| Konu: | Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 03.02.2022 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerine partim İYİ Parti adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle "Öğretmenler yeni nesli siz yetiştireceksiniz ve yeni nesil sizlerin eseriniz olacaktır." ülküsüyle öğretmenlerimize çok anlamlı görev yükleyen Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum. Elinde kurşun kaleminden başka silahı olmayan, bir mum misali etrafını aydınlatırken kendisi eriyen, gittiği bölgeye ve okula ışık saçan öğretmenlerimizden bölücü terör örgütü tarafından katledilen Necmettin Yılmaz, Şenay Aybüke Yalçın, Neşe Alten, Ayşe ve Numan Konakçı, Yasemin ve Bayram Tekin ve öğretmen adayı Fırat Yılmaz Çakıroğlu başta olmaz üzere irfan ordumuzun şehit mensuplarını rahmetle anıyorum. Tüm şehitlerimiz gibi öğretmen şehitlerimizi de unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Yine, görevi başında olan çok değerli öğretmenlerimize en kalbî sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz; emekli olan öğretmenlerimize hayırlı, uzun ömürler diliyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Öğretmen kutsaldır ana gibi, öğretmen kutsaldır baba gibi. Bana bir harf öğretenin kırkyıl kölesi olurum. Öğretmenlik peygamberlik mesleğidir." ve buna benzer birçok sözlerle takdir edilen öğretmenlerimize siyasi iradenin sözünü verdiği Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi irfan ordumuzun hiçbir ferdini maalesef memnun etmemiştir.
Öğretmene sorduğumuzda "İşe gidiyorum, işten geliyorum." demez; "Okula gidiyorum, okuldan geliyorum." ifadeleriyle karşılaşırız. Okul, öğretmen için bir iş yerinin çok ötesinde, çok daha büyük anlamlar taşır. Öğretmenlik kariyer mesleği değildir; öğretmenliği kariyer mesleği yapmak eğitim ve öğretimin amacını değiştirir. Öğretmen, öğrencisini ve çevresini eğiten, yol gösteren, kılavuzluk eden kişidir. Bu meslekte kariyer yoktur, sadece daha iyi eğitim öğretim sunmak, daha yüksek performans ortaya koymak söz konusudur. Bu manada, hizmet içi eğitimlerin yapılması, öğretmenlerin kendilerini güncellemesi, teknolojik okuryazarlığı ve kullanımı artırması beklenebilir; vizyon, hedef bu olmalıdır.
Okul yöneticilerini, müdür, müdür yardımcılarını, şube müdürlerini, şefleri, Bakanlık yöneticilerini öğretmenlik kapsamına almak, bunları öğretmenliğin kariyer basamağı gibi görmek büyük bir garabettir. Bu makamların görev tanımı farklıdır; öğretmenlik mesleği görev tanımı ile yöneticilerin görev tanımları farklı şeylerdir. Bunların bir yükselme gibi değerlendirilmesi öğretmenliğe yapılan hakarettir.
Öğretmenlerin içinde "uzman öğretmen" "başöğretmen" "aday öğretmen" gibi tanımlamaların yapılması meslek etiğine aykırıdır. Elbette, her mesleğin acemilik, olgunluk süreci vardır ama bunları maaş ve unvanla değerlendirmek, eğitimciler arasında zaten sistemden kaynaklanan mevcut ayrışmayı daha da körükleyecektir.
Uzman Öğretmenlik Sınavı en son 2006 yılında yapıldı, o zamanın koşullarında sekiz yıllık öğretmenler sınava giriyordu; o tarihten bugüne kadar bu sınav yenilenmedi. O sınavın, öğretmeni doğru değerlendirmediği eğitim camiasının bildiğidir. Eğitimde ödül ve cezanın çok dikkatli verilmesi gereği, mümkünse ikisinin de verilmemesi gereği tartışılırken öğretmenler de filleri, zürafaları, aslanları aynı sınavla değerlendiren bir sistemin mahkûmu oldular. Mesela, fen, matematik bilimleri öğretmenleri tarih, coğrafya, rehberlik, edebiyat sorularıyla değerlendirildi. Bu, bütün öğretmenleri aynı torbanın içine koymak demektir; oysa her öğretmenin alanı, uzmanlığı farklıdır. Öğretmenlerin, uzman öğretmen olmaya, başöğretmen olmaya ihtiyaçları yoktur. Bunu maaşla değerlendiren bir sistem, eğitimci seviyesinden bakmıyor demektir.
Görüşmekte olduğumuz Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi, öğretmenlerimizin hiçbir beklentisine maalesef cevap vermemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
AYHAN EREL (Devamla) - Öğretmenlerimizin en çok beklediği 3600 ek gösterge maalesef "2023 yılında yürürlüğe girecektir." denilmektedir ama hani, bir atasözü vardır ya "Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü çıkacaktır." diyor; hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)