| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 18.01.2022 |
HDP GRUBU ADINA OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, Kanal İstanbul Projesi'nin bir ulaşım projesi değil, devasa bir gayrimenkul projesi olduğunu defalarca bu kürsüden söyledik, ekolojist hareket senelerdir meydanlardan, sokaklardan söylüyor. Evet, daha ihalesi yapılmadan kanal manzaralı projeler için imzalar atmaya başladınız. Her bir adımınızda bir kere daha teyit ediyorsunuz bizi, doğruluyorsunuz. Öncelikle, bu yaptığınız, onayladığınız Paris İklim Anlaşması'na göre hareket etmek değildir ama sizin derdiniz zaten bizim "ekolojik kriz" dediğimiz, sizin "iklim krizi" dediğiniz krizle uğraşmak değil. O, alelacele onayladığınız Paris İklim Anlaşması'nın onaylanmasının bir nedeni vardı, o iklim fonlarına ulaşma amacındaydınız. E, bu amaç da anladığım kadarıyla ortadan kalktı. Biz haftalardır iklim krizi konusunda oluşturulmuş araştırma komisyonunun hazırladığı raporun bu Genel Kurula gelmesini ve tartışmayı beklerken siz, ekolojik kırımı daha da derinleştiren faaliyetlerinizi hız kesmeden uygulamaya devam ediyorsunuz. Öncelikle bu proje, iklim krizinin asıl nedenlerinden bir tanesi betonlaşma, tarım arazilerinin ve orman alanlarının ranta açılması olarak bilim insanları tarafından söyleniyor ve biz de senelerdir bunu savunuyoruz, söylüyoruz, uyarıyoruz. Siz bu yaptıklarınızla, son bir iki haftadır yaptıklarınızla İstanbul'un tarım alanlarını, köylerini, ormanlık alanlarını bu proje kapsamında imara açıyorsunuz. Evet, şehir plancılığından tarımsal kalkınma projelerine kadar birçok alanda iklim politikaları iklim krizinin önüne geçmek için bir revizyondan geçirilmek zorunda ve betona ve ranta dayalı inşaat ve kentsel dönüşüm projelerinden vazgeçilmeli diyoruz biz. Siz ne yapıyorsunuz? Kanal İstanbul üzerinde olan köyleri, tarım arazilerini bölgede yaşayan halktan alıp o halkın, artık sokaklarından bile geçemeyeceği rezidanslar kurmaya kalkıyorsunuz ve bunun planlarını yapıyorsunuz. Üstelik, bunu nerede yapıyorsunuz? Bilim insanlarının "büyük İstanbul depremi" diye çığlık attığı dönemde, 3 aktif fay hattının geçtiği bölgede yapıyorsunuz ve nüfus ve yapılaşma baskısı yüklüyorsunuz bu bölgeye. Yani, yaptığınız şey ne doğadan yana ne insandan yana ne halkı düşünen bir proje; tamamen o "Ya Resulullah!" dediğiniz inşaat sektörünü düşünen bir proje.
Evet, iklim krizinin sonucu kuraklık ve su krizi, bunu herkes söylüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
OYA ERSOY (Devamla) - Betonlaşmaya ilişkin önlem alınmazsa İstanbul'da ve Türkiye'de ciddi bir su krizi yaşanması beklenirken siz bu projeyle, sekiz bin beş yüz yıldır var olan İstanbul'un tüm tatlı su kaynağı varlıklarını kaybettirmeyi projelendiriyorsunuz; milyonlarca ton karbondioksit salımıyla iklim krizini derinleştirmeye çalışıyorsunuz. Kanal İstanbul, İstanbul için bitki ve hayvan soykırımı demek; bu, çok açık. Projeyle toplam 250 milyon metrekarelik verimli tarım ve orman alanını ortadan kaldırmış olacaksınız ve iklim krizi bir sonuçtur sebep, sizin inşaat ve enerji sektörüne dayalı, doğanın yağmasına dayalı saray rejiminizin kendisidir diyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)