GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:43
Tarih:05.01.2022

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Genel Kurulu, değerli halklarımızı selamlıyorum.

Öncelikle, uluslararası iklim rejiminde de Türkiye'nin iklim değişikliği politikalarında da emek sömürüsünün ve doğa talanının durdurulması için samimi bir çaba görmüyoruz. İklim kriziyle mücadelenin ilk adımı sermayeye sınırsız destek vermekten vazgeçmek olmalıdır. Şu Parlamentonun çoğunluğunu sermaye temsilcileri oluşturduğu sürece, memleketimizi sermayeye âşık olanlar yönettiği sürece iklimi, doğamızı korumamız da mümkün olmayacaktır. İklim krizini çözmek için doğaya saygılı, halkçı, kamucu, demokratik, bütünlüklü politikalar izlemeliyiz. Bunların hiçbiri bu Parlamentoda parmak çoğunluğuna sahip olan AKP-MHP iktidarında yoktur. Onlar limanlara çökme peşindedirler. Bizlerin acilen yapması gereken Erdoğan'ın iki dudağı arasına teslim olmuş ucube, talan ve sömürü düzenine son vermektir.

Değerli halklarımız, enflasyon ateş gibi her eve, her mutfağa düşmüştür. Emekliler açlığa mahkûm edildiler. En düşük emekli maaşı 2.500 TL olacakmış; bunun için sevinmemiz isteniyor, tabii ki bu sefalet ücretine elbette sevinmiyoruz. Soruyorum: Enflasyon emekliye işlemiyor mu? Emekliye neden enflasyon oranında zam yapılmamıştır? Onun cevabını neden vermiyorsunuz? Asgari ücrete yapılan zam şimdiden pul olmuştur, zamlar derhâl geri alınmalıdır.

Erdoğan iktidarı yirmi yıldır Türkiye'nin yapısal sorunlarından hiçbirine çözüm üretememiştir. AKP, dünyada paranın bol olduğu dönemde halkı borçlandırarak sahte bir rahatlama yaratmış ama şimdi bunun sonuna gelinmiştir, deniz bitmiştir, halk ekonomik krizle baş başa bırakılmıştır. Erdoğan, pandemide olduğu gibi, sermaye sınıfına, yandaşlara, ranta, dövize ve mevduat sahiplerine kol kanat germiştir. İhracat rekorları kırmakla övünmektedirler, sanırsınız ki 85 milyon ihracat yapıyor. Halkımız, Erdoğan'ın tercihi sonucu yoksullaştırılmaktadır. Erdoğan tercih ettiği için TL değer kaybetmiştir, değersiz bir pul hâline gelmiştir.

Bakın, bu grafikte yirmi yıl önceki enflasyon ile şu anki enflasyonun aynı değere dönüştüğünü görüyoruz. Geldiğinizdeki gibi şimdi de enflasyon aynı grafiktedir. Seksen yılda yapılan bütün borçlanmaların 7 katı kadar borçlandınız ama Türkiye'ye getirdiğiniz ekonomik tablo budur.

Değerli işçiler, emekçiler; enflasyondan sermaye kaçabilmektedir, devlet kaçabilmektedir, bir tek siz kaçamıyorsunuz. Finans kapital, sahip olduğu tekel konumundan yararlanarak ürettiği mal ve hizmetlere istediği gibi zam yapabilmektedir. Elektrik şirketlerinin yaptığı şu zamlara bakın, bakın burada: Yüzde 129, yüzde 125, yüzde 125, yüzde 50... Bunlar sanayiye, dağıtıma, ticarethaneye, meskene ve tarıma yapılan zamlar. Bu zamlar açgözlü politikaların bir sonucudur. Keza, devlet de bir Deli Dumrul motivasyonuyla halkın sırtındaki vergiyi daha da büyüterek gelirini artırabilmektedir. Peki, işçiler, çiftçiler, küçük üreticiler, emek geliriyle geçinenler, kadınlar, emekliler... Pahalılık karşısında toplum kendini koruyabiliyor mu? Hayır. Kazakistan'da halk zamlara karşı sokaklara dökülüyor -bütün dünyada bu böyledir- Türkiye'de sokağa çıkanlar bizzat Erdoğan tarafından tehdit edilmektedir. Dün suç işleri bakanının talimatıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde tutuklu aileleri darbedilmiştir, yaşlı kadınlar darbedilmiştir.

Değerli işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler; birleşemeyen, el ele veremeyen halk yenilmeye mahkûmdur. Bu nedenle, hak aramak için sokaklara çıkmak bize annemizin ak sütü kadar helaldir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - İşçilerin, emekçilerin, kadınların el ele vermediği, böylesi bir ortak mücadelenin yaratılmadığı koşullarda faşizm eşik atlayarak daha koyu bir karabasan gibi iliklerimizi sömürmeye heveslenmektedir. HDP'nin kriminalize edilmeye çalışılması, kapatma davasıyla karalanmak istenmemiz bunun işaretidir. Deniz Poyraz yoldaşımızı katleden tetikçi katilin birinci duruşmasındaki "Bu katil neden bu kadar rahat?" dedirten rahatlığı bunun bir göstergesidir. Bahçelievler ilçe binamıza saldıran failin kimliği ve serbest bırakılması oynanmak istenen oyunların işaretidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde döndürülmeye çalışılan dolaplar bunun işaretidir. Emekçi halkımızın hiçbir ayrıştırma, düşmanlaştırma, böl ve yönet politikasına prim vermeyerek bu sömürü düzenine son vereceği günler yakındır. (HDP sıralarından alkışlar)