| Konu: | Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 03.02.2022 |
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 302 sıra sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerinde İYİ Parti Gruba adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken Türk İslam âleminin Regaip Kandili'ni kutluyorum.
Değerli milletvekilleri, bu maddeyle aday öğretmenlik süresi bir yıldan iki yıla kadar uzatılıyor. Aday öğretmenlerin Millî Eğitim Bakanlığı ve/veya ÖSYM tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olmaları şartı aranmakta ve aday öğretmenlik süresi sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olanlar öğretmenliğe atanır denilmektedir. Aday öğretmen yetiştirme programı, Adaylık Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ve adaylık sürecine ilişkin diğer usul ve esaslar açıkça belirtilmemiş olup yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür. Öğretmenliğe geçişin mülakatla olması yine kafalarda soru işareti oluşturmaktadır çünkü mülakatlarda ya da sözlü sınavlarda taraf tutularak haksızlıkların yapıldığı yıllardan beri dile getirilmektedir.
Değerli milletvekilleri, KPSS'den çok yüksek not almalarına rağmen, sözlü sınavlarda 60'ın altında not verilerek elenen çok sayıda öğretmen olduğunu Gazi Mecliste defalarca tartıştık. Gençlerimiz, işsizliğe ilaveten, bir de adaletsiz uygulamalarla karşılaşınca psikolojileri bozulmakta, umutlarını kaybetmektedirler. Hâlen atama bekleyen işsiz öğretmenlerimizin sayısı 700 bin civarındadır. İşsizliğin ruhsal çöküntü yarattığının en son örneği, Şanlıurfa Birecik'te intihar eden 28 yaşındaki Mustafa Kaya. Mustafa Kaya Öğretmen yüzbinlerce meslektaşı gibi dört yıldan beri atanmayı bekliyordu. Biz bunları anlatıyoruz ama iktidara su sesi gibi geliyor. Bu çocukların vebali büyüktür, hatırlatıyorum.
Değerli milletvekilleri, her meslek elbette önemlidir, özellikle gelecek nesillerin şekillenmesinde en önemli görevi üstlenen öğretmenlik daha da önemlidir. Diğer memuriyetlerden farklı olarak mesai saati kavramının olmadığı, ders saatleri dışında evine iş götüren, öğrenci ve velilerle sürekli iletişim hâlinde olan öğretmenlere huzurlu çalışma ortamı sağlamak hepimizin görevi olmalıdır. Bu kanun teklifi sadece öğretmenleri değil, bütünüyle eğitimi ve dolayısıyla nüfusumuzun tamamını çok yakından ilgilendirmektedir.
Öğrenci olmayan ev neredeyse yoktur, ne var ki sorunlar çok olduğu için gidişattan memnun olan da yoktur. Sorunların çözüme kavuşturulması için nelerin yapılması gerektiği konusunda daha geçen ay toplanan Millî Eğitim Şûrası'ndan iyi niyetle faydalanma yoluna gidilmemiştir. Türk millî eğitimine emek ve gönül vermiş onlarca kişinin katılıp katkı vermesine rağmen, bu teklifin yandaş sendikanın ve sarayın isteklerine göre hazırlandığını anlamak zor değildir. Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi hazırlanırken öğretmenlerden, diğer sendikalardan, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarından, akademik çevrelerden, özel eğitim kurumlarından ve velilerden yani bütün paydaşlardan gereği gibi görüş alınmamıştır; muhalefetten bir görüş almak geleneği de maalesef oluşmamıştır.
Değerli milletvekilleri, eğitimin nasıl olması gerektiği Anayasa'da ve Milli Eğitim Temel Kanunu'nda açık bir şekilde belirtilmişken, uzun süredir eğitim sistemiyle oynanmış, istikrar sağlanamamış ama her defasında değiştirilen sınav sistemi olmuştur. Son yirmi yılın Türk milletinin geleceği açısından iyi geçtiği söylenemez. Bir tarafta, yerli ve millî olmaktan bahsedilirken, diğer taraftan, ilk ve ortaöğretim kurumlarında Andımız'ın okunmasına son vermekle kalınmamış, kahramanlık şiirleri bile Türkçe ve edebiyat kitaplarından çıkarılmıştır.
Değerli milletvekilleri, öğretmenlerin ve bütün paydaşların beklentisi öğretmenlikle ilgili kanuni düzenlemelerin bir arada olduğu ve meslekle ilgili hakların ve sorunların çözümünün yer aldığı bir meslek kanunu olması gerekirken, bu teklif, 1739 sayılı Kanun'un 43'üncü ve 45'inci maddelerinin yeniden yazıldığı, 3600 ek gösterge ve tazminatların sağlandığı bir tekliften öteye geçememiştir.
Değerli milletvekilleri, İYİ Parti iktidarında çocuklarımızın geleceği için bilimin ışığında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş felsefesine uygun çağdaş eğitim sistemini seferberlik ruhuyla mutlaka gerçekleştireceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın sözlerinizi.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." sözünü havada bırakmayacağımızı beyan ederek Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)