| Konu: | Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 03.02.2022 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Evet, değerli milletvekilleri, ben de kanun teklifinin 5'inci maddesi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu kanun teklifinin belki de en önemli maddesi 5'inci madde çünkü bu madde -az evvelki hatip arkadaşımızın da belirttiği gibi- aday öğretmenlik uygulamasıyla ilgili düzenlemeleri içermekte. Devlet Memurları Kanunu'na ek olarak, öğretmen adayları mezun olduktan sonra, güvenlik soruşturması, arşiv araştırması ekleniyor ve ayrıca malum, bildiğimiz, KPSS sınavı başarısı ve sonra -en temel sorun alanımız olan- mülakat sürecini de geçtikten sonra, tüm bunlara ek olarak bir iki yıl görev yaptıktan sonra içeriği, kapsamı belli olmayan bir eğitime tabi olacaklar ve daha sonra da Adaylık Değerlendirme Komisyonunun kararıyla başarılı olanlar göreve başlayacak. Mülakat sorunu, bugün belki de eğitim sistemimizin, öğretmenlerin en temel sorunu olan, mevcut sistemde öğretmen adaylarımızın mesleğe başlama süreçlerinde ciddi sorun olarak ortada duruyorken şimdi de Adaylık Değerlendirme Komisyonunun yine subjektif, kişisel değerlendirmesi sonrası bu Komisyon, aday öğretmenlerin bu konuda başarılı olup olmadıklarına karar verecek ve daha sonra da görevlerine başlayacak ya da başlayamayacaklar.
Şimdi, Komisyon, maddenin diğer fıkralarında belirtiyor, işte mazeretsiz eğitime katılamayanlar, kademe ilerleme cezası alanlar, adaylık niteliklerini kaybedenler gibi ucu açık, muallak ifadeler sonunda ve yine Komisyonun da kimden oluştuğunu şu an kanunen bilmediğimiz bir süreçte, Komisyona böyle bir yetki vererek -aynı zamanda bugün belki de eğitim sistemimizin en temel sorunlarından biri liyakatsiz yöneticiler- ve bu liyakatsiz yöneticilerin inisiyatifine bırakarak öğretmen adaylarımızın gerçekten uzman olarak atanıp atanamayacaklarına karar verilecek.
Şimdi, bütün bu muallak, ucu açık ifadeler kanun maddesinde sıralanmışken bir de son fıkra ekleniyor ve son fıkraya da şu ibare ekleniyor: "Komisyonun oluşumu ile aday öğretmenlik sürecine ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmeliklerle düzenlenir." Biz neden bu kanunu yapıyoruz değerli milletvekilleri? Sayın hatip söyledi, biz ısrarla iddia ettik, bir kanunda belirlilik ilkesi var, nesnel kriterlere ihtiyaç var, ki Anayasa Mahkemesinin önceden bu kanunla ilgili bir ret kararı var. Biz, şimdi, yine aynı hataları yapıyoruz, ucu açık, muallak düzenlemeler, kişisel değerlendirmelere açık yönetmeliklere bırakılan ve gerçekten son derece önemli bir meslek; öğretmenlik mesleğine ilişkin böyle sorunlu bir maddeyle karşı karşıyayız.
Yine, mesleğin standartları, görev ve sorumlulukları ortaya konulmuyor. Kademeler belirlenmiş ama hangi özelliklere sahip olacaklarını bilmiyoruz. Oysa yasa yapıcı olarak bizlerin, Meclisin burada nesnel kriterleri belirlememiz gerekiyordu. "Öğretmenlik kariyer basamağı için asgari çalışmaları tamamlamış olmak." deniyor kanun teklifi maddesinde. Bu da çok ucu açık, yine, muallak ifadeler; biz bunları kabul etmiyoruz. Kariyer kadrolar için hangi çalışmaların yapılacağının açıkça belirlenmesi gerekiyordu. Biz bunların hepsini yönetmeliklere bıraktık. Nasıl bir düzenleme getirecek bu yönetmelikler? Biz yasa yapıcı olarak bunların hiçbirini şu an bilmiyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemize baktığımızda öğretmenlerin yetiştirilmesini, niteliklerini, çalışma koşullarını, özlük haklarını, görevlerini, sorumluluklarını düzenleyen gerçekten ciddi bir öğretmenliğe özgü, çağdaş bir meslek kanununun gerekliliğini biz ısrarla dile getirdik; muhalefet olarak, sendikalar olarak, eğitimin bütün paydaşları olarak bunu ısrarla dile getirdik. Ve bu kanun teklifinden beklenti gerçekten çok fazlaydı çünkü bir meslek kanunu. Aslında bu sadece bir meslek grubunu, öğretmenlerimizi ilgilendirmiyor; bu kanun teklifiyle yaptığımız düzenlemeler 84 milyonu, hepimizi, gelecek nesillerimizi ilgilendiren bir yasal düzenlemeydi. Dolayısıyla öğretmen yetiştirme politikalarındaki temel sorun alanlarını saptamak, bu alanlara dair çözüm önerilerini ortaya koymak, buna göre yasal düzenleme yapmak ve gerçekten ciddi bir sorun olan eğitimin niteliğini artırmak için bu kanun teklifi gerekliydi, önemliydi ve belki de hepimiz için bir fırsattı.
Bu önemli ihtiyaçlar doğrultusunda yine, geniş bir mutabakatla ve ittifakla yasalaşması gereken bir kanun teklifiydi Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi. Ama ne yazık ki bu kanun teklifinin ne hazırlık aşamasında ne de Komisyon aşamasında böyle bir mutabakat sağlanamadı; derinlikli, kapsamlı, gerçekten bir müzakere yaklaşımı ortaya konulamadı. Ve gerçekten sorunlu olan eğitim sistemimizin en önemli aktörleri olan öğretmenlerin sorunlarının detaylı tartışılarak içerikli, dünyanın başarılı örneklerinin -belki- tartışılarak müzakere edilmesini önerdik ama buna gerçekten yanaşılmadı. Mesleğe başlamada fırsat eşitliği güvenceye alınmadı. Sözleşmeli öğretmenlerin mazeret izni çok sorun, bunu bu kanun teklifi içermiyor. Yine, gerçekten, temel bir sorun olan ve bu iktidar döneminde getirilen uygulamalardan olan ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen ayrımını ortadan kaldırmadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Başkanım, izninizle...
BAŞKAN - Tamamlayın.
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Özel sektörde çalışan öğretmenlerin sorunları var, bunu da tartışmadık. Devlet Memurları Kanunu'ndan ayrı bir kanun yapmamız gerekirken yine parçalı yasal mevzuat; bu defa, bunların hepsini yönetmeliklere bıraktık. İşte, en olumlusu ek gösterge dedik ama onu da 2023'e öteliyorsunuz. Şimdi, hangi maddelere olumlu olarak bakacağız biz burada?
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Yirmi yıldır bu ülkeyi yöneten bir iktidar var, 8 Millî Eğitim Bakanı değişti ve gerçekten, biz nitelikli insan yetiştirecek bir eğitim sistemini ortaya koyamadık ve bununla paralel olarak da öğretmenlerin sorunları giderek arttı. Neticede, bizim burada ortaya koymamız gereken, gerçekten öğretmenlerimizin sorunlarıydı, onların niteliğiydi, yaşam koşullarıydı, motivasyonlarıydı, saygınlıklarıydı, mesleğe başlamada yaşadıkları sorunlarıydı ama bunları gerçekleştiremedik. Eğitim fakültelerini ciddi tartışmamız gerekiyordu. Belki bütün bu kademeleri, eğitimleri, sınavları fakülte düzeyine taşıyabilirdik, bunu da gerçekleştiremedik ve bu hâliyle bu kanun teklifi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Ve süre de bitti.
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Sürem de bitti.
Bu kanun teklifi bu hâliyle gerçekten Meclisimiz açısından başarılı bir çalışma olmadı ve eğitim sisteminin ve öğretmenlerin sorunlarını çözmeyecektir.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)