| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 15.12.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Sayın Komisyon Başkanı, yüce Türk milleti; 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 13'üncü maddesi üzerine partim İYİ Parti adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Demokrasi, insan aklının ortaya çıkardığı bir yönetim sistemidir. Çağdaş, evrensel demokrasiye hatalardan çıkarılan dersler ve yüzyılların deneyimi sonucu ulaşılmıştır. Demokrasi ilkeleri uzun deneyimler sonucu eksikliklerin giderilmesiyle geliştirilmiştir. Demokrasinin en önemli ilkelerinden biri de devlet başkanlığı makamının tarafsız ve partisiz olmasıdır. İleri demokrasilerde bu durum kesin bir ilke olarak kabul edilmektedir. Tarafsız devlet başkanı çağdaş anayasalarda mutlak sorumsuzlukla güçlendirilmiştir; bunun nedeni, hükûmet ile parlamento arasında ya da siyasal partiler arasında çıkan uyuşmazlıklarda devlet başkanının tarafsız ve etkin hareket edebilmesini sağlamaktır. Cumhurbaşkanlığı, Anayasa'mıza göre en önemli siyasal makamdır. Cumhurbaşkanlığı, tüm Türk milletinin kabul ettiği en büyük makamdır. Cumhurbaşkanı ayrımcı değil, tüm halkı kucaklayıcı olmalıdır. Demokraside halkın değişik partilere yönelmesi doğaldır ama Cumhurbaşkanı ağırlığını bu partilerden birinin lehine koyup diğerlerini kötüleyemez. Ne yazık ki bugün ülkemizde Cumhurbaşkanlığı makamında bir siyasal partinin Genel Başkanı oturuyor ve daima kendi partisini öne çıkarıyor, diğer partilere hakaret ediyor. Milleti bütünleştirmesi gereken devlet başkanı, halkı ayrıştırıyor. Bu nedenlerle halk, bu uygulamayı beğenmiyor. Bu nedenle tüm yapılan anketler sistem hakkında olumsuz sonuçlar veriyor, Türk demokrasisi büyük bir çelişki yaşıyor. Çok güzel atasözlerimiz var, bunlardan bir tanesi de "Bu ağırlığı, bu terazi kaldırmıyor." İşte, bugün uygulanan partili başkanlık sistemi de böyledir.
Görüşmekte olduğumuz 13'üncü maddeyle ise il özel idareleri ve belediyelerin ileri teknoloji ve büyük tutarda maddi kaynak gerektiren altyapı yatırımlarında Cumhurbaşkanınca kabul edilen projeleri için yapılacak borçlanmaların, söz konusu idarelerin, faiz dâhil borç limitinin hesaplanmasına dâhil edilmesi amaçlanmaktadır. Vatandaşlarımızın Sayın Cumhurbaşkanından arzu ve beklentisi, onayına sunulan projelerin parti amblemlerine değil, projenin vasıf ve mahiyetine, uygulanabilir olmasına bakarak karar vermesidir. Aksi hâlde, o yörede yaşayan tüm vatandaşlarımız mağdur olmakta, bu mağduriyet, vatandaşın devletle olan gönül bağının zayıflamasına neden olmaktadır. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 300 adet yeni otobüs alınması yönündeki borçlanma talebinin bugüne kadar kabul görmemesi sadece bir siyasi partiye oy veren vatandaşları değil, İstanbul'da yaşayan yediden yetmişe herkesi mağdur etmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener Hanımefendi'nin önderliğinde Plan ve Bütçe Komisyonuna vermiş olduğumuz önergelerde ret siyasetinin devreye girdiğini görmekteyiz. "Cumhur İttifakı neleri reddetti?" derseniz: Bizler 3600 ek gösterge sözünü uygulamak için bütçeye ek 7 milyar 250 milyon lira teklif ettik; bu reddedildi. EYT'li vatandaşlarımız için bütçeye 45 milyar lira ek bütçe teklif ettik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. KOBİ'lerimiz için KOSGEB bütçe ödeneğine ek 10 milyar lira teklif ettik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. Asgari ücretin o günkü şartlara göre -ki bu şartlar bugün çok değişti- en az 4 bin TL olması için bütçeye ek 30 milyar lira teklif ettik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. Tarımsal destek ödemelerinin artırılması için bütçeye ek 28 milyar 200 milyon TL teklif ettik; bu da reddedildi. 1 milyon öğrencimize ayda 1.000 TL burs için bütçeye ek 8 milyar 500 milyon TL teklif ettik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. 50 bin öğretmenimizin atanması için bütçeye ek 6 milyar 250 milyon TL teklif ettik; bu da maalesef Cumhur İttifakı oylarıyla kabul görmedi. Yüksek teknoloji üretimi için bütçeye AR-GE teşviklerine ek 50 milyon, diğer teşviklere 3 milyar TL teklif ettik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. 10 adet yeni yangın söndürme uçağı için bütçeye ek 800 milyon TL teklif verdik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. 2 milyon 600 bin bebeğin bez ve mama masrafları için bütçeye ek 10 milyar lira teklif verdik; bu da kabul görmedi. Engelli vatandaşlarımızın aylık maaşlarının 1.500 TL'ye çıkması için bütçeye ek 20 milyar lira teklif ettik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. Kadın yoksulluğuna son vermek için bütçeye 10 milyar TL ek teklif verdik; bu da kabul görmedi. Şehit ailelerine, gazilere ve yakınlarına verilen desteklerin artırılması için bütçeye ek 5 milyar 500 milyon TL teklif ettik; reddedildi. Kış aylarınca, kış boyunca 2 milyon ailenin ısınma giderlerini karşılamak için bütçeye ek 5 milyar lira teklif ettik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. Şehit ailelerinin ve gazilerin TOKİ'yle ev sahibi olması için bütçeye ek 350 milyon TL teklif ettik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. Esnaf ve sanatkârların pandemide yaşadıklarına çare olmak için bütçeye ek 25 milyar lira teklif ettik; Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. 50 bin sağlık çalışanımızın atanması için bütçeye ek 5 milyar lira teklif ettik; maalesef, bu da Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. Siz bunları reddettiniz, ilk seçimde de Türk milleti sizi reddedecek. Siz reddedin, Genel Başkanımızın sözü sözümüzdür, proje ve kadrolarımızla biz hazırız. Biz bu sorunları, bu problemleri çözeriz ve yüce Türk milleti bize güvensin, rahat olsun; İYİ Partinin kadroları bu işleri çözmek için görev ve nöbet bekliyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizin bildiği gibi, güz ayında çiftçi ekim yaparken gübrenin çok pahalı olmasından dolayı maalesef ya tarlasının bir kısmını ekmekten vazgeçti ya da 10 torba gübre atması gerekirken 3 torba gübre atarak ekim yapmak zorunda kaldı. Baharda bu ekilen tarlalara üre gübresi atılacak ve yeni ekilecek tarlalara da yine DAP gübresi lazım. Günümüzde, bugün DAP gübre 15 bin lira, üre gübre 14 bin lira, mazot ise bin lirayı geçmiş oldu. Hükûmet bu gübre problemine ve akaryakıta bir çözüm bulamazsa, üzülerek ifade etmek istiyorum ki, Türkiye'yi yokluk ve yoksulluk beklemektedir. Sayın Cumhurbaşkanının defalarca müjde olarak vatandaşlarımıza duyurduğu "kurallık hibesi" bir türlü ödenmedi. Yine -bu Meclisten çıkan- "Çiftçilere verilen desteklerden kesilen vergilerin iadesi ödenecek." denildi maalesef bugüne kadar ödenmedi. Yani sizin vaatlerinize "Suya yazılan vaatler, karın doyurmuyor." diyor vatandaş. "Cep delik, cepken delik; boş tencere kaynamıyor." diyor. Ve yine vatandaş ekonomi politikanız için ne diyor biliyor musunuz? "Yabancı şarkı gibi, dinliyoruz ama ne dediklerini bir türlü anlamıyoruz." Vatandaş size yirmi yıldır oy verdi, güvendi, problemlerini çözeceğinizi sandı artık bundan sonra ne diyor biliyor musunuz? "Yirmi yıldır derdimize derman olamayan AK PARTİ'nin bu saatten sonra da derdimize derman olma ihtimali ortadan kalkmıştır. Bugüne kadar ellerini kollarını bağlayan yoktu. Niye derdimize derman olmadılar, niye yaramıza merhem olmadılar?" diyorlar. Bu söylediklerinizin bu saatten sonra anlamı yokmuş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
AYHAN EREL (Devamla) - Bu saatten sonra vaatlerinizin, taahhütlerinizin, Türkiye ekonomisinin düzeleceği yönündeki beyanlarınızın vatandaşta çok karşılığı yok. İnşallah, yapılacak ilk seçimde bugüne kadar kadrolarıyla Türk milletine güven veren İYİ Partiye vatandaşımız güven verir, iktidar verir, bu sorunları çözmek bize nasip olur diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)