GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:49
Tarih:20.01.2022

ŞEVİN COŞKUN (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu ve halklarımızı selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, iktidar var olan ekonomik krizin üstünü örtmek için her türlü yöntemi denemeye çalışsa da var olan gerçeklik değişmiyor. İktidarın her hamlesi krizleri daha da derinleştirmekle birlikte sosyal ve siyasal yeni krizlere neden olmaktadır, yaratılan her krizin faturası da yurttaşa kesilmektedir. Yurttaşın, emekçinin ödediği vergileri kendilerine ve yandaşlarına aktarmaktadırlar. Bankalarda parası olmayan yurttaşlar bu düzenlemeden hiçbir yarar elde edemeyecektir.

Değerli milletvekilleri, yükselen dövizin önüne geçmek için gerçekçi ve üretime dayalı çözümler gerekir, iktidar ise aksi yönde hareket etmekte, üreticiyi hedefine koymuş durumdadır. Tarım, hayvancılık ve ülkenin diğer tüm kaynakları bitme noktasına getirildi. Girdilerin pahalılığı nedeniyle üreticiler üretimden kopma noktasına getirilerek yoksullaştırıldı. Halk büyük bir yoksulluk içinde, alım gücü her geçen gün daha da düşmekte, insanlar evine ekmek götürememektedir. İktidar yurttaşların cebindeki ekmek parasına dahi göz koymuş durumdadır. Üstüne üstlük her yeni bir güne zamlarla uyanıyoruz. Gıda, elektrik ve doğal gaz bunların başında geliyor. Yurttaşlar, 2-3 katına çıkan elektrik ve doğal gaz faturalarını ödeyemez durumdadır.

Değerli milletvekilleri, bu Meclis sadece ülkenin yasama faaliyetlerinin yapıldığı bir yer değil, aynı zamanda Türkiye'nin vicdanının sesi olmalıdır. Kadınlar, gençler, engelliler yani her kesimin çıkarları gözetilmelidir. Bu nedenle adil ve vicdani olmayan uygulamalara karşı güçlü bir şekilde karşı çıkmalıyız.

Değerli milletvekilleri, iktidar bir yandan da kendi yanlışlarına kılıf buluyor. Yürütülen yanlış politikalar nedeniyle derinleşen yoksulluğun üstü örtülmek isteniyor yani toplum manipüle ediliyor, bunu da yandaş medya eliyle yapıyor. İktidara karşı yükselen her itiraz; baskı, linç, şiddet, gözaltı ve tutuklamayla sindirilmeye çalışılıyor. Bu baskı ve şiddete en çok maruz kalan kesimlerden biri de halka gerçek haber aktarmak için mücadele eden gazetecilerdir. Çünkü gazetecilerin gerçeği yazması iktidarın işine gelmiyor. Basına yönelik hak ihlallerine değinmeden önce 1993'te faili meçhul bir şekilde katledilen özgür basın çalışanı Orhan Karaağar'ı ve geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden, Musa Anter'in öğrencilerinden Yılmaz Yakut yani halkın söyleşiyle Kalo'yu saygıyla anıyorum.

Değerli milletvekilleri, basına yönelik hak ihlalleri her geçen gün artarak devam etmektedir. Dicle Fırat Gazeteciler Derneğinin 2021 Yılı Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu'na göre 1.460 habere erişim engeli getirildi, 55 gazeteci saldırıya uğradı; 51'i hakkında dava açıldı, 47 gazeteciye toplam yüz otuz üç yıl ceza verildi, 64 gazeteci tutuklandı, 23 gazeteci işkence ve kötü muameleye maruz kaldı, 103 gazeteci haber takibi sırasında engellendi, 75 gazetecinin işine son verildi. Buradan bir kez daha söylüyoruz: Hakikatin izinden giden gazeteciler ve özgür basın asla ve asla susturulamaz.

Değerli milletvekilleri, iktidarın baskı ve sindirme politikaları sadece basınla da sınırlı değildir, aydın ve sanatçılar da bu saldırıların hedefindedir. Bunun en son örneği geçtiğimiz günlerde yaşandı. Sezen Aksu dört yıl önceki bir şarkısı üzerinden hedef gösterilerek lince maruz kaldı. Buradan bir kez daha söylüyoruz: Bu toplumun büyük bir değeri olan Sezen Aksu yalnız değildir. Sanatçıların istediği bir dilde ve kültürde sanatlarını özgürce icra etmeleri için bu tekçi zihniyet bir an önce terk edilmelidir.

Genel Kurulu selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)