| Konu: | Huzur ve sükûnete olan ihtiyaca ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 03.02.2022 |
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; huzur ve sükûnete duyulan ihtiyaç hakkında gündem dışı söz aldım. Selamlarımı sunarım.
Meclisteki on bir günlük arada ülkemde olup bitenleri, yaşananları, konuşulanları, yazılanları izledikten sonra bu kürsüden Anayasa'nın 80'inci maddesine uygun olarak Türk milleti adına konuşuyorum. Son aylarda iyice artan gerginlikten ve kargaşa ortamından herkes yoruldu, hem de çok yoruldu. Türk milleti bunu hak etmiyor; acilen sükûnete, huzura ihtiyaç vardır. Kar yağdı "Berekettir." diye sevinemedik. Yollarda geçen saatlere mi, ödemekte çok zorlanılan doğal gaz ve elektrik faturalarına mı, pazar ve marketteki durdurulamayan fiyat artışlarına mı, ucuz ekmek kuyruklarında geçen zamanlara mı, asgari ücretlilere ve emeklilere verilen zammın daha bir ay geçmeden eriyip gitmesine mi, sürekli kul hakkı yenilmesine mi yansak; televizyonlarda konuşmak, tartışmak yerine kavga eden, bağırıp çağıran gazeteci, akademisyen ve eski siyasetçileri mi, salonlarda, meydanlarda bütün toplantılarda biat ettiklerini göstermek için yarışan Hükûmet yetkililerini mi, devletin önemli kurumlarının başında bulunanlarının anlaşılmaz şekilde görevden alınmalarını mı, Adalet Bakanlığındaki yer değiştirmenin arkasında yatan sebepleri mi yadırgasak? Millet olup bitenleri şaşkınla izliyor.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Bırakıp gitsinler ağabey, çözüm bu.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - En son, memleketim Trabzon'da olanlar beni de ziyadesiyle üzmüştür. Bu mizanseni kimler hazırladıysa, kimler uygulamaya koyduysa herkes emin olsun ki o çocuğa da Trabzon'a da Adalet ve Kalkınma Partisine de yazık ettiler, Cumhurbaşkanlığı makamına da zarar verdiler. Millet geçim derdindeyken siyasetçi, oy derdine düştüğünü, babası hapiste bulunan 10 yaşındaki bir çocuktan medet umduğunu gösteremez, göstermemelidir. Benzer birçok olayda olduğu gibi, halkın gözünde kocaman adamlar gibi görünen bakanların orada olanları sırıtarak takip etmelerinin devlet ciddiyetiyle bağdaşması mümkün değildir. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, cumhuriyet Türkiyesinin yer altı ve yer üstü bütün varlıklarına ve devlet kurumlarına karşı yok etmeye yönelik topyekûn bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuzu açıkça ifade etmek istiyorum. Sadece, yeteneksiz, liyakatsiz, cahil kadroların değil; tam tersine, Hasan Sabbah'ın adamları gibi özel yetiştirilmiş kadroların devlet kurumlarına ve Cumhurbaşkanlığı kadrolarına sızdırıldığı kanaatindeyim. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün yetkililerin işin farkına varmalarını, bu gidişatın çok tehlikeli olduğunun ciddiyetini kavramalarını, gereken her türlü tedbiri almalarını istemek ve beklemek en tabii hakkımızdır. Sinsi düşmanlardan, dalkavuklardan, eski, yeni bütün cemaatçilerden ve bilhassa dost görünen cahillerden, soygun ve talan zihniyetindeki bütün hırsızlardan ve toplumun çözülmesinden medet uman çıkarcı bütün kötü niyetlilerden derhâl kurtulmak ülkeyi kurtarmak için şarttır.
Değerli milletvekilleri, her şeyden önce, huzur ve sükûnete kavuşmak için vatandaşlar arasında ayrımcılığı körükleyen sorunlu anlayıştan vazgeçilmelidir. Hiç kimse kendisini devletin sahibi görmemelidir. Devletin tek ve gerçek sahibi vardır, o da Türk milletidir. O hâlde yapılması gereken, vatandaşlar arasındaki bağı güçlendirmek ve ayrım yapmadan hayat kalitesini artırmaktır. Ortak şuurun yeniden gelişmesi ve pekişmesi için ideolojik farklılıklar ve ihtilaflar ülke gerçeklerinin önüne geçirilmemelidir. Cumhuriyetin değerleri, demokrasinin temel ilkeleri, Anayasa'ya sadakat, hukukun üstünlüğü ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde ifadesini bulan egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu gerçeğinin herkes tarafından kabul edilmesi gerekir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri, söylediklerim sadece siyasi bir temenniden ibaret değildir; Türk milletinin doğrudan geleceğiyle ilgili var olma meselesi olduğu artık anlaşılmalıdır.
Çok geç olmadan herkesin titreyip kendisine dönmesini bekliyor, huzurlu günlere kavuşmayı diliyor, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)