GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:38
Tarih:16.12.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 14'üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Gazi Meclisin çatısı altında bütçe yapmaktayız ama iktidar yirmi senedir bu çatı altında yaptığı bütçenin, Ankara-Çankaya kapısından çıktıktan sonra buluştuğu şehre ne kadar faydası olduğunu hiç düşünmemiştir. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Ankara, AK PARTİ iktidarı döneminde öksüz kalmıştır, yetim kalmıştır. Ankara, AK PARTİ iktidarı döneminde onlarca yıl bitmeyen metro projelerinin, dinozor heykellerinin, harcanan milyonlarca liranın, yıllarca yenilenmemiş altyapıların şehri olmuştur. Banka genel merkezlerinin, finans kurumlarının, Merkez Bankasının İstanbul'a taşınması AK PARTİ'nin eseridir. Ankara'nın içi boşaltılmıştır. İçi boşaltıldığı gibi, sorunları da çözülmemiştir. Geçtiğimiz yıl bütçe görüşmelerinde yaptığım konuşmada ifade ettiğim sorunların tamamına yakını bir yıl sonra bugün de sorun olmaya devam etmektedir.

Saygıdeğer milletvekilleri, Elmadağ ilçemizde 2016'da başlayan Samsun yolu üzerindeki ÇAYKUR geçit projesi, üzerinden beş yıl geçmesine rağmen hâlen tamamlanamamıştır. Yine, Elmadağ'da Gençlik ve Spor Bakanlığının kapalı yüzme havuzu projesi çürümeye devam etmektedir. Kentsel dönüşüm ise hâlen bir adım daha ilerlememiştir. Komisyonda sorduğumuz soruya gelen cevapla öğrendiğimiz üzere Lalahan ve Elmadağ halkının özellikle talep ettiği Başkentray'ın uzatılması meselesi de planlanan projeler içerisinde yer almamaktadır. Bakanlık bu hususu acilen gündemine almalıdır. Üstüne, Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun'la Elmadağ göç ve işsizlikle tanışmıştır. MKE anonim şirkete dönüştükten sonra 122 aile Elmadağ'dan göç etmek zorunda kalmıştır. Fabrika müdürlüğü giden işçilerin yerine Elmadağ'ın yerlilerini ve fabrikada kalan işçilerin yakınlarını işe alacaklarını söylediyse de bu gerçekleşmemiş, sadece 20 kişi işe alınmıştır. Şunu unutmayın, fakirleştirdiğiniz Elmadağ sahipsiz değildir, Elmadağ'a sonuna kadar sahip çıkacağız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, AK PARTİ iktidarı Ankara'ya yatırım yaparken de insanları mağdur etmeyi başarabilen bir iktidardır. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu her ne kadar ücreti nedeniyle çok kullanılmasa da yapılmış bir yatırımdır ancak Ankara-Niğde Otoyolu yapılırken güzergâh çevresindeki köylülerin tarım ve hayvancılık faaliyetleri göz önünde tutulmamıştır. Pek çok köylü otoyolun diğer tarafında kalan meralara gitmek için çok uzun yollar gitmek durumunda kalmaktadır. Özellikle, Gölbaşı ve Balâ'nın köyleri bundan dolayı mağdurdur. En uç örnek ise Belçarşak köylüleridir, yol yapılmadan önce yarım saatte hayvanlarını meraya götürebilen köylüler artık iki buçuk saatte hayvanlarını götürebilmektedirler. Bu hususta hem Bakanlığa hem de ERG firmasına başvuran vatandaşlarımız ise cevap dahi alamamış, hatta tehdit edilmiştir. Köylü milletin efendisidir, köylüyü tehdit etmek hiç kimsenin haddi değildir. "Kaş yaparken göz çıkarmak." deyimini devlet politikası hâline getirmek de bu olsa gerekir.

Değerli milletvekilleri, Ankara'mızın tarım noktasında en geniş araziye sahip ilçesi Polatlı'dır. Ancak yılan hikâyesine dönen sulama sorunları hâlen çözülebilmiş değildir. Eylül ayında Tarım Bakanı Sayın Pakdemirli'den Gökpınar Barajı'nın inşaatının tamamlandığını, sulama hatları için ise ihaleye çıkılacağını nihayet öğrendik. 2015'te temeli atılan 2017'de bitirilmesi planlanan bu barajın 2021'de tamamlandığı düşünülürse sulama hatlarının yeni bir yılan hikâyesi yaratacağını düşünmemek elde değildir. İnşallah, biz yanılırız diyorum ama bu performansla 2023'e kadar Polatlı'da tarımsal sulamayı tamamlayabileceğinizi asla düşünmüyorum. Ayrıca, Polatlı çiftçisi, Türkiye tarımının da bir aynasıdır. Konuşmamdan önce birkaç çiftçi dostlumuzla konuştum, hepsi sulamadaki elektrik maliyetinden, gübre ve tohum fiyatlarından şikâyetçiydiler; hepsi kan ağlıyor. Buğday fiyatlarının açıklandığını ancak açıklanana kadar çiftçinin borcunu ödemek için buğdayı elinden çıkardığını söylediler. Hani, dereye su gelene kadar kurbağanın boğazı çatlar misali perişan olan yine çiftçimiz olmuştur, yine Polatlı'mız olmuştur.

Polatlı çiftçisini yine kaderine terk ettiniz, yine yoksulluğa muhtaç bıraktınız. Polatlı çiftçisi bu mağduriyetler karşısında arsalarını hobi bahçelerine vermek zorunda kalmaktadır. Tarım arazilerimiz plansız yapılaşmaya maruz kalmakta, buna da ilçe belediyesi maalesef göz yummaktadır. Kısacası Polatlı'nın derdi çoktur.

Gözleri görmeyen, kulakları duymayan iktidara sesleniyorum: Siz gideceksiniz, Ankara'ya hak ettiği değeri biz vereceğiz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Saygıdeğer milletvekilleri, Avrupa'da havaalanında metro hattı olmayan tek başkent Ankara'dır. Yirmi senedir merkezî iktidarda AK PARTİ vardır. Aynı sürede de Ankara'yı AK PARTİ'li bir belediye başkanı yönetmiştir. Ankara'yı metro yatırımlarında kısır bırakan, olan metrolarda yıllarca süründüren bu iktidar açıkça Ankara'ya hasımlık etmektedir.

Ankara'yı uluslararası turnuvaların oynanabileceği bir stada bile kavuşturamayan AK PARTİ Ankara'ya hasmane davranmaktadır. Nerededir bu 19 Mayıs Stadı? Yılan hikâyesine döndü. Geçtiğimiz haftalarda Türkiye Spor Yazarları Derneği Ankara şubesini ziyaretimiz sırasında tekrar bakma şansı buldum. 19 Mayıs Stadı'nın yerinde güvercinler yemlenmektedirler. AK PARTİ iktidarı Büyük Atatürk'ün bir uygarlık merkezi olmasını hayal ettiği Ankara'yı Orta Çağ karanlığına mahkûm etmeye çalışmaktadır. Çok şükür ki Ankaralı buna razı olmadığını yerel seçimlerde göstermiştir.

Değerli milletvekilleri, İmrahor Vadisi'nde planlanan millet bahçesi projesiyle alakalı pek çok şaibe ve çekince bulunmaktadır. Daha önceki Twitter trolü belediye başkanı döneminde "Kanal Ankara" diye bir ucube projeyle tehdit altında kalan bu vadi şimdi de su kaynaklarının, doğal yaşamın, ciddi zararlar görebileceği bir projeyle karşı karşıyadır. "Ağaçlandırma" ve "millet bahçesi" yapımı adı altında çevredeki inşaatlara ve konut projelerine manzara yani rant yaratmak amacıyla taşındığından şüphelendiğimiz bu projenin Ankara'nın Eymir-Mogan hattındaki su kaynaklarını tahrip edeceği, doğal yaşamı bozacağı ve yapılacak inşaatlarla toprak yapısını bozacağı bilimsel olarak tespit edilmiştir. Üstüne, imar planı da iptal edilmiştir. Ancak, AK PARTİ iktidarı bu hatayı yapmakta ısrarlıdır. İmrahor Vadisi'nde doğal güzellikleri ön plana çıkaracak ya da sadece ağaçlandırmaya dayalı bir projeye hiçbir Ankaralı karşı çıkmamaktadır ancak su kanalları, inşaatlar yapılacak, doğayı bozacak projelere Ankaralılar olarak karşıyız. Her zaman söylediğimiz gibi, biz projeye değil, ranta karşıyız. Ankara'nın doğasını asla inşaat firmalarının manzara ihtiyaçlarına, rant hesaplarına kurban ettirmeyeceğiz.

Değerli milletvekilleri, Sakarya Zaferi'nin 100'üncü yılını idrak ettiğimiz bugünlerde Haymana Belediyemizin öncülüğündeki mütevazı programlar dışında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ses getirecek hiçbir çalışmaya imza atmaması asla kabul edilebilir değildir. Yüzlerce yıllık gerilemenin durdurulduğu Sakarya Zaferi'nin Haymana'mızı, Polatlı'mızı ve Ankara'mızı ön plana çıkaracak geniş faaliyetlere konu edilmemesi tarihe ve şehitlerimize yapılmış bir yanlıştır. Bu yanlış da Ankara alerjisi olan AK PARTİ'nin karnesinde en büyük sıfır olmuştur. En azından, Sakarya Savaşı Tarihî Millî Parkı'na "Sakarya Savaşı Haymana-Polatlı Tarihî Millî Parkı" adının verilerek bu ilçelerimiz ön plana çıkartılmalıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığımız zaten Ankara turizmini güçlendirmek için çok isteksiz davranmaktadır. Daha önce de gündeme getirdiğim gibi, Kıbrıs Köyü Kanyonu ve çevresindeki doğal güzelliklerin güçlü bir şekilde tanıtılması ve turizme kazandırılması şarttır.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Ancak, maalesef, bu doğal harikalar, turist yerine taş ocaklarının tozunu, dumanını görmektedirler. Kısacası, Ankara, AK PARTİ iktidarı döneminde sahipsiz kalmıştır. İnşallah, bu devranı ilk seçimde çevirecek ve Atatürk'ün başkentine hak ettiği değeri kazandıracağız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Bu düşüncelerle, teşekkür ediyor, bütçenin milletimize hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)