| Konu: | Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 12.01.2022 |
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 301 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu maddede 4632 sayılı Kanun'un ek 1'inci maddesinin birinci fıkrasındaki bazı terim ve ifadelerde değişiklik yapılmaktadır. Ayrıca, maddeyle, işveren tarafından ödenenler hariç, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan katılımcılar ile 5901 sayılı Kanun'un 28'inci maddesi kapsamındaki kişilerin sistemde yer almaları hâlinde bireysel emeklilik hesabına ödenen devlet katkısı oranı yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkarılmaktadır. Devlet eliyle yürütülen emeklilik sisteminin eksikliğini gidermek amacıyla çalışanlara zorunlu ve otomatik olarak yapılmaya başlanan otomatik katılım yani otomatik bireysel emeklilik sisteminde, çalışan prime esas ücretin yüzde 3'ü kadar ödeme yapmakta olup devlet katkısı bu miktarın yüzde 30'u olacaktır. Bu uygulamada devlet katkısı sunulmasını sosyal devletin bir gereği olarak görmekte ve desteklemekteyiz.
Bunun dışında kalan ve genellikle ihtiyaç sahibi olmayan kişilerin kullandıkları bireysel emeklilik sisteminin, genel bir ifadeyle, emeklilik sistemi olmaktan ziyade, birikim ya da tasarruf sistemine dönüşmüş olduğunu söyleyebiliriz. Devlete yük getirse de tasarrufa teşvik olarak değerlendirilebilir.
Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere, 13 milyon 600 bin civarında emeklimiz bulunmakta ve ülkemizin en önemli toplumsal kesimlerinden birini oluşturmaktadır. Ücretli çalışan sayısının toplamda 18 milyon civarında olduğu dikkate alınırsa emeklilerin ne denli önemli bir kesim olduğu açıkça anlaşılacaktır.
Değerli milletvekilleri, emeklilerimiz sorunlar yumağıyla karşı karşıyalar ve sorunları on yıllardır devam etmektedir. Örneğin maaşlar: Bu kanun teklifiyle en düşük emekli maaşı 2.500 TL'ye yükseltiliyor ama asgari ücretin yarısı olan bu ücretle mevcut zamlar ve derinleşen ekonomik kriz karşısında emekliler açlığa mahkûm edilmektedir.
2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'yla emekliliğe erişim hakkı zorlaştırılmış, emeklilik yaşı yükseltilmiş ve emekli aylıkları düşmeye başlamıştır. Yapılan değişiklikle sayıları 5 milyonu aşan kişi emeklilikte yaşa takılmıştır. Çalışanlarımız iş hayatına başladıklarında kendileri için tanımlanan kriterlere göre emekli olmaları gerekirken, hukukun evrensel kuralına uyulmayarak mağdur edilmişlerdir.
Değerli milletvekilleri, düşük ücretlerle geçinmeye çalışan emeklilerden ilaç ve muayene katkı payı adı altında yüklü maaş kesintileri yapılmaktadır. Bu ise zorlu yaşam koşullarında bir de sağlıklı yaşam haklarından ödün vermeleri anlamına gelmektedir. Emekli cebindeki üç kuruşu sağlıkta katkı payına mı, kömüre mi, elektrik faturası ve doğal gaz faturasına mı yoksa kendilerine layık görülen soğan ekmeğe mi vereceklerinin hesabını yaparken, toplumda güvenilirliğini yitirmiş resmî istatistik kurumu TÜİK çarşıda pazarda gerçek enflasyonun yüzde 80'lere dayandığı bir ekonomik krizin tam ortasında alay edercesine gerçeklikten uzak verileri paylaşmaktadır.
Son dönemde a'dan z'ye, iğneden ipliğe, yüzde 50'den yüzde 200'e varan fahiş zamlarla emekliler bu zamana kadar böylesine fakirleştirilmemiştir. Emeklinin dengesi bozulmuştur, tabii, sadece emekliler değil, tüm dar gelirli vatandaşların dengeleri bozulmuştur. Ayakta kalmak için çalışan ve iş arayan emekli sayısı 2017'de 4 milyonu aşmışken 2022 yılında bu sayının çok daha vahim boyutlara ulaşmış olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Değerli milletvekilleri, iktidara sesleniyorum: Geçinmek için kırk yıllık yüzüğünü satan, yaşamak için 60 yaşından sonra ikinci bir işte çalışan, geçimlerini sağlamak için sağlığından vazgeçmek zorunda bırakılan emeklilere insan onuruna yaraşır bir ücret verilmelidir. Salgın koşullarında ileri yaş gruplarına, kronik rahatsızlığı olanlara destek verilmeli, sağlık katkı payları kaldırılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Öğretmenlerimize, polislerimize, sağlık çalışanlarımıza ve din görevlilerimize 3600 ek gösterge hakkı verilerek bu kesimlerin emeklilik yaşamlarında ciddi bir iyileştirme yapılmalı, 5 milyon EYT'linin sorunu çözülmelidir. Ömürlerinin en güzel yıllarını çalışarak tüketmiş olan emeklilerin yaşlılıklarını mutlu, huzurlu ve refah içinde geçirmesinin sağlanması ve sorunların çözülmesi sosyal devletin en temel görevidir.
Devlet adamlığı emek ister, vicdan ister, adalet ister; vatandaşın derdiyle dertlenmek, sorunlarını bekletmeden çözmek gerek. Maalesef, bunları başaramadınız. Biz hazırız; emekliler dâhil ülkemizin tüm sorunlarını biz çözeriz diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)