GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:52
Tarih:03.02.2022

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenlerimizle ilgili bir yasal düzenleme üzerinde konuşuyoruz. Dolayısıyla bu yasa ülkemizin geleceğini de yakından ilgilendirmekte. Fakat, öğretmenlerimizin tamamı ve öğretmen sendikalarımızın da büyük bir çoğunluğu -hatta tamamı diyebiliriz- bu yasaya onay vermiyorlar. Hatta Komisyondaki görüşmelerde bu düzenlemenin seçime yönelik olduğunun dahi itiraf edildiğini gördük maalesef. Keşke bu yasa seçime yönelik değil de ülkemizin geleceğine yönelik olarak yapılmış olsaydı. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi buradan size sormak istiyorum: Bu yasa öğretmenlerin hangi sorununu çözecek? Atanamayan öğretmenler atanabilecek mi? Öğretmenlerin tamamına kadro verebilecek misiniz? Sözleşmeli öğretmenlik son bulacak mı? Veya sözleşmeli öğretmenlerin bozulan aile bütünlüğü yeniden sağlanabilecek mi? Ve büyük haksızlıklara sebep olan mülakat sistemi son bulacak mı? Tabii, bunların hepsine "Evet, bu yasayla bunlar çözümlenecek." demek isterdik ama maalesef bu sorunlar ortada ve bu sorunlar hâlen devam edecek. Aksine, sorunlu olan ve AKP iktidarının da yirmi yıla yakın zamandır çözemediği ve daha da karmaşık bir hâle getirdiği millî eğitim sistemini daha da zora sokacak olan bir yasal düzenleme. Öğretmenler arasındaki dayanışmayı bozacak, ayrışmaya neden olacak, aynı işi yapan öğretmenlere farklı statü ve ücret verilecek, çalışma barışı bozulacak hatta öğretmen odalarında dahi bölünmelere neden olabilecek bir yasal düzenleme. Artık eğitim fakültelerinden mezun olan öğrenciler "Öğretmen olacağım." diyemeyecek bu yasa sonrasında, sadece öğretmen aday adayı olabilecekler. Ve yasada pek çok noktada belirsizlik var, objektif kriterlerden uzak. Mesela, aday öğretmenlik sınavını kim yapacak; Bakanlık mı, ÖSYM mi? Aday öğretmenliğin süresi ne kadar olacak; bir yıl mı, iki yıl mı? Aday öğretmenlikten öğretmenliğe geçiş değerlendirmesini yapacak olan Adaylık Değerlendirme Komisyonu kimlerden oluşacak? Bunların tamamı belirsiz. Komisyon, objektif kriterlere göre değerlendirme yapabilecek mi? Zannetmiyorum, daha önceki örneklere baktığımız zaman, bunun mümkün olamayacağı açık. Yaşadığımız bir FETÖ sorunu önümüzde dururken bu düzenlemeyle millî eğitim cemaat ve tarikatlara teslim edilmiş olacak. Falanca cemaat mensubu, efendim, filanca sendika üyesi aday öğretmenlikten kısa sürede öğretmenliğe daha sonra da uzman ve başöğretmenliğe getirilecek.

Bu düzenleme, esasen liyakati hiçe sayan, haksız mülakat sistemine bir kılıf yaratan düzenlemedir ve biraz önce ifade ettiğim gibi, millî eğitimi birtakım cemaat ve tarikatlara teslim etmenin yolu açılmaktadır. Düzenleme bu hâliyle kabul edildiğinde zaten sorunlu olan millî eğitim sistemi daha da sorunlu hâle gelecek ve içinden çıkılmayacak bir hâl alacaktır. Hakkaniyetli bir düzenleme yapılmak isteniyorsa öğretmenlere hiçbir sınıflama yapmadan, gelin, diyelim ki on yıllık hizmet süresi olana uzman öğretmenlik hakkını verelim -uzman öğretmen de demeyelim, öğretmen diyelim- yirmi yıllık hizmetini doldurana başöğretmenlik hakkı, ne veriyorsanız onu da verelim ve öğretmenlere eşit şekilde bir muamele yapalım. Öğretmenlik mesleğinin de saygınlığını bu şekilde korumuş olalım.

Bakın, biraz önce Komisyon Başkanı "Efendim, hekimlerde de uzmanlık var." diye bir savunmaya geçti. Ben de bir uzman hekim olarak ifade etmek istiyorum. Uzman hekimin yaptığı iş ile pratisyen hekimin, aile hekiminin yaptığı işler farklıdır Sayın Başkan. Dolayısıyla da burada bir eşit işe eşit bir ücret veya statü söz konusu değildir.

Eğitimde de kariyer vardır, eğitim fakülteleri vardır, isteyen orada kariyer yapabilir, doçent, profesör olabilir. Bu getirdiğiniz teklif, inanın, millî eğitim sistemimiz içine konulan bir bombadır. Bu nedenle gelin, buradan vazgeçin diyoruz.

Bir öğretmen eşi olarak da buradan sesleniyorum. Bakın, çıkarken yine eşime sordum ve bana dedi ki: "Biz sadece 3600'ü istiyoruz, başka hiçbir düzenleme istemiyoruz." Yani bu öğretmenlerin sesini buradan dile getirmek istiyorum. Bu, uygun bir yasa değildir. Gelin, bu yoldan vazgeçin.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)