GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:45
Tarih:12.01.2022

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sıra sayısı 301 olan Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerinde söz aldım grubum adına.

Değerli arkadaşlar, hepiniz biliyorsunuz, Türkiye'de en sempati duyulan kanun 1211 sayılı Kanun'dur çünkü paranın üzerinde "1211 sayılı Kanun'a göre çıkarılmıştır." yazar. Şimdi, bu 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu'nun 40'ıncı maddesinin (III) numaralı fıkrasına bir bent ekleniyor ve kısaca şöyle deniyor: "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde bulunan yabancı ülke merkez bankalarına ait varlıklar haczedilemez." Şimdi, ne demektir bu? Yani, demin Grup Başkan Vekilimiz de söyledi, mefhumumuhalifinden, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına ait varlıklar haczedilebilir ancak yabancı ülkelere ait varlıklar haczedilemez.

Şimdi, bu nereden çıkıyor? Normal bir zamanda değiliz; normal bir dönemde olsak problem yok, böyle bir konu geldiğinde insanın aklına kötü şeyler gelmez ama bu, gerçekten de insanın aklına soru işaretleri getiren bir düzenleme. Neden haciz? Şimdi, bir ülkenin merkez bankasına başka merkez bankalarının varlıkları için veya kendi varlıkları için haciz gelmesi bir itibar meselesi değil midir? Bir ülkenin merkez bankasına haciz gelmesi, ne için olursa olsun bir itibar meselesidir, haysiyet meselesidir. Neden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına haciz geliyor? Neden durup dururken böyle bir konu gündeme geliyor arkadaşlar? Bunu hepimizin sorması lazım. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak, bu dönem bu sorumluluğu alanlar olarak bunun idraki içerisinde olmamız gerekir. Neden böyle bir durum söz konusu oluyor? Nereden çıktı bu? Komisyonda bunu görüştük, hiçbir şekilde bununla ilgili bir açıklama yapamadılar, hiçbir şekilde. Nereden gerekiyor, neden gerekli durup dururken bu?

Şimdi, şunu söyleyeyim: Şimdiye kadar haciz uygulanmamış Merkez Bankasına, uygulanmaması da gerekir, bundan sonra da hiç uygulanmaması gerekir. Ancak bir simülasyon yapayım arkadaşlar: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında bulunan başka merkez bankalarına ait varlıklar için nasıl olur da haciz gelebilir? Bir başka ülkenin -"Kore" deniyor- diyelim ki Kore Merkez Bankasının Türkiye'de, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında varlığı var, buna haciz nasıl gelebilir? Kore gelip de Türkiye mahkemelerinde dava açacak değil, kendi ülkesindeki mahkemede de dava açacak değil. Ne olur? Uluslararası tahkim veya uluslararası mahkemelere gider. Uluslararası mahkemenin ya da uluslararası tahkimin vereceği karar da geçerlidir. Buna karşı haciz uygulanamaz, ihtiyati tedbir konamaz diyebilir miyiz, böyle bir şey olamaz yani uygulamada bu maddenin hiçbir şansı yok, uygulanabilir madde değil.

Şimdi, arkadaşlar dediler ki: "Efendim, başka ülkeler bu küçük ülkelerin, diktatör ülkelerin parasını yiyor." Şimdi, tamam yani biz de bunu yapalım ama bu, merkez bankasına ait bir para yani hangi ülke olursa olsun merkez bankasına ait bir para; burada öyle yazıyor. Diktatöre ait bir para değil, devlete ait bir para ve buna ancak uluslararası mahkemenin kararıyla ya da uluslararası tahkimin kararıyla haciz gelir, ihtiyati tedbir konulur, ihtiyati haciz uygulanabilir. Buna karşı bu maddenin hiçbir şeyi yok. Bunu Merkez Bankası yetkililerine Komisyonda sordum, "Efendim, öyle bir durumda tenfiz olur." dediler. Tenfiz uluslararası mahkeme kararlarıyla ilgili olmaz, tahkimle ilgili olmaz; bir başka ülkenin -buradaki örnekte Kore'nin- kendi mahkemesinin kararı söz konusu olursa o zaman tenfiz olabilir. O da yanlış. Şimdi, bunun neden geldiği anlaşılamıyor.

Arkadaşlar, bir de böyle konular kurumsaldır; Maliye Bakanlığı, Hazine...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu tür konular kurumsal konulardır; devletin, devlet kurumlarının birlikte karar vermesini gerektirir. Ne Hazine ve Maliye Bakanlığının bu konuda yazılı bir görüşü var, bilgisi var ne de bir başka kurumumuzun; hiçbir kurumumuzun bilgisi yok, hiç kimsenin bilgisi yok en kötü tarafı, hiç kimsenin ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konuda bilgisi yok. Demin onun için kapalı oturum talep ettik, acaba bilen biri var mı diye ama tenezzül edilip de Türkiye Büyük Millet Meclisine de bu bilgi verilmedi; hiçbirimiz bilmiyoruz, hiçbirimiz.

Bu, gerçekten devrim niteliğinde bir kanun maddesidir; Türkiye Cumhuriyeti'nin iflasının tescilidir; maalesef böyle, üzülerek söylüyorum, gerçekten üzülerek söylüyorum. Böyle bir maddenin çıkmaması gerekir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)