GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:38
Tarih:16.12.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerinde İYİ Parti Grubumuzun görüşlerini ifade etmek üzere söz aldım. Ekranları başında bizleri izleyen büyük milletimizi ve heyetinizi saygılarımla selamlarım.

Değerli arkadaşlarım, bütçe görüşmelerine başladığımız günden bugüne Türk lirasının dolar karşısında yüzde 56'dan daha fazla değer kaybetmesiyle oldukça küçülen AK PARTİ'nin 2022 bütçesine baktığımda, milletimiz lehine hiçbir umut olmadığını görmekteyim. Bu bütçede, yoksulluğa, enflasyona, işsizliğe hiçbir çare yok. Çiftçilerimize yeterli destek ve çözüm yok. İşçinin, işverenin, çalışanın, emeklinin hayatını kolaylaştıracak adımlar da yok. Gelir dağılımında adaletsizlik var. AK PARTİ iktidarı bu bütçede yine milletimizi unutmuş, yine sadece yandaşlarını hatırlamış. 2022 bütçesinde, yandaş müteahhitlere bol bol verilen garantiler var; bütçeye konulan 42,5 milyar ödenek var. Bu iktidar, saltanatını devam ettirmek için savurganlığı önleyici tasarruf yolunu seçmemiş, vatandaşımızın harç, vergi ve cezalarını artırma yolunu seçmiş.

Yirmi yılın sonunda iktidarınız, işsizliği tarihin görmediği kadar yükseltmiş, gelir adaletsizliği almış başını gitmiş, ülke tarımını ve çiftçilerimizi de bitirme noktasına getirmiştir. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimiz son üç buçuk yılda, döviz kurları, akaryakıt fiyatları, enflasyon almış başını gitmiş, hâliyle ülkemiz de yangın yerine dönmüştür. 1980 öncesindeki gibi akaryakıt kuyruklarını, Halk Ekmek bayilerinin önündeki ucuz ekmek kuyruklarını vatandaşlarımıza bugün yeniden yaşattınız. Her dakika patlak veren yasa dışılıklar, usulsüzlük ve yolsuzlukları görmezden gelen iktidarınızda devlet kurumlarına da talimatlarla ve siyasi baskılarla âdeta bir parti devleti hüviyeti kazandırdınız.

Arkadaşlar, bakın, peşinen itiraz etmeyin diye size Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm Raporlarından örnekler vererek ülke gerçeklerini söyleyeyim. Geçen yılın ocak-temmuz döneminde tüketici kredisini ödeyemeyen kişi sayısı 347.276'ydı, bu yılın aynı döneminde tüketici kredilerini ödeyemeyenlerin sayısı 788.861 kişiye çıktı. Artış ne kadar mı? Yüzde 27,2 oldu. Aynı dönemde bireysel kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı da 320.889'dan 351.161 kişiye çıktı. Tüketici kredisi veya bireysel kredi kartı borcunu ödeyememiş kişi sayısı ise aynı dönemde yüzde 73,2 artışla 558.319'dan 967.136'ya çıktı. Eylülde ise tüketici kredisini ödeyemeyen kişi sayısında büyük artış oldu. Geçen yılın eylül ayında 56.987 olan tüketici kredisini ödeyemeyen kişi sayısı bu yılın eylül ayında yüzde 101,5 artışla 114.805 kişiye yükseldi.

Vatandaşların bankalara, finansman şirketlerine, varlık yönetim şirketlerine ve TOKİ'ye olan tahsili gecikmiş borçlar da dâhil toplam borcu 950,8 milyar lira oldu. İcra dairelerindeki dosya sayısı 23 milyonu geçti. Sadece bu yıl 1 Ocak-18 Haziran günleri arasında icra ve iflas dairelerine toplam 3 milyon 407 bin yeni dosya geldi. Türkiye'de her 100 KOBİ'nin 84'ünün bankalara borcu var. İşte, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verileriyle ülkenin gerçeği bu; evet, maalesef gerçek bu arkadaşlar.

Liyakatsizlik bu iktidar döneminde ehliyet oldu. Örneğin, 200 rektörün 70'inin 1 tane yurt dışı akademik yayını yok. Hâlbuki, rektör akademik anlamda ne kadar nitelikliyse üniversitelerin performansları da o kadar yüksek olur. Bu anlayışla, mesleki anlamda yetersiz olan insanların liyakate dayalı bir sistemde bir yerleri yönetme şansı olmamalıdır.

Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener "Biz İYİ Parti olarak akıldan, bilimden, liyakatten yanayız. O yüzden tek adam değil, ortak akıl diyoruz; o yüzden 'Ben ne dersem o olur.' değil, Türkiye, milletin evinde milletimizle birlikte yönetilir." diyor. Yine "Biz çiftçilerimize, esnafımıza kulak veriyoruz; kadınların, gençlerimizin, işsizlerimizin dertlerini dinliyoruz. İktidarı, bilgisizce, beceriksizce, yanlış yönetim tarzından doğan ekonomik, sosyal, tarımsal, hukuk, adalet ve dış politika alanlarındaki yanlışlarının bedelini bu millete ödetiyor." demektedir. Yani yanlışı AK PARTİ iktidarları yapıyor, ne yazık ki hesabını da necip milletimiz ödemek zorunda kalıyor. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle tesis edilecek hukukun üstünlüğünü; güçlü, sürdürülebilir ve toplumun tüm kesimlerini kapsayacak büyüme stratejisini; ülke ekonomimizin büyümesi için imar rantlarından vazgeçilmesi, bunlarla beraber, katma değeri ve uluslararası rekabet gücü yüksek olan sektörlere yönelinerek tüketim ve yüksek kamu harcamaları yerine yatırımlara ve ihracata dayalı bir akılcı politikayı; dışarıdan gelecek kredilere bel bağlamadan, istikrarlı ve kalıcı bir şeffaf yönetimi -Merkez Bankası ve TÜİK'in tam bağımsız hâle getirilmesi, Varlık Fonu ve politika kurullarının derhâl kapatılması- kamuda tasarrufa gidilmesini ve ülke kaynaklarımızın iktidarın rant projelerinden kurtarılmasını sağlayacak, ehliyet ve liyakatin hâkim olduğu kamu yönetimini İYİ Parti iktidarında biz hayata geçireceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün gelinen noktada ülkemizdeki gelir adaletsizliği artmış, geliri en iyi olan kesim ile en yoksul olan kesim arasındaki fark yaklaşık 30 kat olmuştur. Hâl böyleyken iktidar mensupları her zaman yaptıklarını yine yapmaya başladılar ve "Ekonomik kurtuluş savaşı yapıyoruz." söylemleriyle günü kurtarmaya çalışmaktalar. Oysa milletimiz her gün daha da fakirleşirken AK PARTİ'nin bir eli yağda bir eli balda olanları bu milletle dalga geçmeye devam ediyor. Sanki bu ülkeyi AK PARTİ yönetmiyormuş; LPG'ye, doğal gaza, mazota, benzine, elektriğe, gübreye zammı yapan başkalarıymış gibi davranma yerine, milletimizin sıkıntılarını çözmek için yaptığımız önerilerimizi dikkate almanız sizin de milletimizin de hayrına olacaktır; artık milletimiz hamaset yerine, çözüm odaklı siyaset bekliyor.

İYİ Parti olarak milletimizin dertlerine çare olacak, üzerinde titizlikle çalışılmış, ülkemizi düze çıkaracak projelerimizle ülkemizi yönetmeye geliyoruz. Biz hazırız. Liyakatli ekonomi kurmaylarımızın hazırladığı, milletimizin derdine derman olacak projelerimizle; gelir dağılımının düzeltilmesine, işsizliğe, enflasyona, sanayileşmeye, KOBİ'lere, çiftçilerin artan maliyetlerine, gübre fiyatlarının önüne geçilebilmesine, EYT'lilere, 3600 ek gösterge bekleyenlere, atanamayan öğretmenlere ve sağlıkçılara, çalışan ve emeklilerimizin durumlarının düzeltilmesine dair çözüm odaklı çalışmalarımızla biz hazırız. Evet, seçime de hazırız, ülkeyi yönetmeye de hazırız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Sonuç olarak, dolar karşısında eriyen bu bütçe, milletimizin derdine derman olmayacak bir bütçedir. Bu bütçe vatandaşlarımızı kuru soğana muhtaç edecek, yoksulluk ve yolsuzluk bütçesidir. Milletimize ve ülkemize daha fazla zarar vermeden, vakit geçirmeden seçime gidilmelidir diyor, bu duygu ve düşüncelerimle 2022 yılı bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)