GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:41
Tarih:22.12.2021

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üç yıl önce, 14 Kasım 2018 tarihinde, asgari ücretten vergi alınmamasına yönelik bir önergemiz reddedilmiş, asgari ücretliler hayal kırıklığına uğramıştı. Üç yıllık ısrarlı talebimiz nihayet karşılık buldu. Bu ay, henüz asgari ücret görüşmeleri başlamadan Genel Başkanım Sayın Meral Akşener "Asgari ücreti 4.555 lira yapın, devlet eliyle 555 lira vergi muafiyeti sağlayın; işverenin yükünü omuzlayın." demişti. O günlerde "Mevzuata aykırı." diyerek yok saydığınız değişiklikleri konuşuyoruz şimdi. Teklifiniz doğru oldu, partimizin makul siyaset anlayışı sayesinde kazanan da milletimiz oldu. Bu vesileyle, muhalefetin önerilerini daha fazla dinleyeceğiniz temennisiyle yeni bir öneri sunmak istiyorum.

Asgari geçim indirimiyle evli ve çocuklu kişilerde bir avantaj sağlanıyordu. Çalışanlarımızın hâlen eşleri ve istediğiniz 3 çocukları var. Şimdiki değişiklik bu avantajı ortadan kaldırarak yeni bir eşitsizliği ortaya çıkarıyor. Bu ayrıcalığın kaldırılması bizi dezavantajlı gruplara destek sağlama mecburiyetinden uzaklaştırıyor. Bunu gidermek için ilave bir teşvik unsurunu mutlaka sisteme eklemeliyiz, aksi hâlde doğru adımınız eksik kalacak.

Dünyada asgari ücretlilerin oranı yüzde 10'un altındayken ülkemizde maalesef ki asgari ücret ortalama gelir hâline gelmiş durumda. Asgari ücret ve biraz üstüyle geçinmeye çalışanların oranı neredeyse 4 kişiden 3'üne ulaştı. Açıklanan asgari ücret, yarattığınız yüksek enflasyon yüzünden en fazla dört ayda eriyecek. Yüksek enflasyon döneminde üç ayda bir asgari ücrette güncelleme yapılması artık şart oldu, ancak güncellenirse vatandaşımızın alın terini korumuş oluruz.

İhracat rakamları artmasına rağmen birim fiyatlarımız düşüyor ve daralan iç tüketimimiz bizi fiyat temelli rekabete ve ucuz işçiliğe mahkûm ediyor. Ülkemizi bu girdaptan çıkarmanın ilk adımı enflasyonu düşürmek, sonrasında katma değerli üretim, nitelikli istihdam yaratmak. Asgari ücretli oranı ancak bu şekilde düşecek, çalışanın da refahı ancak bu şekilde yükselecektir.

Kıymetli milletvekilleri, sadece asgari ücretteki artış dahi TÜİK'in değil, halkın enflasyonunun onayıdır. Asgari ücretteki artışın bedelini işveren ödeyecek. Yalnızca başkasının parasıyla kahramanlık olmuyor, şu anki maaşı asgari ücretin bile altında kalan devlet memurları var. Bu, hak mıdır? Aynı orandaki zammı hadi gelin, devlet kurumlarının çalışanlarına da verelim. Öğretmenin, doktorun, polisin, büro görevlilerinin günahı ne? Özel sektörden beklediğiniz fedakârlığı kendiniz de yapacak mısınız, merak ediyoruz. Vatandaş kimseye minnet etmeyen bir hayatın hayalini kurarken sizse her safhada gelir dağılımını bozacak, gelir adaletini derinden yaralayacak hamleler yapmaya devam ediyorsunuz. Israrlı politikalarınızla zengin, hiperzengin; yoksul, fukara oldu. Ülkemizde artık üretim ve tüketimin belkemiği orta direkten bahsetmek maalesef mümkün değil. Eskiden orta direk sınıf atlama hayali kurar, bunun için çalışır biriktirirdi; şimdi hayatta kalabilmek için çalışıyor. Uygulamalarınız milletimizin hayallerini çaldı, geleceğe dair umutlarını maalesef yok etti. İktidarınızda vatandaş mesela ev, araba sahibi olmayı bırakın, eskiyen ayakkabısını değiştirirken bile en az 3 kere düşünüyor. Yarattığınız mağduriyet çağının bedelini orta direk ödüyor. Siyaseten bu mecburiyetten memnun olabilirsiniz ama fukaranın canı oyundan daha değerli. Yoksulluğun tabanı gün geçtikçe genişliyor. 3Y'yle mücadele ediyordunuz, bırakın 3Y'yi; 1Y'yi, yoksulluğu bile yenemediniz.

Kıymetli milletvekilleri, atılan tüm bu adımlar olumlu ancak yine her şeyi son dakika yapmaktan vazgeçmiyorsunuz. Bütçe devam ederken aklınıza geliveren vergi muafiyetleri hâliyle 2022 bütçesinde yer alamadı. Bütçe gelirlerinde açık oluştu. Bunu daha önce planlayıp ona göre bütçe oluştursanız daha iyi olmaz mıydı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Bu görüştüğümüz kanunun Komisyona gönderdiğiniz hâli ile kamuoyuna açıkladığınız hâli arasında dağlar kadar fark olunca doğal olarak yanlış hesap Bağdat'tan döndü. Bunu da apar topar değiştirdiniz. Her şeyi günü kurtaracak şekilde planlayınca sisteme değil, bir kişinin ağzından çıkan kararlara tabi olunca hâliyle öngörülebilirlik de olmuyor, vizyon da olmuyor. Yapacak bir şey yok, seçime kadar bekleyeceğiz. Biz hazırız, seçimden sonra biz çözeriz.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.(İYİ Parti sıralarından alkışlar)