GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moldova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kongaz Süleyman Demirel Moldova Türk Lisesi Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:55
Tarih:17.02.2022

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önce hafızalarınızı tazelemek için kısa bir tarihî bilgiyle, hepinizin bildiği bilgilerle girmek istiyorum. On iki Ada 1911'deki Trablusgarp Savaşı sonrasında 18 Ekim 2012'de İtalya'yla imzalanan Uşi Antlaşması'yla geçici olarak İtalya'ya bırakıldı. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Ege adaları Yunanistan'da, On iki Ada İtalya'da kaldı; Türkiye elinde ise fiilen Gökçeada, Bozcaada ve Meis'ten başka hiçbir ada kalmadı. O sırada padişah, Vahdettin'di. Musul ise Mondros'tan hemen sonra 10-11 Kasım 1918'de İngilizler tarafından işgal edildi; yine padişah, Vahdettin'di.

Bir de "Lozan Anlaşması'yla maden ve petrol çıkaramıyoruz." yalanı var. Osmanlı Dönemi'nde, 19'uncu yüzyılda, petrolleri ve madenleri yabancıların kontrolündeydi. II. Abdülhamit Türkiye'nin bor kaynaklarını 1887'de bir İngiliz şirketine, Ereğli Kömür İşletmelerini de 1882'de Fransız ve İtalyan şirketlerine teslim etmişti. Değerli arkadaşlar, eğer bu Lozan'la maden bulma yasağı olduğu doğru olsaydı, siz televizyonlara çıkıp "Gaz bulduk." propagandası yapamazdınız.

Şimdi, bütün bunları niye söyledim, niye söyledim? Hepimize sesleniyorum, tüm Meclise muhalefeti ile iktidarıyla: Esasen şimdi adı geçecek olan şahsı muhatap almak istemezdim çünkü Sayın Tayyip Erdoğan kendisini siyaset dışına iterek hak ettiği yere göndermişti ama son zamanlarda çocuklarının Sayın Cumhurbaşkanının uçağında tekrar ortaya çıkmaları ve kendisinin de Cumhurbaşkanlığı danışmanı olacağına dair dedikodular bu "tweet"i ciddiye almamı gerektirdi. Şimdi bu "tweet"e iyi bakın, bütün Türkiye iyi baksın. Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek "tweet"inde "Batum'u, Musul'u, Halep'i, Rakka'yı, Süleymaniye'yi ve Kerkük'ü Lozan'da satanlara lanet olsun." diyor, "Bugün buralar Türkiye topraklarına dâhil olsa ekonomik sıkıntı mı kalırdı?" diye devam ediyor ve ekliyor FETÖ'vari bir bedduayla bitiriyor, FETÖ'vari bir bedduayla: "Bu toprakları yabancılara peşkeş çekenlerin mezarları ateşle dolsun inşallah." diyor.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Yuh olsun ona!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Şimdi, bakınız, burada ekonomik başarısızlığa kılıf arayacağım derken önce Lozan'ın bence başarılı kahramanı İsmet Paşa'ya, sonra yaptığı bütün işleri Atatürk'ün bilgisi dâhilinde yaptığı için Büyük Atatürk'e ve en sonunda da Lozan Anlaşması'nı imzalayan Gazi Meclise ağır bir hakaret vardır, Gazi Meclise hakaret edilmiştir! Bu şahıs, sıradan bir şahıs değildir; Türkiye Cumhuriyeti devletinde o şikâyet ettiği cumhuriyet sayesinde yirmi beş sene büyükşehir belediye başkanlığı yapmış bir şahsiyettir. Buradan, hepimizin ortak kararıyla ve Sayın Başkan Vekilimize seslenerek Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bu şahıs hakkında Meclisin manevi şahsiyetine ve kurucularımıza, kurtarıcılarımıza hakaret suçundan suç duyurusu yapılmasını teklif ediyorum arkadaşlar. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)