| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moldova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sürücü Belgelerinin Karşılıklı Olarak Tanınması ve Değiştirilmesine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 15.02.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 293 sıra sayılı uluslararası anlaşmayla ilgili Kanun Teklifi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Moldova Cumhuriyeti Hükümeti'yle yapılan Sürücü Belgelerinin Karşılıklı Olarak Tanınması ve Değiştirilmesine İlişkin Anlaşma'nın 2 ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayacağını düşünüyor, hayırlı olmasını diliyorum. Bu bağlamda, Moldova sınırları içindeki özerk Gagavuzya bölgesiyle ilişkilerimizin daha da artırılması gerekmektedir. TİKA ve YTB faaliyetlerinin çok daha kapsamlı hâle getirilmesinin önemli olduğunu da vurgulamak istiyorum. Gagavuz Türkleri bugün Avrupa, Rusya ve Moldova Hükûmeti arasında sıkışmış durumdadır. Rusçanın çok yaygın hâlde günlük dile dönüştüğü, dinî olarak kiliselerinin Rusya etkisi altına girdiği de maalesef bilinmektedir. Türkiye olarak bu soydaş toplumu güçlü tutmak, kimliklerini geliştirmek için her türlü desteği sağlamak millî bir görevimizdir.
Kıymetli milletvekilleri, gündem uluslararası anlaşmalar olunca, yakın zamanda yine bu şekilde görüşeceğimiz bir anlaşma dizisi hakkında birkaç söz söylemek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti kapsamında dün Birleşik Arap Emirlikleri'yle 13 uluslararası anlaşmanın imzalandığını da öğrenmiş bulunmaktayız. Mesela, İletişim Başkanımız medya ve iletişim alanında iş birliği öngören bir anlaşmaya imza atmıştır. Bu anlaşmayı görünce havuz medyasından Yeni Şafak'ın şu manşeti de hemen aklımıza gelmiştir: Bakın, kıymetli milletvekilleri "Emirin Siber Casusları" Sormak istiyorum: Şimdi, biz Emirin siber casuslarıyla iletişim ortaklığı mı yapacağız? Bir başka manşet: "Birleşik Arap Emirlikleri-PKK Hattı Çocuk Ticareti" Altında da şöyle yazıyor: "Libya, Mısır, Sudan ve Yemen'de kan döken Birleşik Arap Emirlikleri..." Bakıyoruz, kan döken, PKK'yla çocuk ticareti yapan Birleşik Arap Emirlikleri'yle savunma sanayisi alanında anlaşma imzalamışız; oh, ne güzel! Sormak istiyorum: PKK'yla iş birliği yapan Emirlikler'e SİHA da satacak mısınız? Bir başka fotoğraf: "Şerefsiz Bunlar" Sayın Cumhurbaşkanının birlikte masaya oturduğu veliaht prensin, sosyal medya trolü olduğu iddia edilen bir şahsın Peygamber Efendimiz ve ashabıyla alakalı çirkin sözleri haklı olarak böyle tanımlanmıştı gazetede. Veliaht prensin bu trolü de görüşmelerinizde var mıydı diye Türk milleti adına merak ediyoruz. İletişim Başkanının imzaladığı anlaşmadaki medya ve iletişim iş birliğine bu kişi de dâhil mi? Onu da milletimiz adına sormak istiyoruz. Son olarak da, hepimizin bildiği, İçişleri Bakanının, Sayın Soylu'nun 15 Temmuz darbe girişiminin ve FETÖ'nün arkasında Birleşik Arap Emirlikleri'nin olduğu sözlerini hatırlatıyoruz. Hiç zihnimizden çıkmayan bu sözler AK PARTİ iktidarının FETÖ'yle mücadelesinin ne kadar sanal ve ne kadar sözde olduğunun uluslararası bir göstergesi olarak karşımızda duruyor. Sayın Cumhurbaşkanının övgüler dizdiği "Sorumluluklarının bilincinde." diye tanımladığı "Büyük Türkiye mücadelemizde bizleri yalnız bırakmamıştır." dediği Yeni Şafak gazetesinin manşetleri maalesef bunlardır.
Şimdi sormak istiyorum: Övgüler dizdiğiniz bu medya kuruluşu mu yalan haber yapmıştır yoksa iktidar bu gerçekleri bile bile, FETÖ'yle iş birliğini göre göre Birleşik Arap Emirlikleri'yle masaya mı oturmuştur? Türk milleti adına bunu sormamız gerekiyor. Ülkeyi soktuğunuz ekonomik krizden sanal olarak çıkarmak için Emirlikler'in şaibeli yönetiminden, kanlı parasından ve İsrail'le olan ilişkilerinden dahi medet ummaktasınız. Ben bu anlaşmaların tamamını seçim yatırımı olarak görüyorum. AK PARTİ iktidarı seçimlere giderken her türlü sözünü yutacak, her türlü hakareti de görmezden gelecektir. İsrail Cumhurbaşkanını Türkiye'de ağırlayacak olan AK PARTİ iktidarıdır, Birleşik Arap Emirlikleri'yle masaya oturan AK PARTİ iktidarıdır. İktidar bu gidişle, seçimi kaybetmemek için Millet İttifakı'na katılma başvurusu yaparsa hiç şaşırmayın.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Hadi be! Üf, hadi! Komik oluyorsunuz!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Kısacası, iktidar her zaman kendi suçunu örtmek için...
Millet İttifakı'yla iş birliği yapmak Birleşik Arap Emirlikleri'nden medet ummaktan daha şerefli bir görevdir. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Siz hayal görüyorsunuz, hayal. Bunlar boş hayaller, boş.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bravo. Başbakanları geldi, başbakanları!
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - 7'nci ortağınız kim, 7'nci ortağınız?
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Kısacası, iktidar her zaman kendi suçunu örtmek için sığındığı dış güçlere bu sefer gerçek manada sığınmıştır, bize de "Dış güçlerle ittifakınız hayırlı olsun." demek düşmektedir.
Değerli milletvekilleri, ülkemizi bu ilkesiz dış politika ve ekonomik krize sokan, ortak akıl ve demokrasiden uzak Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemidir. Bu mutasyon geçirmiş hükûmet sisteminden kurtuluş için toplumsal bir uzlaşı şart olmuştur. Bu uzlaşının fotoğrafı da geçtiğimiz günlerde 6 siyasi partinin Genel Başkanlarının katılımıyla onurla verilmiştir. Bu fotoğraf, öncelikle, toplumsal olarak demokrasi yönünde hareket edecek bir siyasetin inşasını sağlayacaktır. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş olayı başlayacak, siyasi iklimde AK PARTİ ülke menfaatleri için böylece fotoğraf karelerine rahatça girebilecektir. O yüzden üzülmesinler, yüzlerce "tweet" atıp "Nereden karalarız?" derdine düşmesinler. Millet İttifakı sizi de bu siyasi gerginlikten kurtaracaktır. Millet İttifakı, sizi dış güçlerle ittifak yapmak zorunluluğundan da kurtaracaktır ancak bu zamana kadar asıl gündeminizin ekonomi olduğunu unutmamalısınız.
Kıymetli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanının tabiriyle, biraz "yaygara yapmak" istiyorum. İktidar, ekonomiyle alakalı yüzeysel bazı önlemler almaya çalışmaktadır ancak görüyoruz ki bunu, tamamen enflasyon verilerini manipüle etmek için yapmaktadır. Ankara'da siyasi hayatının en büyük yenilgisini almış olan Sayın Özhaseki "Enflasyon düşerse oylarımız artar." açıklamasını maalesef yapmıştır. Görünen o ki AK PARTİ, TÜİK eliyle enflasyon verilerini düşük göstermek için önlem almayı tercih etmektedir ancak unutulan bir şey vardır: Vatandaş sizin açıkladığınız rakamlara asla güvenmemektedir; vatandaş markete, pazara gittiğinde, evine faturalar geldiğinde gördüğü tabloyu değerlendirmektedir. Pek çok alanda dışa bağımlı hâle getirdiğiniz Türkiye, bu kadar değersizleşmiş bir para birimiyle asla güçlü bir ekonomiye erişemeyecektir. Enerjide dışa bağımlı bir Türkiye'de istediğiniz kadar vergi düşürün, yine o faturaları vatandaşın ödeyebileceği hâle getirmeyi iktidar yüzünden başaramayacaklardır. Enerjiyi sübvanse etmeye devam ettikçe başka yerlerde de vergi artışları yapılacaktır çünkü kaynakları üç beş müteahhide, çok maaşlı bürokratlara, lükse ve şatafata harcamaktasınız çünkü vatandaş evde elektrik yakamazken siz Beştepe'de sarayınızı, Bakan Nebati Bey'in gözleri gibi ışıl ışıl yakmaktasınız. Yaptığınız her hareket bir tarafı düzeltirken başka bir tarafı bozmaktadır. Artık çıkmaz sokaktasınız, yolun sonu görünüyor. Kendinizle birlikte Türk milletini de o çıkmaz sokağa hapsetmeye çalışmaktasınız ancak Türk milleti size muhtaç değildir, sizi bu ülkeye iktidar yaptığı gibi göndermesini de bilecektir.
Saygıdeğer milletvekilleri, ekonomik kriz en çok bu ülkenin geleceğini vurmaktadır, ülkemizin gençleri ekonomik krizden ağır bir şekilde etkilenmektedirler. Yurt dışında az da olsa bir eğitim alabilmek hayal olmuştur. Ceplerinde ortalama bir telefonla gezebilmek, şuursuzca saldırıya uğrama sebebi olmaktadır. Gençlerin iş bulması ise gittikçe daha zor şartlara bağlanmaktadır. Alınan eğitimlerin karşılığı asla bu olmamalıdır. İşte, ülkemizin bu tablosu gençleri ülkemizden ayrılmaya itmektedir. Her gün sosyal medyada "Türkiye bir doktor, bir mühendis, bir yazılımcı kaybetti; Avrupa'daki şu ülke bir motorlu kurye kazandı, bir garson kazandı." gibi ifadeleri görmekteyiz maalesef.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bu ülkenin gençlerini Avrupa'da, mesleklerine asla uymayan işleri yapmaya mahkûm eden iktidar, Türkiye'nin geleceğini karartmaktadır. Kısaca, bu iktidar elektrik faturalarıyla evleri kararttığı kadar geleceğimizi de karartmaktadır. Siz bunlara "yaygara" diyebilirsiniz ama bu, milletimizin gerçek düşünceleridir, düşünmeye davet ediyorum. Eğer bu millete biraz sevginiz varsa sizleri "Enflasyon düşerse oylarımız artar." demek yerine "Gitsek de kalsak da bu milleti nasıl düzlüğe çıkarırız?" diye düşünmeye sevk ediyor, bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)