Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 5 |
Birleşim: | 37 |
Tarih: | 15.12.2021 |
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; sizleri ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. Bu hararetli tartışmadan sonra benim Ulaştırma Bakanlığı bütçesi üzerinde şahsım adına söz almış olmam ve şahsım adına söyleyeceklerim belki biraz temposu itibarıyla düşük kalabilir diye ben de ses tonumu biraz yükseltmeye çalışacağım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, 2022 yılı Ulaştırma Bakanlığı bütçemizin kara yolları hizmetleriyle ilgili tarihsel gelişimini anlatmam gerekiyor. Osmanlı İmparatorluğu ve cumhuriyet hükûmetleri, Osmanlı Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa'nın "Gidemediğin yer senin değildir." felsefesiyle, ülkemizi kara yolu, demir yolu, deniz yolu ve hava yolu ağlarıyla donatmaya çalışmışlardı; o günün şartlarında ellerinden geleni yapmışlardı. Başlangıçta yerleşim yerlerini birbirine bağlamak olan bu çabalar daha sonra, kalkınmanın, ekonomik büyümenin zorunluluğu hâline gelmiş, insan topluluklarının refahı, ticari, sosyal ve kültürel gelişimi ancak yollara erişim ve bu yol etrafındaki alanlara hâkimiyetle mümkün olmuştu.
Değerli arkadaşlarım, bir malın pazardaki fiyatının üzerindeki en önemli belirleyici faktör ulaşım giderleridir. İç pazarda veya dış pazarda rekabet ancak lojistik ve ulaşım giderlerinin düşüklüğüyle mümkündür; bu da taşıt işletme giderlerini azaltan standartlarda ulaşım altyapısıyla mümkündür. Bugün, İzmir Otoyolu sayesinde, Balıkesir'den çıkan yüklü bir kamyon Ambarlı'daki lojistik alana veya limana dört saatte ulaşıyor ve bundan on sene öncesine kıyasla yüzde 75 seviyede daha ucuz bir maliyetle mal ve hizmet Ambarlı Limanı'na ulaşıyor; bu da ülke ekonomisine olan katkıyı artıyor.
ENEZ KAPLAN (Tekirdağ) - Kaç paraya gidiyor? Fiyatı kaç para?
YUSUF ZİYA YILMAZ (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda insanlığın kullanımına sunulan motorlu taşıtlar, hızlı ve konforlu ulaşım ve bunun gerektirdiği yol endüstrisinin geliştirilmesini de beraberinde zorunlu kıldı.
Savaştan sonra, 1950 yılında, kalkınmanın olmazsa olmazı olan ulaşım altyapısını geliştirmek için, çok partili dönemin de ilk amaçlarından biri yol altyapısını iyileştirmek oldu. O zaman iktidar olan Demokrat Parti, dünyada küresel sermayenin de biriktiği Amerika Birleşik Devletleri'nden EXIMBANK kredileri, Marshall kredileri gibi birtakım krediler de alarak hakikaten, ülkemizi, 1950 ile 1960 yılları arasında 60 bin kilometre civarında -belki bugünkü standartlarda değil ama iyi niyetle- bir yol ağına kavuşturdu. Allah onlardan razı olsun, mekânları cennet olsun.
Bugün, 25 milyonu bulan motorlu taşıt sayısı, 1980'li yıllarda 2 milyon civarındaydı. Buna rağmen yılda ortalama 7 bin ölümlü trafik kazası meydana geliyordu; henüz bölünmüş olmayan yollarda zaman ve işletme kayıpları ülkemiz ekonomisinde de bir yüktü. 1980 sonrası ülkemiz ekonomisinin dışa açılması ve serbest piyasa şartları ulaşım ihtiyacını da büyütmüş; otoyol yapımı ve bu yollardan elde edilecek geçiş ücretleri yeni yol yapımında kullanılacak bir oto finans çözümü için düşünülmüş ancak siyasi istikrarsızlıklar ile ekonomik krizler nedeniyle otoyol hamlesi istenilen seviyeye getirilememişti. O yıllarda "Otoyol yapalım, bunların elde ettiği oto finansla birlikte devlet yollarını ve diğer bölünmüş yollarımızı da geliştirelim." düşüncesi vardı ama ilerleyen zaman içindeki istikrarsızlıklar ve ekonomik krizler hakikaten bu amacı kadük etti.
İlerleyen zamanlarda, ekonomisi gelişmiş ülkeler, artan taşıt sayısının getirdiği yüksek standartlarda yollar yapma konusunda başarılı oldular; gelişmekte olan ülkeler ise yol altyapısını ve standartlarını geliştirmek için kaynak arayışına devam ettiler. Hatta, 1990 yılında Madrid'de bir dünya yol kongresinin temel konusu, otomotiv endüstrisinin ihtiyacı olacak bu yolların yapımı için gerekli kaynağın nasıl sağlanacağı olmuştu. İlk defa orada tartışılan yap-işlet-devret ve kamu-özel iş birliği çözümü -yani bundan tam otuz yıl önce- takip eden yıllarda da bütün gelişmekte ve gelişmiş olan ülkelerde kullanılan bir model oldu. Bugün de yaygın bir şekilde dünyada kullanılmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
YUSUF ZİYA YILMAZ (Devamla) - Ulaştırma bütçesinin görüşüldüğü süre içerisinde, yoğun bir şekilde, muhalefet partilerinin sözcüleri hep "Biz bu modern altyapı hizmetlerine karşı değiliz, biz aslında kullanılan finansman modelinin teminine ve bunun kullanılış biçimine karşıyız." diyordu, hâlbuki otuz yıldır, dünyanın bütün gelişmekte olan ve bütün altyapısını iyileştirmeye çalışan ülkeleri bunu geliştirmeye çalışıyorlardı.
Değerli milletvekilleri -hatırlar mısınız bilmiyorum, hepimizin hafızalarında vardır- kara yolları güzergâhlarının korkulu rüyası hâline gelmiş geçitler vardı; Ziganalar, Süvari Haliller, Kuskunkıranlar, Yağdonduranlar, Sakaltutanlar, şurada hemen Ankara'nın yakınındaki Kargasekmezler dahi ülkemiz insanının, ulaşım hizmeti içinde olan insanların korkulu rüyası olmuştu. Efsane hâline gelmiş bu dağ geçitleri tüneller ve viyadüklerle geçilerek, yirmi yılda tünel uzunluğumuz 50 kilometreden 590 kilometreye ulaştı, viyadük uzunluğumuz ise 700 kilometreye ulaştı.
Değerli arkadaşlar, iktidara geldiğimiz 2002 yılından bu yana...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yılmaz, sürenin sonuna geldiniz.
YUSUF ZİYA YILMAZ (Devamla) - Son cümlemi söyleyebilirim miyim?
BAŞKAN - Son cümleniz için açayım.
Buyurun.
YUSUF ZİYA YILMAZ (Devamla) - ...bütün bu hizmetlerin yapımı talimatını veren başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı sunuyorum. 2002'den bu yana bu talimatların gereğini taçlandırarak yapan Sayın Binali Yıldırım ve onu takip eden bütün Ulaştırma Bakanlarına ve Karayolları teşkilatının bütün genel müdür ve her kademedeki Karayolcu kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
2022 yılı bütçemizin ülkemize hayırlar getirmesini bütün içtenliğimle diliyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)