| Konu: | Ağrı'nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 22.02.2022 |
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Teşekkür ederim Başkan.
Ağrı'da yaşanan sorunlara dair söz aldım, Genel Kurulu da saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, aslında Ağrı'nın sorunlarına ilişkin defaatle bunu kürsüde gündeme getirdik, onlarca defa önerge verdik ama maalesef kentimizde yaşanan sorunlara dair herhangi bir adım atılmadı, hatta yanlış politikalardan kaynaklı bu sorunlar gittikçe derinleşiyor yani kentin yaşam alanına dair nereye yüzünüzü çevirseniz çok ciddi sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Eğitimden sağlığa, belediye hizmetlerine, iş yaşamına, nereye yüzünüzü çevirseniz ciddi bir kriz ve kaos yaşanıyor Ağrı'da. Yani özellikle son yirmi yılda birçok yetersizliğe rağmen kent kendine yetiyordu ama son yirmi yılda uygulanan politikalar kentteki bütün yaşam alanını krize çevirmiş durumda. Bakın, biz, tarım ve hayvancılıkta aslında kendimize yeten bir kenttik ama AKP'nin uyguladığı politikasızlıktan kaynaklı şu an kentimizde tarım yapılamıyor, çiftçiler borç batağında, insanlar "Bu sene acaba tarlamı ekeyim mi, ekmeyeyim mi?" diye düşünmek zorunda çünkü mazot fiyatları almış başını gidiyor.
Yine, kentimizin sanayisi olarak tarif ettiğimiz Hayvan Borsası durma noktasına geldi. Oysa, Hayvan Borsası sadece Ağrı'nın değil, birçok ilin de gelip gittiği, hayvanların alınıp satıldığı bir canlı merkezdi ama şu an gidin bakın insanlar düşünüyor; ne hayvan alabiliyor ne hayvan satabiliyor çünkü yem fiyatları, yayla yasakları, yine sizin bu yanlış politikalarınız gerçekten ekonomiyi bitme noktasına getirdi kentimizde.
Yine, değerli arkadaşlar, kentimizde derin bir yoksulluk yaşanıyor, gerçekten insanlar açlık sınırında. Bırakın asgari ücreti, bu asgari ücret bizim için artık lüks bir kavram. Ağrı'da 500 TL'nin bile girmediği binlerce hane var ama Ağrılılara elektrik faturası geliyor 1.000 TL, 1.500 TL. Bunu protesto etmek için Doğubeyazıt halkı sokağa indi, itirazını, demokratik hakkını kullandı; haklı bir biçimde buna isyan etti.
Yine, doğal gaz fiyatlarına bakın, arkadaşlar, bu kadar derin yoksulluğun yaşandığı bir kentte en iyi ihtimal 700-800 TL para geliyor. "Neden bu kadar?" diyeceksiniz çünkü bakın, insanlar, bu soğuk hava koşullarına, havanın bu kadar soğuk olmasına rağmen kombisini zaten yakmıyor; günde üç saat, dört saat yakıyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar hep hasta. Yani zaten hastane sorunu da ayrı bir kriz, orada bir hastaneden de söz etmek mümkün değil ama işte bu kadar derin sorunlarla boğuşuyor kentimiz.
Kentin sokakları köstebek yuvasına dönmüş, çöp yığınları almış başını gidiyor. 21'inci yüzyılda, insanlar Ağrı'da kar suyunu içiyor, su olmadığı için karı eritiyor, su olarak kullanıyor. Gençler bu tabloya itiraz ediyor, bu tablonun değişmesini talep ediyor. Bunun için ne yapıyor gençler? Kenti terk ediyor. Sadece bu yıl binlerce genç aslında bir bilinmeze yol aldı, yurt dışına gitmek zorunda kaldı; ailesini, sevdiklerini terk etmek zorunda kaldı. Neden? İnsanca bir yaşam için. Çünkü burada insanca muameleyi görmüyor gençlerimiz; elbette ki keyfî bir şekilde, kentlerini, yurtlarını terk etmiyorlar.
Bakın, gerçek bu iken biz ne izliyoruz televizyonlarda? AKP'li siyasetçiler, Belediye Başkanı bize hayalî bir Ağrı'dan söz ediyor, bizim bilmediğimiz bir gerçeklikten söz ediyor; halka yalan söylüyor, manipüle ediyor. Bakın, geçen gün Belediye Başkanınız bir televizyon programına çıkmış, orada diyor ki: "Ağrı'da 5 bine yakın iş gücüne ihtiyacımız var ama bu gençleri HDP bırakmıyor ki çalışsın." Ya, gerçekten, pes, pes vallahi; bu kadar yalan, insanların gözünün içine baka baka... Bir kentin gerçekliği karşısında bu kadar yalanı nasıl rahat söylüyorsunuz, açıkçası biz artık utanır duruma geldik sizin yerinize.
Değerli arkadaşlar, bakın, gidin Ağrı'ya, İŞKUR binasının önünde siz göreceksiniz gençlerin nasıl kuyrukta olduğunu; o eksi 25 derecede gençler İŞKUR'un önünde geçici de olsa, kısa bir süreliğine de olsa bir iş bulabilme umuduyla o kuyruklarda bekliyor ama gençler iş bulamıyor; HDP engellediği için değil, sizin torpil anlayışınızdan kaynaklı olarak gençler iş bulamıyor. Bakın, bırakın HDP'li gençleri, AKP'li gençler de iş bulamıyor çünkü sizin yandaşlarınızdan, sizin akrabalarınızdan, sizin aşiretinizden Ağrı'ya, Ağrılılara, HDP'lilere, AKP'li gençlere bile sıra gelmiyor ki. Bakın, topluma öncülük edecek, doğruluğu, dürüstlüğü öğretecek imamlar için bile torpil istiyorsunuz, torpille imam atıyorsunuz. Bu anlayışta AKP'ye gerçekten ne derler artık bilemiyorum; bu size mi kaldı yoksa sizin politikalarınız mı artık bunu onaylar noktaya getirdi insan şaşırıyor açıkçası.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Taşdemir.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, kentte kurumlar işlemez duruma gelmiş. Neden? Yine bu ayrımcılık, bu kayırmacılık siyasetiniz yüzünden. Her kuruma sizin siyasetçilerinizden birileri "İllaki benim yandaşım o kurumda yer alacak. Bana yakın olan yer alacak." diyerek kentteki bürokrasiyi, kentteki kurumları yazboz tahtasına çevirdiniz. Kent orada hizmet alamıyor, insanlar muhatapsız kalıyor bu kurumlar karşısında. Açıkçası, artık Ağrı'da yaşanan sorunlara, biriken sorunlara karşı Ağrı'nın AKP'den, AKP'li siyasetçilerden, AKP'nin politikalarından bir umudu yok. Kentimizin hafızası güçlüdür, bu yaşanan sorunlara karşı onurluca yaşam talebi var ve bu yaşam talebinin hesabını da sandıkta AKP'lilerden, AKP politikasından soracaktır, bunu da en yakın zamanda göreceğiz.
Yine, değerli arkadaşlar, kentte en çok duyduğumuz söz şu: "Biz artık bizim sorunumuzu çözmelerini istemiyoruz."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - "Yeter ki televizyonlara çıkıp Ağrı hakkında, Ağrı'yla ilgili yalan söylemesinler; gölge etmesinler, biz başka bir şey istemiyoruz." diyorlar.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)