GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:45
Tarih:12.01.2022

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 2'nci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Teklifle "Vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda dava konusu tutarın yüzde 50'si oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulmasına karar verilemez." hükmü getirilmek istenmektedir ama bu durum Anayasa'da öngörülen hak arama özgürlüğünün açık bir ihlali olup vatandaşın adalete erişimini güçleştirecektir. Kaldı ki İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yürütmenin durdurulmasıyla ilgili 27'nci maddesi varken bu düzenleme gereksizdir, hatalıdır ve en önemlisi, Anayasa'nın 36'ncı maddesine açıkça aykırıdır. İşte, sayın milletvekilleri, AKP'nin yasa yapma anlayışı da tam budur, ya her akıllarına geldiğinde özel sipariş kanunlar yapmaya ya da böyle, enine boyuna düşünmeden, eksik, hatalı teklifleri kanunlaştırmaya çalışıyorsunuz.

Gelin, bunu yapacağınıza, ülkemizdeki adaletin hâline bakın lütfen. Her toplumsal ve siyasi olayda sarayın izni olmadan dava açılmadığı ya da siyasi davalarda kararın sarayın talimatına göre belirlendiği ceza davalarından size bahsetmeyeceğim bugün ya da FETÖ borsaları iddialarından ve parayı verenin FETÖ'cülükten yırttığı iddialarından da bahsetmeyeceğim. Gelin, sıradan hukuk uyuşmazlıklarına bakalım, alacak davalarına bakalım, boşanma davalarına bakalım, işçi alacak davalarına bakalım. Ben size yaşadığım bir örnekten bahsedeyim: 2016 yılında avukatken, milletvekili olmadan önce, iş mahkemesinde işçi alacağı için açtığım bir dava 2019'da karara çıkmış, üç yıl. Adana İstinafa gitmiş ve -2022- üç yıl daha geçmiş, hâlâ orada. Bir de Yargıtay görürse iki, üç yıl daha, sekiz yıl, bir işçi alacağını almak için sizin iktidarınızda sekiz yıl bekliyor sayın milletvekilleri.

İşte, diyorsunuz ki: "Adalet var Türkiye'de, ülkemizde adalet var." Hayır, maalesef insanların adalete erişimini zorlaştırdığınız gibi insanların adalet düşüncesini de yok ettiniz. Bunun en önemli nedeni de 2016 yılından sonra liyakate bakmadan, cemaat referanslarıyla mesleğe aldığınız hâkim ve savcılar. Yargıda, mesleğe girişte, tayinde ve terfide liyakati bitirdiğiniz için sizin hâkimleriniz doğru düzgün çalışmıyor. İstedikleri zaman izin alıyorlar, istedikleri zaman rapor alıyorlar, vatandaş inim inim inleyerek karar bekliyor ama umurlarında değil. Hani yargılamalarda hedefler olacaktı? Hani vatandaş yargıda mağdur olmayacaktı? Hikâye, her şeyiniz gibi bu da hikâye. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, AKP Türkiye'de ekonomiyi bitirdi, insanlar aç; eğitimi bitirdi, çocuklarımız cemaat yurtlarında yanıyor, tacize uğruyor, cinayete kurban gidiyor ve baskılar nedeniyle intihar ediyor ama en önemlisi, ülkede bağımsız, tarafsız ve adil bir yargı bırakmadınız. Bunu sadece biz değil, Anayasa Mahkemesi Başkanınız da söylüyor. Geçtiğimiz gün, Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Zühtü Arslan 2021'de bireysel başvuru sayısının 66.121 olduğunu -bunların her biri birer çığlıktır, adalet çığlığıdır- bu başvuruların yüzde 73'ünden fazlasının da adil yargılanma hakkıyla ilgili olduğunu söyledi ve ekledi: "Adil yargılanma hakkıyla ilgili bir meselemiz var." Evet, adil yargılanma hakkıyla ilgili meselemiz var çünkü Türkiye'de adil yargılanma yok. Bakın, yargının en üstü bunu söylüyorsa ortada ciddi bir problem vardır ve bunu çözmekle de şimdilik iktidarda olduğunuz için siz sorumlusunuz.

Yargı bağımsızlığının yok edilmesinin nedeni de yolsuzlukların ve hukuksuzlukların üzerini örtme çabanız. Değerli milletvekilleri, adalet öyle bir kavramdır ki onu taş duvarlara, mahkeme koridorlarına, mahkeme binalarına sığdıramazsınız; hava ve su gibidir, olmadığı zaman ne anlama geldiğini anlarsınız ama maalesef, Türkiye'de siz bunu yok ettiniz, insanların adalet düşüncesini incittiniz. Vergi ve zam adı altında soyguna başladınız, halkı aç bırakmak için en büyük adaletsizliği yapıyorsunuz. Bunu da Türkiye'ye reva gördünüz. Bütün bunların tek amacı var: İktidarda kalmak, iktidarınıza devam etmek. Ama sayın milletvekilleri, size bir şey söyleyeyim mi? Boşuna uğraşıyorsunuz; sandık gelecek, diktatörlük bitecek, halkımız, Millet İttifakı'yla sizi gönderecek, bu soygun düzenini bitirecek. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Son sözüm olsun. Sakın aklınızdan çıkarmayın ve kim olursa olsun, yeni bir hukuksuzluk yaparken asla ve asla şunu unutmayın: Bugünler geçecek, bugünler geçiyor, sandık gelecek; geliyor gelmekte olan. Halka yaptığınız her kötülüğün, yediğiniz her kul hakkının, her tüyü bitmemiş yetimin yediğiniz hakkının hesabını mutlaka vereceksiniz; tarih önünde de vereceksiniz, sandıkta da vereceksiniz, bağımsız yargı önünde de vereceksiniz.

Teşekkür ederim.

Saygılar sunarım. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)