GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:38
Tarih:16.12.2021

HDP GRUBU ADINA ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli halkımız ve cezaevlerindeki tüm yoldaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye ekonomik bir çöküş yaşamaktadır. Bu çöküşün çeşitli boyutları ve sebepleri vardır. Her şeyden önce, ülke çatışma süreci metaforundan ne yazık ki çıkamadı. Bu nedenle ülkenin tamamı demokrasiden mahrum bırakılmış durumdadır. İnsanlar mutlu değil, huzurlu değil ve güven içinde yaşama arzusunu yitirmiş durumdadır. Bütün sorunların ana kaynağı olan Kürt sorunu günbegün can yakmaya devam etmektedir. Çözümsüzlük her alana yayılmış bulunmaktadır. Siyasi cinayetler bitmedi, hukuksuzlar bitmedi, partimize yönelik siyasi soykırımlar bitmedi; Kürtlere yönelik hukuksuzluklar, cezasızlıklar bitmedi ve aynı zamanda, değerli arkadaşlar, cezaevleri, maalesef, ölüm evleri hâline dönüştü. Daha bu sabah çok sayıda partilimiz, çok sayıda kişi Diyarbakır'da Özel Harekât polislerinin baskınıyla gözaltına alındı.

Kürt sorununu yok saymaya ve bastırmaya yönelik kamu harcamaları bitmek bilmedi. İçişleri Bakanlığı gibi bir Bakanlık, resmen devlet içinde devlet olmuş ve bütün operasyonlarını ve siyasi entrikalarını Kürtler üzerinde uygulamaktan ve her gün yeni bir hukuksuzluğa imza atmaktan geri durmadı. İçişleri Bakanı, bu politikalarıyla âdeta halklarımıza karşı psikolojik bir savaş yürütmektedir. Yapılan tüm baskılar sonucunda halkın direnme gücünü kırmak amaçlanmaktadır. Şimdiden söyleyeyim: Bu halk bu tür baskıları yeni görmüyor, ne bakanlar geldi geçti, Soylu da gelip geçecek. (HDP sıralarından alkışlar)

Ekonomik istikrar ancak toplumsal ve hukuksal istikrarla mümkün olacak. Bu Hükûmet 48 belediyemize el koydu, kayyum atadı ve partimize yönelik operasyonlar, gözaltılar, hukuksuzluklar yaşanıyor. Burada istikrardan bahsetmek mümkün müdür? Halkımız gündelik yaşam ihtiyaçlarını dahi gideremiyorken savunma sanayisine ayrılan bütçe yüzde 30 oranında artırıldı, yandaşlara ülkenin kaynakları peşkeş çekiliyor ve Hükûmet rant ekonomisiyle ayakta durmaya çalışıyor, bu yüzden kamu kaynakları yağmalanıp talan ediliyor. Bu Hükûmetin ilk on beş yıllık organizasyonunda 60 milyar dolar kadar özelleştirme yapıldı, günümüze kadar 80 milyar dolar gibi bir rakama ulaşmış bulunmaktadır. Ülkenin sahip olduğu tüm kaynaklar ve elde edilen bu kaynakların tamamı tüketildi ne yazık ki. Erdoğan, 2 Aralık 2016 tarihinde halka seslenerek "Mevcut olan dolarlarınızı bozdurun." dedi. O zaman 1 dolar 3,53 liraydı yani 1.000 doları olan kişi gitti dolarını bozdurdu, eline 3.530 lira para geçti. Bugün itibarıyla 1 dolar 15,80 liradır yani daha önce 1.000 dolarını bozduran bir vatandaşın eline -şimdi 15 bin lira para geçmesi gerekirken- sadece 3 bin lira para geçti. Bu halk size nasıl güvenecek peki? Bakın, Numan Kurtulmuş "Dövize yönelmek ahlaksızlıktır." diyor, aynı Kurtulmuş "Bunlar Harun'du, Karun oldular." demişti. Peki, bu adama nasıl güveneceksiniz? Benim size tavsiyem, kesinlikle bu adama güvenmeyin çünkü bir gün söylediği ile bir sonraki gün söylediği birbirini tutmuyor. Bunlar halkı ne zannediyorlar?

128 milyar doları ne yaptınız? Her şeyden önce bunu soruyoruz. 2013 tarihinden bu yana sadece inşaata yani betona 500 milyar dolar para yatırdınız. Bu savurganlık ve öngörülmeyen politikalarınızla ülkeyi bugün yoksulluğa sürüklediniz. Bunlar saraylarda yaşadıkları için yoksulluk nedir bilmezler. Çıkarları söz konusu olunca Soylu, Kurtulmuş ve diğerleri Erdoğan'ın yüzüne çıkamayacak sözler sarf ediyorlar; şimdi de yoksulluk tablosunu örtmek için ahlak bekçisi kesiliyorlar.

Siz hiç çöplerden ekmek topladınız mı? Siz hiç kış koşullarında kapısız, penceresiz evlerde kalmak zorunda kaldınız mı? Bayat ve küflenmiş ekmekleri "Hayvanlara vereceğim." diye evinize götürdünüz mü? Siz bisküvinin fiyatının ne kadar olduğunu biliyor musunuz? Her şey size göre güllük gülistanlık; yoksulluk yok, yoksunluk yok. Araçlar, fazla olduğu için benzin kuyruğunda değil mi? Bakın, Adalet ve Kalkınma Partisinin bir milletvekili "Ekonomik sıkıntılar bizimle ilgili değil." diyor. Şaka gibi ya, gerçekten şaka gibi. Benzin bu akşam 60 kuruş daha zamlanacak değerli arkadaşlar. Halkta dolar mı bıraktınız? Halkı her anlamda manipülasyonla, savaş çığırtkanlığıyla cendereye aldınız ve bu puslu havada şimdiye kadar götürebildiğiniz kadarını götürdünüz zaten. Ancak artık, kaynak kalmadı, hazine boşaldı ama halkın da sizlere hakikaten inancı kalmadı. Merkez Bankası dövizi indiriyor, 1 dolar 15,80'e çıkmış durumda, asgari ücret 4.253 lira. Asgari ücretin açıklandığı an itibarıyla, asgari ücretin değeri aşağıya doğru inmiş durumda değerli arkadaşlar. Yani ülkenin mevcut olan ortamı maalesef, kurtlar sofrası.

Bakın, her şey yüzde 100 arttı. Kürtlerde bu meseleyle ilgili güzel bir söz var; önce onun Kürtçesini söyleyeceğim, sonra da Türkçesine çevireceğim değerli arkadaşlar: "..."(x) Ne demek bu, biliyor musunuz? Muktedir olan kişi, sofrasında aynen şöyle diyor: "Tencerenin kapağını açma, ekmeğe hiç dokunma; bol bol ye, utanma." (HDP sıralarından alkışlar) Yani bunların halka reva gördüğü mesele aynen bu, maalesef ancak bu şekilde özetlenebilir Türkiye'nin ekonomik tablosu.

Demem o ki halk bunların farkında ve sandığınız gibi değil; halk gerçekten hangi aşamada olduğunu, ne kadar yoksullukla karşı karşıya kaldığını çok çok iyi biliyor değerli arkadaşlar. Bakın, biz bu sıcak ortamda oturuyoruz, her türlü değerlendirmeyi yapıyoruz ama sokakta insanımız aç. Mevcut olan asgari ücret yetmiyor, belirlemiş olduğunuz yetmeyecek, yarından itibaren erimeye devam edecek.

Değerli milletvekilleri, tabii, bizim için önemli olan bir yer daha var. Bakın, siz bu haritayı görüyor musunuz; bu harita Ağrı'nın haritası. Bakın, şimdi, gelelim güzel Ağrı'nın sorunlarına, Ağrı'nın geri bırakılma meselesine gelelim. Bu kürsüde defalarca dile getirdik ve dile getirmeye de devam edeceğiz. Bakın, ben 100 tane soru önergesi verdim, 100'den fazla; bu konuyu sürekli gündeme getirdim; bunların hepsini görmezden geldiniz. Ağrı, önceki yıllarda olduğu gibi, bu bütçeden de ne yazık ki nasibini alamıyor ve alamayacak. Yani millî gelirden en az pay alan il Ağrı ili. Bakın, işsizlik oranı yüzde 10, sağlık hizmeti söz konusu değil Ağrı'da. Ağrı'dan gençler göç ediyor, Ağrı'da gençler kalmadı. Gelişmişlik düzeyi ve ekonomik açıdan Türkiye'nin 81'inci ili sırasındadır Ağrı. Bu ülkeye çok zarar verdiniz AKP Hükûmeti, ama iki şeye çok daha fazla zarar verdiniz. Bunlardan bir tanesi, Türkiye'yi dünyanın en yoksul ülkesi hâline getirdiniz, Ağrı'yı da Türkiye'nin en yoksul kenti hâline getirdiniz. Bakın, bu bir gerçek; bu, sayısal verilerle ortadadır. Ağrı'da esnaf kepenk kapattı, hayvancılık bitti, çiftçilik bitti. Ağır kış koşullarında Ağrı ciddi bir şekilde ısınma sorunu yaşıyor. En ağır kış koşulları Ağrı'da. Ülkenin demir yollarına ilişkin olan projesinde 2023 yılında Ağrı'ya ilişkin hiçbir şey yok fakat şunu söyleyeyim: 1900'lü yıllarda Erzurum-Eleşkirt-Ağrı-Doğubeyezıt'a kadar demir yolu rayları var değerli arkadaşlar; şu anda yok, ortadan kaldırılmış. Yüz yıl geriden gidiyor bu ülke, bunun da sebebi ne yazık ki önceki hükûmetler ve sizlersiniz. Ağrı-Hamur-Tutak-Patnos yolu yaklaşık olarak on beş yıldır yapılmadı ve yapılmıyor. Bakın, Ağrılılar Osmangazi Köprüsü'ne para ödüyor fakat Ağrı'ya ilişkin bir yol yapılmıyor, bunun nedeni nedir? Ağrı Şeker Fabrikası atıl durumda.

Değerli arkadaşlar, bakın, ben size Ağrı'yla ilgili -zamanım kalmadı ama- birkaç tane şeyi daha göstermek istiyorum. Değerli halkımız, bu, Ağrı Dağı. Dört mevsim karla kaplı olan ve birçok din ve inanç tarafından kutsal kabul edilen Ağrı Dağı 5.137 metre yükseklikte ve Avrupa'nın en yüksek noktasıdır. Bir tane dağ evi yapılacak, yapılmıyor. Yıllardır bu talepte bulunuyoruz, bununla ilgili hiçbir gelişme yok.

Diğer bir şey, İshak Paşa Sarayı. Ağrı Dağı'nın hemen yanı başında, Doğubeyezıt ilçe merkezine yakın...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ABDULLAH KOÇ (Devamla) - ...yalçın dağlar arasında ve Ağrı mimarisinin en güzel örneği olan İshak Paşa Sarayı'na ilişkin taleplerimiz var; yerine getirilmedi.

Bakın, meteor çukuru; bakın, Balık Gölü -çok önemli, önemli bir turizm merkezi olacak- Diyadin Kaplıcaları; bakın, Diyadin Kanyonu; bunlar hep yatırım bekleyen yerler değerli arkadaşlar.

Bir de Nuh'un Gemisi, bununla ilgili önemli bir şey söyleyeceğim. Ağrı Dağı'nın güneyinde yer alan doğal anıtın, Nuh Tufanı sonucunda karaya oturan Nuh'un Gemisi nedeniyle oluştuğuna inanılmaktadır. Mitolojik anlamda insanlığın ve tüm canlıların kurtuluşunu ve yeniden doğuşunu ifade eden bu Nuh'un Gemisi, aynı zamanda bütün insanlığın yeryüzüne dağıldığı ve kurtulduğu yerdir. Yani hepiniz Ağrılısınız, bütün dünyadaki canlıların hepsi Ağrılı ama Ağrı Türkiye'nin en son sırasındaki ildir, bunu kabul etmiyoruz.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)