu memlekette. Siz kime ne anlatıyorsunuz? Sorumlu sizsiniz. Bugünkü perişanlığın, insanların çektiği sıkıntıların vebali sizlerin sırtındadır. Bu vebal ağırdır arkadaşlar, adamın sırtına bindi mi gömleği omuzlarından sökülür, öyle afra tafra yapıp "Bana bir şey olmaz, taşırım." dedikçe dizleri bükülür. Bunu bilin ve bunu unutmayın diyorum.
Değerli arkadaşlar, bir de son günlerde çok konuşulan "dış güçler" meselesinden biraz bahsetmek istiyorum. Ne zaman zora düşseniz, ne zaman çaresiz kalsanız hemen bir düşman yaratıyorsunuz, algılarla faturayı başkalarına kesmek için uğraşıyorsunuz. Son günlerde de bir dış güç söyleminiz var; dış güç aşağı, dış güç yukarı. Hemen her konuda olduğu gibi ekonomide de konuyu getirip getirip dış güçlere bağlıyorsunuz. Başımıza gelen felaketten ders alıp politikalarınızı değiştireceğinize, "Biz nerede yanlış yaptık? Bu yanlışı nasıl düzeltiriz?" diyeceğinize suçu dış güçlere atıyorsunuz. Ya, arkadaş, bu dış güçler kimlerdir? Bunlar nerededirler; nereden geliyorlar, nereye gidiyorlar? Bu nasıl bir dış güçtür ki mutfağa giriyor, bizim zeytinyağını oradan buluyor, zeytinyağının fiyatını 2 katına çıkarıyor; ya, bu nasıl dış güçtür ki temmuzda 200 TL olan unun çuvalını aralıkta 350 TL'ye çıkarıyor; bu nasıl dış güçtür ki benzin pompasına gidiyor; mazota, tüpe, elektriğe musallat oluyor? Soruyorum buradan sizlere: Çaya 4 TL fiyat verdiniz ama bizim çay üreticisi çayını 2,40 liradan; 2,50 TL'den elinden zor çıkardı. Hangi dış güç girdi bizim çayımıza, hangi dış güç mağdur etti bizim çay üreticimizi, bunu sizlere sormak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, İYİ Parti olarak biz yapıcı ve sorumlu muhalefet anlayışıyla, gördüğümüz eksikleri dile getiriyoruz; soru önergeleriyle, araştırma önergeleriyle milletin gündemini Meclisin gündemine taşıyoruz. Peki, siz ne yapıyorsunuz? Bizden gelen tüm önergeleri, teklifleri toptancı bir mantıkla reddediyorsunuz. Bakın, Plan ve Bütçe Komisyonunda, bütçe görüşmelerinde İYİ Parti olarak biz 19 tane önerge verdik. Bu vermiş olduğumuz önergelerin 17 tanesi ödeneklerin artırılması yönündeydi ama siz hepsini reddettiniz. Bakın, bir örnek vereyim: Türkiye'de yükseköğretimde eğitim alan 414 bin öğrencimize ayda 650 TL yani günde 20 TL burs veriliyor. Biz dedik ki Komisyonda: Gelin, Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesine 8 milyar 500 milyon lira ilave ödenek koyalım, böylece hem burs alan öğrenci sayımızı hem de burs tutarını artıralım, 1 milyon öğrencimize ayda bin lira burs verelim. Peki, siz ne dediniz? "Vermezük." Önergemizi reddettiniz.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'de okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim seviyelerindeki öğretmen açığı hepimizin malumu. Atanamayan öğretmenlerimizin mağduriyetini hepimiz biliyoruz. Biz dedik ki Komisyonda İYİ Parti olarak "Gelin, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesini arttıralım, 6 milyar 250 milyon lira ek ödenek koyalım, 50 bin ilave öğretmen ataması için kaynak oluşturalım; hem atanamayan öğretmenlerimizin mağduriyetini giderelim hem de öğretmen açığını kapatalım." Siz ne dediniz? "Vermezük." Önerimizi yine reddettiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Değerli arkadaşlar, AK PARTİ'li arkadaşlar, sizlere sesleniyorum: Çoğu gitti azı kaldı, sandık milletin önüne gelecek ve siz gideceksiniz. Kimse endişe etmesin, biz buradayız, evelallah geleceğiz ve sorunların hepsini çözeceğiz.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)