| Konu: | (2/3243) esas numaralı Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/156) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 01.02.2022 |
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Buraya "Gelin hep beraber, birlikte iyi bir şey yapalım." demeye geldim. Bir kanun teklifimiz var; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nda değişiklik yapılmasıyla alakalı. Neyin mi değiştirilmesini istemişiz? Aşağı yukarı Covid'in başladığı dönemlerde bugünleri de öngörerek kanunun 17'nci maddesinin (4)'üncü fıkrasına ek bir bent eklenmesini istemişiz. Konutlara yapılan elektrik, su, doğal gaz, ısınma amaçlı diğer yakacak teslimatlarının kapsam dışına çıkarılmasını yani KDV'den muaf tutulmasını istemişiz. Yani ödenen paranın beşte 1'ine yakınını vatandaşlarımız eziyet çekmesin, almayın demişiz. Niye demişiz? Devlet, sosyal bir devlet değil mi? Yoksula, işsize, darda kalana, ısınma sorunu olana destek olması gereken bir devlet ama bu iktidar da sosyal devletten daha çok bağımlılar ordusu oluşturur hâle geldi. Devletin bir taraftan aldığını diğer taraftan vermesi yerine, doğrudan, bütün vatandaşlara eşit yaklaşarak özellikle bu zor koşullarda, enerji fiyatının çok fazla artmış olduğu koşullarda vatandaşı rahatlatması anlamında vermişiz.
Ortada nasıl bir tablo var, onu da konuşalım. Ortadaki tablo şu: Hani sizin bir TÜİK'iniz var ya, ikide bir başkanını değiştiriyorsunuz; en son kaçıncı başkanını değiştirdiniz, onu da tam takip edemiyoruz. Bir kapı ağzı vardı Sayın Genel Başkanımızı kapıdan içeri koymayan. Satır arası açayım, ders olsun, bu tip bürokratlara ders olsun; kullanılırsınız, saltanat kadardır ömrünüz, kenara atılırsınız. O TÜİK Başkanının bile "Aşağı yukarı yüzde 36 enflasyon var." dediği, ENAGrup'un, Enflasyon Araştırma Grubunun da "Bu memlekette yüzde 88 civarında enflasyon var." dediği bir ortamda elektrik fiyatlarına son bir yıl içerisinde yüzde 125 zam yaptınız, doğal gaza yüzde 50 zam yaptınız, diğer enerjiye de dünyayla birlikte hareket ederek her türlü zammı yaptınız. Ama dünyanın sizden bir farkı var, dünya, bu tabloya karşı bir mücadele veriyor, nasıl bir mücadele veriyor ben size anlatayım. Mesela, beğenmediğimiz Almanya tuttu dedi ki: "Ben elektrik ve enerji üzerinden birtakım vergileri almayacağım." İspanya farkı dondurdu, "Üzerine işlemeyeceğim." dedi. İtalya önlem aldı, Yunanistan önlem aldı. Biz, burada, yoksullaşmış kitleler üzerinden siyaset koordinasyonu yapmaya çalışıyoruz. Karşılığında ne oluyor? Milliyetçi Hareket Partisine bakıyorum da hani dostum Saffet Sancaklı yerinde olsaydı ona laf atacaktım. Sosyal medyada birisi çıkıyor, diyor ki: "Ben ülkücüyüm, beni bile çıldırttınız, beni bile isyana getirdiniz. 300 lira olan faturam 3 bin liraya çıktı, 600 lira olan faturam 3 bin liraya çıktı." Bir başka vatandaşımız diyor ki: "Yeni bebeğimiz oldu; o, soğukta üşütmesin diye sadece onu ısıtacak kadar doğal gazı açtık, 250 lira olan faturamız 1.000 lira oldu. Ya, gerçekten ısınıyor olsaydık kaç para öderdik?" Böyle bir tabloyla karşı karşıya bıraktınız vatandaşı. Genel Başkanımızın sizlere ekim ayında önerisi olmuştu, demişti ki: "Kara kış geliyor, vatandaşı birlikte düşünelim, kara kış fonu kuralım, doğal gazdan ve mutfak tüpünden ÖTV ve KDV almayalım, elektrikten KDV almayalım, fakir fukara vatandaşın yanında olalım." Tınmadınız. Şimdi, dün itibarıyla Sayın Cumhurbaşkanı "210 kilovatsaate çıkardık." diye oradan müjdeler veriyor. Biz size ekim ayında söyledik, bir meskenin kullanacak olduğu ortalama 230 kilovatsaattir. Sizin önünüze Amerika'yı harita üzerinde çizerek koymamıza rağmen siz hâlâ kendi kendinize işler yapıyorsunuz, kış biterken "Şimdi oraya çıkardık, şimdi buraya çıkardık." diyorsunuz. Madem o kadar bu işi iyi biliyordunuz geriye dönük ödesenize vatandaşın parasını. Yoksul vatandaş faturasını ödeyemiyor arkadaşlar. Artık sosyal medyada sıradan bir vatandaş bile 1.000 liralık, 1.500 liralık faturasını yayınlayarak sizlere beddua okuyor, haberiniz olsun.
Aynı şey su için de geçerli. Bizim belediyelerimiz sudan KDV almayacaklar ama vergiyi kaldırmak bu Meclisin yetki alanında. Pandemi döneminde hijyen çok önemli, sudan da hâlâ KDV alıyoruz. Bu kanunla beraber vatandaştan yana bir duruş gösterelim diye ben sizin karşınıza geldim. Keşke bu kanun teklifini siz verseydiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURAN AYDOĞAN (Devamla) - Sayın Başkanım, ekleyebilir misiniz.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
TURAN AYDOĞAN (Devamla) - Bizim teklifimizi belki burada reddedeceksiniz, onu reddetmek yerine siz getirseydiniz, biz sizi destekler olsaydık, birlikte vatandaşın lehine bir işi yapıyor olsaydık.
Şimdi, buradan vatandaşlarımızın gözünün içine baka baka söylüyorum: Özel şirketlere, doğal gaz şirketlerine, elektrik şirketlerine vatandaşı peşkeş çekmekten vazgeçin lütfen. Bu söylediğim rakamlar ödenen paraların aşağı yukarı beşte 1'ini oluşturuyor. Bu beşte 1'le alakalı bu Meclis elini kaldırdığı andan itibaren vatandaş rahatlayacak durumda. Ama bir de korkumu söyleyeceğim. Öyle bir grubunuz var ki öyle bir iktidarınız var ki öyle bir tek adam rejiminiz var ki biz burada vatandaşla ilgili "Ya, gelin, elinden tutalım." dediğimizde siz "Vatandaşın elini yutalım." diye anlıyorsunuz. Korkuyorum ki ben kürsüden indiğimde elektriğe, suya, doğal gaza, ona buna, önünüze gelen her şeye zam yaparsınız. Bunu yapmayın, bunu yapmayın. Sizi vicdana davet ediyorum, sıcak koltuklarınızdan bir defa elinizi kaldırın, bu kanunu kabul edelim.
Saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)