GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:43
Tarih:05.01.2022

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, bu kanun teklifiyle ilgili olarak şöyle söyleyeyim: Gerçekten bazı maddeleri günümüzün sorunlarıyla bağlantılı olarak yapılması gerekenler gibi durmakla birlikte, biraz daha dikkatli baktığımızda aslında yeteri kadar düşünülmemiş bir kanun metniyle karşı karşıyayız diye düşünüyorum.

Neden böyle düşünüyorum? Şimdi, biliyorsunuz, bu Hükûmet serbest piyasa ekonomisine bağlı olduğunu söylüyor ve dolayısıyla da serbest piyasa ekonomisinin bozulduğuna dair bir kanaatten yola çıkarak -yani özellikle stokçuluk meselesiyle ilgili olarak- bazı tedbirler öneriyor. Fakat, değerli arkadaşlar, şöyle söyleyeyim: Stok ve stokçuluk, esasında serbest piyasa ekonomisinin olmazsa olmazlarından biridir yani bir işletme, belirsizlikler içinde çalışan bir işletme tabii ki stok yapacak, stok yapmasının bazı ekonomik makul sebepleri vardır, özellikle gıda sektöründe en azından böyle bir eğilimin oldukça yaygın bir şekilde var olduğunu biliyoruz. Fakat değerli arkadaşlar, anladığım kadarıyla, Hükûmet, özellikle perakende satışlarla ilgili olarak mevcut yasaları bir anlamda daha da güçlendirmeye yönelik olmak üzere belli ceza mekanizmalarıyla tedbirleri etkili hâle getirmek istemiş.

Değerli arkadaşlar, benim gördüğüm kadarıyla, 4054 sayılı bir Yasa var yani Rekabeti Koruma Yasası diye bir yasa var ve bu yasa esas itibarıyla sizin zaman zaman "fahiş fiyat" dediğiniz şeyi zaten yasaklıyor. Yani değerli arkadaşlar, bir malın fiyatının fahiş olması, serbest piyasa ekonomisinin ürettiği fiyatın üzerinde bir fiyatı olması zaten o firmanın bir pazar gücü olduğunu, bir tekelci gücü olduğunu gösterir. Dolayısıyla da tekelci gücü olan bir şirketin fahiş fiyat uygulaması Rekabet Kanunu'nun kapsama alanında olan bir durumdur. Dolayısıyla, ek bir şey yapmaya gerek yoktur doğrusunu isterseniz ama görebildiğim kadarıyla -bazı maddeler bakımından söylüyorum- sanki böyle bir yasa yok ve sadece perakende satışlarla bağlantılı olarak bir ceza mekanizması getiriliyor ve gördüğümüz kadarıyla, piyasada darlık çıkaran şirketleri bu davranışlardan men etmek üzere -yanılmıyorsam- 2 milyon Türk lirasına kadar çıkan bir ceza mekanizması öneriyor. Fakat değerli arkadaşlar, dediğim gibi, bu, bence gereksiz, özellikle 4054 sayılı Yasa'nın olduğu bir Türkiye'de buna ihtiyaç yoktur ve nitekim -benim bildiğim kadarıyla, yanılmıyorsam- 6585 sayılı Kanun'la -bu perakende meselesini düzenleyen kanunla- 4054 sayılı Kanun'un kapsama alanının birbiriyle çeliştiği bu kanunların çıkarılması sürecinde de tartışıldı. Dolayısıyla da ortada bir belirsizlik vardı ama komisyonun getirdiği yasa teklifinde doğrusunu isterseniz bunu görmek mümkün olmuyor yani yeteri kadar farkında olmadan bir düzenleme yapılmış oluyor diye düşünüyorum.

Velhasıl değerli arkadaşlar, bu Hükûmet "Serbest piyasa ekonomisine bağlıyız." dediği hâlde öyle değil, öyle yapmıyor. Nitekim bugün Plan ve Bütçe Komisyonunda Varlık Fonuyla ilgili olarak konuştuğumuz konuların bazılarında da benzer bir şekilde, aslında kararları merkezîleştiren yani bir anlamda Hükûmetin kontrolüne almaya çalışan bir anlayışla bu işi yapıyor. Dolayısıyla da böyle bir yaklaşımın doğrusunu isterseniz karşılaştığımız sorunları çözmekle ilgili olarak herhangi bir etkisi olacağını sanmıyorum. Dolayısıyla da kanunun yeniden düşünülmesi gereken bir kanun olduğu düşünüyorum yani illa bir düzenleme yapılacaksa eğer bunun biraz daha 4054 sayılı Yasa'yı da dikkate alan bir yerden yapılmasında yarar olur diye düşünüyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)