GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elâzığ'ın Maden ilçesine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:5
Birleşim:53
Tarih:15.02.2022

GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bugün Genel Kurulu, Elâzığ'ımızın Maden ilçesindeki -cumhuriyet tarihimizin en zengin maden yataklarının bulunduğu- maden yataklarının özelleştirilmesiyle ilgili, ihale süreciyle ilgili bilgilendirmek isterim.

2019 yılından bugüne kadar Elâzığ'ın Maden bölgesinde MTA Genel Müdürlüğünün sondajlarıyla başlayan bir maden arama çalışması vardı ve bu sonuçlandı. Türkiye cumhuriyet tarihimizin en zengin maden yatağının olduğu bir bölge tespit edildi; burada altın, bakır, kurşun, çinko, demir ve kobalt madenleri var. Yalnızca bir maden de değil, birden fazla, birkaç niteliği ve özelliği taşıyan çok zengin maden yatakları var. Burası, Elâzığ Maden ilçemiz zaten daha önce de bakır işletmeleriyle ünlü, ta Osmanlı'dan günümüze kadar bakır işletmelerinin olduğu bir bölge. Bu konuyla ilgili Elâzığ'da yoğun bir siyasi birliktelik oluştu. Özellikle ben buradan... Elâzığ AK PARTİ milletvekilleri de bu ihalenin bu şartnameye göre yapılmasının son derece sakıncalı olduğunu basına açıkladılar, kamuoyunu bilgilendirdiler. AK PARTİ'nin, MHP'nin, CHP'nin, İYİ Partinin, DEVA Partisinin, bütün siyasi partilerin il başkanları da aynı şekilde bu ihalenin bu ihale şartnamesiyle yapılmasının doğru olmadığını kamuoyuna açıkladılar. Elâzığ Ticaret Odası, Elâzığ Sanayi Odası, Elâzığ Belediye Başkanı, sivil toplum örgütleri, herkes bu ihalenin bu şartnameyle yapılmasına tepki verdi, "Doğru değil." dediler.

Peki, bu maden alanında bulunan maden rezervinin parasal değeri ne kadar, bir tahmin edin? Yine, cumhuriyet tarihimizin en zengin madeni. Şu ana kadar maden bölgesindeki yüzde 100'lük alanın yüzde 30'unda sondaj çalışması yapıldı, yüzde 70'inde hâlâ sondaj çalışması yapılmadığı hâlde yüzde 30'luk bölümde çıkan madenin parasal değeri 15 milyar dolar. Yüzde 100'ü değerlendirildiği zaman, 30 milyar doların üzerinde bir para değerinde rezervin olduğu tespit edildi. Bu bilgiyi nereden aldık? Bu bilgiyi daha önceden Maden bakır işletmelerinde çalışan jeoloji mühendislerinden, maden mühendislerinden, o bölgeyi bilen MTA'dan bazı teknik arkadaşlarımızdan aldık; yaklaşık 30 milyar dolarlık bir alan. Tabii ki bu ülkenin yer altı zenginlikleri çıkarılmalı, ekonomiye kazandırılmalı. Yani biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne madenlerin çıkarılmasına karşıyız ne de servet düşmanlığımız var ama madenlerimiz bir ülkenin millî kaynağıysa, millî değeriyse bu madenler özel girişimcilere, teşebbüslere, şirketlere peşkeş çekilmeden millî değerlerimizle millî kasamıza, hazinemize, devletimizin kasasına bizim bunu sokmamız lazım. Bir tarafta "Ekonomik kriz var." diyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşik Arap Emirlikleri'nde görüşmeler yapıyor, anlaşmalar yapıyor, 5-10 milyar dolar için uluslararası görüşmeler yapılırken 30 milyar dolar olan kendi kaynağımızla ilgili -işte, şimdi gösteriyorum; buradan isim zikretmek istemem, ifade etmek istemem- bu teknik şartnameye göre alan kişi belli, şimdiden belli. İhalenin idari şartnamesi var ama ihalenin teknik şartnamesi yok yani rezerv alanlarındaki çıkabilecek madenlerin ölçüsü nedir, miktarı nedir, kapasitesi nedir, teknik vasıfları nedir; hiçbir şey yok, teknik şartname yok. Ve ayrıca, bu ihaleye girmek için 2 milyarlık teminat mektubu vereceksiniz, 2 milyar yani 150 milyon dolarlık teminat mektubu vereceksiniz. Bu 150 milyon dolarlık teminat mektubunu verdikten sonra ihale sizde kalırsa, ÇED raporunu alamazsanız ihale iptal edilecek ve sizin 150 milyon dolarlık teminat mektubunuz devlet hazinesine irat kaydedilecek. Yani bu ne demek? "Benim istediğim birisi bu ihaleyi almazsa ÇED raporunu vermem, teminat mektubuna el koyarım." Şimdi, bizim isteğimiz ne, bizim beklentimiz ne? Bizim isteğimiz ve beklentimiz şu: Bu kadar ekonomik bir değeri olan, ülkenin millî serveti olan ve ülke bu kadar bir ekonomik krizdeyken, kaynaklarımızı devlet adına, kamu adına doğru kullanmak varken bunu yalnızca özel bir teşebbüse, bir şirkete ihale etmek doğru değil. Amacımız şu: Burada kamu-özel ortaklığı olmalı; yüzde 51 hisse devletin olmalı, yüzde 49 özel teşebbüsün olmalı; parası olan herkes hisse almalı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Mesela Maliye Bakanımız açıklıyor. Neyi açıklıyor? Diyor ki: "Yastıkaltında 5 ton altın var, ekonomiye kazandıralım. Getir, faiz vereyim." Hani, faize karşıyız ya! Peki, öyle yapacağınıza buranın yüzde 51'ini devlet işletsin; yüzde 49'unu açın borsada teşebbüsçülere, adam altınını bozdursun, Elâzığlı vatandaş, yurttaş, şirket sahibi gelsin, buradan hisse alsın ve kâr ortağı olsun veya yüzde 51'ini özel şirkete verin, yüzde 49'u devletin olsun. Yani devletin işin içinde olmadığı, devletin kazanç elde etmediği bir özelleştirme mantığı bir peşkeş mantığıdır. Bu alanın kesinlikle kamu adına çalıştırılması lazım.

Bakın, sayın milletvekilleri, AK PARTİ milletvekillerine de teşekkür ederim, siyasi parti il başkanlarına da teşekkür ederim. Şimdi, bakın, bu yalnızca Elâzığ genelinde yapılan bir ihale değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜRSEL EROL (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika daha rica edebilir miyim?

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

GÜRSEL EROL (Devamla) - İhaleyi Adıyaman'da bir maden bölgesiyle birleştirmişler yani bu ihaleyle hem Elâzığ'daki bir maden bölgesini hem de Adıyaman bölgesindeki bir maden bölgesini birleştirmişler. Burası nere? Burası Elâzığ Maden. Burası nere? Adıyaman maden sahası. Peki, sınır komşumuz mu? Hayır. Sınır komşumuz neresi? Malatya, Diyarbakır. Peki, bu ihaleyi niye birleştiriyorsun? 2 farklı il. Yani sınır ili olsa, oradaki maden yatağının damarı diğer ilde de olmuş olsa dersin ki: "Proje bütünlüğü var, 2 ihaleyi birleştiriyorum." Farklı iller. Talebimiz, 2 ihalenin birbirinden ayrılması. Elâzığ'daki ihaleyi ayrı yapın, Adıyaman'daki ihaleyi ayrı yapın; 2'si birbirinden farklı. Ve bu idari şartnameyle asla ihale yapılmamalı. Bu idari şartname ihaleyi kimin alacağını, kimin gireceğini resmen tarif etmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜRSEL EROL (Devamla) - Başkanım, bir dakika daha...

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Toparlıyorum, toparlıyorum.

BAŞKAN - İki dakika verdim. Bitirelim lütfen, selamlayalım.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Bunu nasıl tespit edeceğiz? Yarın ben bu firmanın hangi firma olacağını noterden tutanak hâline getireceğim ve kasama koyacağım, hatta Meclis Genel Sekreterliğine teslim edeceğim; hangi firmanın alacağını... Tabii, o firmanın yan firmaları da olabilir.

Bizim talebimiz; ülke adına, kamu adına, devlet adına, millî servet adına talebimiz, devleti zarara uğratmayın. Bu işin içinde devlet olsun, bu işin içinde adalet olsun, bu işin içinde şeffaflık olsun, bu işin içinde katılım olsun, bu işin içinde Elâzığ halkının mutlaka bir menfaati olsun, mutlaka bir yararı olsun diyorum.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)