GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:41
Tarih:22.12.2021

HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri ve ekranları başında bizi izleyen saygıdeğer halklarımızı saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, ekonomide büyük bir kaos yaşanıyor, kimse yarınını göremiyor. Yurttaşlarımız yoksullukla, işsizlikle ve zamlarla mücadele etmeye çalışıyorlar ama aynı anda birileri tezgâhı kurmuş arkadaşlar, şahane bir tezgâh var. Sayın Cumhurbaşkanının üç ay önce "Faiz sebep, enflasyon sonuç." deyip "faizleri düşürün." talimatı vereceğini önceden haber alanlar 8 liradan, 9 liradan dolarları aldılar. Milyarlarca doları aldılar ve 17 liradan, 18 liradan sattılar arkadaşlar. Şahane(!) Milyarlarca doları cebe indirdiler. Dün 17, 18 liradan doları satanlarsa bugün 11 liradan, 12 liradan yerine koyuyorlar. Tezgâhı kurmuşlar, yine milyarlarca doları götürdüler. Yurttaşlarımız ekmek kuyruğundayken, hani, Diyarbakır'da elektrik faturasını ödeyemediği için bir çocuğumuz hayatını kaybederken, emeklilerimiz bu yokluk günlerinde, bu soğuk günlerde doğal gazını yakamazken bu soygun çarkını niye boşa çıkaramıyoruz arkadaşlar ya? Bu soygun çarkını durdurmak Cumhurbaşkanının da görevi ama o yapmıyor, bildiği hâlde yapmıyor belki ama bu soygun çarkını durdurmak milletin vekillerinin görevi değil mi? Cumhurbaşkanı ilk "Faiz sebep, enflasyon sonuç." dediğinde ve "Faizi düşürmelerine talimat verdim." dediğinde, üç buçuk ay önce dolar 8 lira 30 kuruştu arkadaşlar. Hani, 100 baz puan yani 1 puan düşürdün, dolar 10 liraya çıktı değil mi? Bir akıllanırsın ya, "Ya, ben bunu dedim, dolar 10 liraya çıktı, enflasyon yükselmeye başladı..." Bir aklın başına gelir değil mi? Yok, aklı başına gelmiyor Sayın Cumhurbaşkanının. Ne oluyor? "Bir daha düşür." diyor, dolar 11 lira. Yine aklı başına geliyor mu? Gelmiyor. "Bir daha düşürün, yetmez, 200 puan düşürün, 2 puan düşürün." diyor; dolar 15 lira, 16 lira. En son düşürme sonucunda 18 lira yapmayı başardı. Yani tefecilerin, faizcilerin, rantçıların hedeflediği noktaya geldi. Ondan sonra başka bir tezgâh kurulması lazım. Tezgâh ne? Vallahi, büyük bir tezgâh daha kuruldu arkadaşlar dün Türkiye'de. Tezgâh ne biliyor musunuz? Hani, köprü ve otoyollara dolar bazında geçiş garantisi veriyor ya Sayın Cumhurbaşkanı; hani, TL olmaz, dolar bazında olacak; yerli, millî ya Sayın Cumhurbaşkanı; dolar bazında! Oradan euroyla, dolarla götürüyor yandaş müteahhitler; yeter mi? Yetmez. Şehir hastanelerini yaptırıyor, yine dolar, euro bazında hasta garantisi veriyor; yeter mi? Yetmez. Havalimanları yaptırıyor, yine dolar, euro bazında yolcu garantisi veriyor; yeter mi? Tabii ki yetmez. Yeni bir tezgâh daha kurulması lazım soygun için. Ne yapacağız? Şimdi de dolar garantili TL mevduatı yapacağız, oradan bir soygun çarkı daha kuracağız. Şimdi, bu tefeciler, rantiyeciler mevduatı 12 liradan bağlayacak, faizini alacak, yatacak, güzel güzel faizleri alacak, dolar yükseldiği zaman da servetlerine servet katacaklar. Peki, farkı kim ödeyecek, Sayın Erdoğan mı ödeyecek? Hayır. AKP'li vekiller mi ödeyecek? Hayır, onlar ödemeyecek. Kim ödeyecek? Arkadaşlar, 84 milyon yurttaşımız daha maaşları ceplerine girmeden vergilerini ödüyorlar -hazineye akıyor paralar- bir de harcamalarını yaparken, market alışverişi yaparken, benzin alırken vergilerini ödüyorlar ya, nereye gidiyor paralar? Hazineye, değil mi? Vergiler hazinede toplanır. Hazinenin altına bir hortum takıldı arkadaşlar, hem de böyle kanalizasyon hortumu, en geniş kanalizasyon hortumu gibi hortum takıldı. (HDP sıralarından alkışlar) Şimdi o hortumun vanası kapalı, dolar 12 lira. Şimdi, arkadaşlar, diyelim ki bu sisteme 1 trilyon lira para girdi, hortum kapalı değil mi, dolar 12 lira; yarın, dolar iki gün önce olduğu gibi 18 liraya çıkarsa ne olacak biliyor musunuz? 500 milyar TL... O vana açılacak, nereye akacak o 500 milyar TL? Bir avuç rantiyeciye, tefeciye akacak.

Ya, değerli arkadaşlar, "nas, nas" diyorsunuz da nasda böyle bir şey var mı ya? Ben bir Hristiyan'ım, çoğunluğunuz Müslüman, içimizde Museviler var; inanan var, inanmayan var. Bütün inançlar önce neyi vaaz eder? Adaleti vaaz eder, adaleti. (HDP sıralarından alkışlar) 84 milyon yurttaş vergi veriyor, garibanlar vergi veriyor, ekmek bulamayanlar vergi veriyor, hazinede toplanıyor; hazinenin altına hortum takılmış, rantiyecilere, bir avuç rantiyeciye 100 milyarlarca lira para akacak oradan. Bu, nas olabilir mi ya? Tamam, faize "günah" diyorsunuz, "haram" diyorsunuz da bundan büyük tefecilik, faizcilik olur mu arkadaşlar ya? Adını ne koymuşlar? "Kur farkı." Faizin adını katılım bankalarında "kâr payı" koymuşlardı. Aynı oran, banka da yüzde 18 veriyor, katılım bankası da yüzde 18 veriyor; onun adı "faiz", öbürkünün "kâr payı"; hadi yersen. Şimdi de faizin adını "kur farkı" koydular. Hortumu bağladılar, tefecilere, faizcilere aktaracaklar. Bu mudur adaletiniz arkadaşlar ya? Hiç bunu düşünmez misiniz? Bakın, size bir şey daha söyleyeyim; dün Merkez Bankası bir açıklama yaptı, ne diyor biliyor musunuz? Tefecilere, faizcilere "Doları bozdurun, TL faizinizi alın." diyor, "Yüzde 15, yüzde 16, yüzde 17 TL'yi alın, o cepte." diyor, cukka. Yeter mi? Yetmez. "Eğer dolar yükselirse kur farkını ben Merkez Bankasından size ödeyeceğim." diyor, "Dolar yüzde 100 yükselsin, yüzde 100 size kur farkı ödeyeceğim." diyor. Ya, Merkez Bankası Yasası'na bakanınız oldu mu? Merkez Bankası Yasası'nda böyle bir yetkisi var mı Merkez Bankasının? Yok arkadaşlar, böyle bir yetkisi yok. Neye dayanarak yapıyor? Sayın Cumhurbaşkanı talimat veriyor: "Tefeciler, faizciler böyle bir kur farkı istiyorlar." Ee? "Sen yasanda olmadığı hâlde kur farkı garantisi vereceksin." diyor. Peki, milletin vekilleri buna sessiz kalacaklar mı? Yasayı çıkaran biziz ya, biz, Merkez Bankası Yasası'nı çıkaran biziz. Böyle bir yetkisi yok Merkez Bankasının, diyor ki: "Tefeciye. faizciye kur farkı aktaracağım." Buna milletin vekilleri sessiz kalacak mı? Buna MHP'li, İYİ Parti'li, CHP'li, HDP'li ve AKP'li vekiller sessiz kalacak mı arkadaşlar ya? Buna nasıl sessiz kalırız, biz milletin vekilleriyiz. Saray halktan kopmuş olabilir; çiftçi tarlasına gübre atamıyor, emekli ay sonunu getiremiyor, işçi karnını doyuramıyor, çocuğuna ayakkabı alamıyor. Siz bir avuç tefeciye, faizciye, Londra'daki faiz boranlarına bu paraların akmasına sessiz mi kalacaksınız ya? Kanun dışı üstelik kanun dışı, kanun dışı. Biriniz gidin "Merkez Bankası Yasası'nda böyle bir şey var." deyin bakalım.

Değerli arkadaşlar, bakın, tefeciler bununla yetinirler mi? Yok, yetinmezler. Hazinede birileri Sayın Cumhurbaşkanını fena hâlde kandırıyor, faiz lobisi saraya girmiş arkadaşlar, emin olun, faiz lobisi saraya girmiş. Böyle kararlar başka türlü alınmaz. Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı dün 2 tane karar aldı; hani, faize karşı ya Sayın Cumhurbaşkanı... Bakın, bankalar Merkez Bankasından yüzde 14 faizle 1 trilyon lira para alıyorlar, yüzde 14 ha faizi. Bu parayı ne yapıyorlar? Yüzde 24'le Hazine ve Maliye Bakanlığına yatırıyorlar; 14'le al, 24'le sat, yüzde 10 kılçıksız kâr. Ne güzel kâr değil mi? Milletin parasıyla yüzde 10 kılçıksız kârı elde et. Peki, Sayın Cumhurbaşkanı ne diyor biliyor musunuz? Dün karar almış; yüzde 14'le alıyorsun; kolun yorulmuyor, bir düğmeye basıyorsun yüzde 14'le 1 trilyon para geliyor, yüzde 24'le Hazineye satıyorsun; 240 milyar lira faiz alacaksın, arada 100 milyar kâr ettin ya, bunun vergisi sıfır olacak diyor yani 14'le al devletten, 24'le devlete sat, aradaki elde ettiğin kârdan da vergi sıfır diyor; yüzde 10 vergi alıyordu, vergisini sıfıra indiriyor arkadaşlar. Ya, buna siz sessiz kalacak mısınız? Bakın, aynı günde aldığı kararın biri bu, diğeri ne biliyor musunuz? Hani dolar 18 liraya çıktı ya, benzine, mazota zam yağdı değil mi... Süreyya Bey, umarım siz de dinliyorsunuzdur. Bakın, Sayın Başkan, benzine, mazota zam yağdı. Benzin, mazot dolarla beraber uçtu gitti değil mi? Şimdi, dolar düştü arkadaşlar 18'den 12'ye, Sayın Cumhurbaşkanı bir karar daha almış, diyor ki: "Dolar düştü ama bu dolar düştüğü hâlde ben benzine, mazota indirim yapmayacağım." Ya, bunun adalet neresinde arkadaşlar? Nas bunun neresinde arkadaşlar ya? Dün Sayın Nebati televizyona çıkmış, işverenlere diyor ki: "Dolar yükselirken zamları yaptınız ama dolar düşerken de şimdi fiyatları düşürün." diyor. Sayın Nebati'nin Cumhurbaşkanından haberi yok. Cumhurbaşkanı diyor ki: "Ben dolar yükselirken benzine, mazota zam yaptım ama dolar şimdi düştü, benzini, mazotu indirmeyeceğim." diyor arkadaşlar. Ya, bu vicdanlarınıza sığıyor mu arkadaşlar ya? Gerçekten soruyorum, benim vicdanıma sığmıyor çünkü her gün yurttaşlarımızla birlikteyiz, yurttaşlarımız isyanlarda ve bu düzenin onlara yaramadığını, bir avuç yandaşı daha da semirttiğini görüyorlar. 84 milyon yurttaş çalışıyor -bakın, size iddiayla söylüyorum- 84 bin servet sahibini, büyük servet sahiplerini daha da zenginleştiriyor. Bu, yoksuldan alıp bir avuç zengini daha da zenginleştiren bir servet transferidir arkadaşlar. Bu bir soygun çarkıdır. Bu soygun çarkını mutlaka boşa çıkarmalıyız değerli arkadaşlar.

Sayın Cumhurbaşkanı büyük bir kumar oynuyor, hayatının kumarını oynuyor. Sayın Cumhurbaşkanı kumar masasına oturmuş -"Kumara da karşıyım." diyor ama- büyük bir kumar oynuyor. 84 milyon insanın rızkını masaya koymuş, kime karşı? Tefecilere karşı, faizcilere karşı arkadaşlar. Ve ne diyor biliyor musunuz? "Nas garantili servet transferi var, nas garantili." Ya, Allah'ınızı severseniz arkadaşlar, gerçekten nas bunun neresinde? Bakın, bu anlamda rahmetli Özal'ı da analım değerli arkadaşlar.

BAŞKAN - Sayın Paylan, benim dinlememi istediniz; buradan müdahale de edebilir miyim yani?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nassın ne anlama geldiğini bilmiyor galiba.

GARO PAYLAN (Devamla) - Sayın Başkan, nasıl uygun görürseniz.

BAŞKAN - İnsicamınızı bozdum galiba.

Buyurun.

GARO PAYLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, rahmetli Özal tarihten size sesleniyor arkadaşlar; hani, sizin geleneğinizden diyorsunuz ya rahmetli Özal'a. 1989 yılında bu döviz garantili, kur garantili mevduat sistemine bakın ne diyor...

SALİH CORA (Trabzon) - İkisi birbirinden çok farklı.

GARO PAYLAN (Devamla) - 67-68'de bu döviz garantili mevduat sistemi çıkmış. O zaman "Efendim, nasıl olsa dolar garantisi var, TL üzerinden bu paraları alırız, kullanırız." denmiş ama rahmetli Özal ne diyor biliyor musunuz bakın, 89'da; bu sistem daha sonra çökmüş ve hazineye çok büyük yükler getirmiş, aynı az önce anlattığım gibi dolar patlamış hazineye inanılmaz yükler getirmiş, ülkeyi hiperenflasyona sokmuş ve halkımız yoksullaşmış. Rahmetli Özal ne diyor biliyor musunuz? "'Benim memurum, benim işçim, benim esnafım.' diyenler bu döviz garantili, kur garantili mevduatın yükünü vatandaşın sırtına yıktılar, orta direğin sırtına yıktılar." diyor. Ya, beni dinlemiyorsanız rahmetli Özal'ı dinleyin be. Başka ne diyor rahmetli Özal? "İnşallah gençlerimiz bundan ders alır. Bir daha böyle hesapsız kitapsız hatalar yaparak gelecek nesilleri zor taşınan yük altına sokmaz." diyor rahmetli Özal. Başka ne diyor? "1970'li yıllarda, o zaman kendilerini akıllı, uyanık sananlar böyle bir yol buldular. Tam 221 bankaya borçlandık ve Türkiye bunları ödeyemedi." diyor arkadaşlar. Ya, şimdi, siz... Kısa vadede ateş bacayı saracaktı, dolar 18 olmuş. Ateş bacayı saracakken denize düşen yılana sarılır; tefecilerin boynuna sarıldınız arkadaşlar, "Gel, beni kurtar, döviz garantisi veriyorum." dediniz. Kısa vade... Sayın Erdoğan'ın zaten şurada bir altı ay, bir seneye ihtiyacı var "Seçime kadar bu beni götürsün, yeter." Peki, arkadaşlar, sizin çocuklarınız yok mu ya, yeğenlerinizin yüzüne bakmıyor musunuz? İşçinin, emekçinin, çiftçinin yüzüne bakmıyor musunuz? Bu riski, bu saatli bombayı Merkez Bankamızın ve hazinemizin altına koyan bu kumarı bozmayı düşünmüyor musunuz arkadaşlar? Bakın, rahmetli Özal da diyor ki: "Yanlıştır."

NECİP NASIR (İzmir) - O farklı bir şey diyor ama.

GARO PAYLAN (Devamla) - "Birileri böyle bir cinlik düşünebilir, o zamanlar kendilerini akıllı, uyanık sanabilir ama gelecek nesilleri ipotek altına alır." diyor arkadaşlar. Bakın, böyle bir saatli bombayı Merkez Bankamızın ve hazinemizin altına koymayalım arkadaşlar, buna yol vermeyelim, yol vermeyelim diyoruz ama yasa teklifi bile getirmiyor Hükûmet, Merkez Bankasına uygulamayı başlattı, Hazineden de başlatacak. Hortumları takmışlar, vanayı açacaklar, milletin vekilleri, bütçe hakkına sahip vekilleri, vicdanlı vekilleri buna sessiz kalıyorlar. Arkadaşlar, buna sessiz kalanlar dilsiz şeytanlardır, bunu unutmayın.

Bakın, değerli arkadaşlar, Erdoğan "Yeni ekonomik program" diye tanımladı bugün yine. Ne diyor? "Yatırım, üretim, istihdam, ihracat." ne güzel değil mi? Yatırım, üretim, istihdam, ihracat. Ben size sorarım: Dolar bir gün 10 lira olan, bir gün 18 lira olan, öbür gün 12 lira olan bir ülkeye siz yatırım yapar mısınız? Bırakın başka bir ülkeyi, kendi ülkenizde yatırım yapar mısınız veya üretim yapar mısınız, nasıl yaparsınız?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yaparız, yapıyoruz.

GARO PAYLAN (Devamla) - Malzeme alacaksınız, bir gün dolar 10 lira, öbür gün 18 lira, öbür gün 12 lira; hadi, buyurun, malzeme alın. Böyle bir ülkede istihdam sağlayabilir misiniz, böyle bir ülkede ihracat yapabilir misiniz değerli arkadaşlar?

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Yaparız.

NECİP NASIR (İzmir) - Hayır, yapıyoruz.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, bu şartlarda hiç kimse ne yatırım ne üretim yapamaz; bu bir. İkincisi...

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Düşük faizli kredi buluyorsam niye yapmayayım yatırımı?

GARO PAYLAN (Devamla) - "Düşük faizli kredi" diyorsunuz Vedat Bey. Ne güzel, siz de yüzde 14'le mi alıyorsunuz krediyi?

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Evet. Eğer sanayiciysen, üreticiysen düşük faizle kredi alırsın.

GARO PAYLAN (Devamla) - Yüzde 14'le mi alıyorsunuz?

Bakın, ben size söyleyeyim, sanayici kaçla faiz alıyor biliyor musunuz, kaçla? Bugün gidin bankaya, yüzde 30 ticari faiz.

NİHAT YEŞİL (Ankara) - Doğru, doğru.

GARO PAYLAN (Devamla) - Ticari faiz yüzde 30. Aç telefonu Vedat Bey, sor; Süreyya Bey de sorsun. Bankada ticari faiz yüzde 30'a çıktı.

BAŞKAN - Sayın Paylan, ikide bir lütfen beni sahaya çekmeye çalışmayın.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, üç ay önce yüzde 19'du, ticari faiz yüzde 19'du, bugün yüzde 30'a çıkmış durumda. Vedat Bey, faiz nasıl düştü? Faiz düştü mü? Düşmedi, çıktı.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Düştü, senin masabaşında haberin yok.

GARO PAYLAN (Devamla) - Peki, arkadaşlar, size şunu da söyleyeceğim, bakın, hazinemizin faizi düştü mü? Hayır. Yüzde 16'ydı, yüzde 24'e yükseldi. Peki, tüketici kredisi kaç oldu arkadaşlar? Yüzde 35'e çıktı. Bakın arkadaşlar, bugün borsa da çöktü, niye biliyor musunuz? Çünkü "Düşük faiz vereceğiz." diye sanayiciyi kandırdınız. "Yüzde 10'a düşecek, ona para vereceğiz." diye şu anda kredi faizleri yüzde 30'a çıktı.

NECİP NASIR (İzmir) - Önümüzdeki günlerde görürsün.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Haşa. İspat edeceksin. Öyle bir şey olur mu?

GARO PAYLAN (Devamla) - Şu anda sanayici ve KOBİ'ler borçlarını çeviremeyecek duruma gelecekler, yüzde 30 çünkü.

NİHAT YEŞİL (Ankara) - Doğru.

GARO PAYLAN (Devamla) - Faizi düşürmeye kalksanız tefeciler hemen ayaklanacak, doları gene fırlatacaklar.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Sen hangi bankaya gittin? Yanlış yere gitmişsin sen. Sen tefeciye gitmişsin.

GARO PAYLAN (Devamla) - Sizi boyunduruğa almışlar. "Doları 12 lirada tutacağım." diye söz verdiniz, faiz garantisi verdiniz, yüzde 30'larda, yüzde 40'larda olacak faiz, sonuçta faiz lobisi kazandı. Bu anlamda Erdoğan, faiz lobisinin önünde diz çökmüştür arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, peki, faiz sebep, enflasyon sonuçtu da enflasyon düştü mü?

NİHAT YEŞİL (Ankara) - Düşmedi, arttı.

GARO PAYLAN (Devamla) - Enflasyon düştü mü Vedat Bey, düştü mü? Ya, faiz sebep, enflasyon sonuçsa faizi düşürmeye kalktınız, enflasyon düşer değil mi?

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Ya, bir gün iki günde olur mu? Biraz sabredin, bir iki ay bakın.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, görürsünüz, TÜİK dört gün sonra yıllık enflasyonu açıklayacak. O bile yüzde 30'un üzerinde açıklamak zorunda kalacak ama halkın enflasyonu arkadaşlar, şu anda yüzde 80'lere, yüzde 90'lara çıkmış durumda.

Değerli arkadaşlar, ne enflasyon düştü ne faiz düştü ne de kur düştü.

SALİH CORA (Trabzon) - Niye karamsar bakıyorsunuz?

GARO PAYLAN (Devamla) - Düşen sizin oylarınız oldu, halkın ekmeği oldu. Halkın sofrasındaki ekmek azaldı arkadaşlar ama tefecilerin, faizcilerin servetlerine servet katıldı.

Değerli arkadaşlar, bugün asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını konuşuyoruz. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması doğrudur, yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Hep beraber de muhalefetin de gücüyle, yaptığı muhalefetin gücüyle buna mecbur kaldınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Güldürme ya!

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, İbrahim Aydemir ne getirdi, biliyor musunuz? "Yalnızca asgari ücretliye düşüreceğim." dedi.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Doğru değil.

GARO PAYLAN (Devamla) - Yani 4.253 liraya muaf ama asgari ücretli bir saat mesaiye kalsa...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Doğru değil, öyle söylemedim ben.

GARO PAYLAN (Devamla) - ...yani 4.260 lira olursa maaş, köküne vergi koyacaktı vicdansız İbrahim Aydemir. Şimdi, biz ne yaptık? Muhalefet ettik, dedik ki: Tüm maaşlardan asgari ücret kadar olan bölümü vergi dışı olsun tüm memurlara, tüm işçilere ve bunu başardık arkadaşlar.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen mi başardın?

GARO PAYLAN (Devamla) - Bunu başardık, hep beraber başardık.

Şimdi, arkadaşlar, 4.250 lira bugün para gibi gözüküyor değil mi? Ama bu para gitti. Bakın, bu zam işçinin cebine 1 Şubat 2022'de girecek. Daha maaş cebe girmeden maaş gitti. Rahmetli Demirel de "yüzde 50 zam" derdi işçiye, "yüzde 100 zam" derdi; daha maaş cebe girmeden giderdi ama o, üç ay dayanırdı hiç yoksa. Sizin "Maşallah." dediğiniz kırk gün dayanmıyor arkadaşlar. Asgari ücret daha cebe girmeden alım gücünü şu anda kaybetmiştir. Asgari ücret mutlaka vergiden muaf net 6 bin lira olmalıdır ve fiyat istikrarı sağlanarak bu zam yağmuru durdurulmalıdır değerli arkadaşlar.

Bakın arkadaşlar, yalnızca asgari ücretli değil, emekliler var, en düşük emekli maaşı 1.500 lira ve katsayıdan dolayı yılbaşında da artmayacak. Gelin, en düşük emekli maaşını da asgari ücret seviyesine çekelim arkadaşlar, 4.250 lira yapalım. İbrahim Aydemir "Kaynak nerede?" diyecek. İşte, kaynak israfta arkadaşlar; tefeciye, faizciye giden rakamlarda. İsrafı durduralım, aşırı güvenlikçi politikaları durduralım, rantçılara akan kaynakları durduralım. En düşük emekli maaşını da 4.250 lira yapalım.

Bursu 850 lira yaptınız. O da öğrencilere verilen kredi, burs değil. Gelin, tüm öğrencilere 2 bin lira karşılıksız burs verelim değerli arkadaşlar.

Bakın, kara kış geliyor. BOTAŞ'ın zararı var değil mi, bu teklifte BOTAŞ'ın zararı var. Ne yapmış BOTAŞ? Doğal gazı evlere ucuz vermiş. İyi yapmış, tebrik ediyorum BOTAŞ'ı ama bir şeyi yanlış yapmış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

GARO PAYLAN (Devamla) - Gariban, gecekonduda oturan yurttaşımıza da doğal gazı aynı paradan vermiş, malikânede oturan, yalıda oturan yurttaşımıza da aynı paradan vermiş. Bunda adalet olur mu arkadaşlar ya? Ne diyoruz biliyor musunuz? Gelin, garibanlara, mütevazı evlerde yaşayanlara elektriği, suyu, doğal gazı, interneti ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz yapalım ama büyük bir evi varsa, lüks bir evi varsa artan oranlı olarak fiyatlandıralım; sosyal tarife böyle olur. Garibanlara elektrik, su, doğal gaz, internet ücretsiz olsun ama lüks evlerde yaşayanlara artan oranlı olarak tariflendirilsin diyoruz.

Arkadaşlar, siz BOTAŞ'a görev zararı yazdırmışsınız 50 milyar TL ama yalıda oturanları, malikânede oturanları finanse etmişsiniz. Adalet, yoksulun yanında olmaktır ama siz yoksulun yanında değil, zenginlerin, tefecilerin, rantiyecilerin yanındasınız. Bu yoldan dönmek için Meclise irade koyma çağrısı yapıyorum.

Hepinize saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)