GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fildişi Sahili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:56
Tarih:22.02.2022

AHMET KAYA (Trabzon) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'ye en büyük döviz girdisi sağlayan sektörlerden biri de nakliyecilik sektörüdür. Türkiye'nin ihracatını yapan, Türkiye'nin ihracatını Rusya'ya ve Türki Cumhuriyetlerine yapan nakliyecilerimiz şu anda çok ciddi bir sıkıntı içindeler. Artan yakıt maliyetlerinin yanında şu anda Rusya'nın Vladikavkaz ve Nalçik bölgesinde yüzlerce Türk tırı ve Türk şoförü mahsur kalmış durumdalar. Bu sorun bir günlük, iki günlük bir sorun değil; bu sorun yaklaşık on üç, on dört gündür süregelen bir sorun. Şoför arkadaşlarımız orada çok ilkel şartlarda, çok büyük bir sıkıntı içinde hayat mücadelesi veriyorlar. Bulundukları "açık cezaevi" olarak konumlandırdıkları o yerde ne tuvaletleri var, ne lokantaları var, ne de yiyecekleri, içecekleri var; hiçbir şeyleri yok. Orada büyük bir sıkıntı içinde kendilerine uzanacak bir yardım eli bekliyorlar. Bu arkadaşlarımız bizlere ulaştılar ama sanıyorum iktidar partisine ulaşamadılar. Buradan özellikle Sayın Grup Başkan Vekili Akbaşoğlu'ndan bu konuya ivedi olarak el atmasını rica ediyorum. Moskova Büyükelçimiz marifetiyle bu konunun ele alınmasını ve bir çözüm üretilmesini rica ediyorum. O insanlar günlerdir orada, çok ilkel şartlarda, bu soğukta büyük sıkıntı içinde yaşam mücadelesi veriyorlar. Gerçekten içmeye dahi suları yok. Beni aradılar, sosyal medyada da videoları var, birçok video paylaştılar, oradan yardım feryatlarını herkes duydu ama sanıyorum size o ses ulaşmadı. Rica ediyorum bu soruna hep birlikte el atalım ve o şoförlerimizi oradaki o mağduriyetten, o sıkıntıdan kurtaralım. Çünkü kendileri şu an onlara uzanacak bir yardım elini bekliyorlar, bunu ifade ediyorlar; bundan kendilerini yoksun bırakmayalım.

Bakın, oradan Ermenistan plakalı tırlar, Gürcistan plakalı tırlar, Rus plakalı tırlar rahatlıkla geçebilirken Türk tırları ıssız bir alanda, hiçbir imkânın olmadığı bir alanda depolanıyor ve günlerce bekletiliyor. Gerçekten büyük bir mağduriyetleri var. Bu konuda lütfen siz de gerekli girişimleri yapın ve bu sıkıntıyı hep birlikte çözelim istiyoruz.

Değerli arkadaşlar, günlerdir Türkiye'deki enerji sıkıntısını konuşuyoruz, artan elektrik faturalarını konuşuyoruz, artış gerekçelerini konuşuyoruz, yaşanan mağduriyetleri konuşuyoruz. Bu konuyla ilgili birçok şeyi konuştuk ama bir şeyi konuşmadık: Biz ne yapacağız? Yirmi yıldır bu ülkenin başında bir iktidar var, biz enerjide böyle bir sıkıntı yaşıyorsak ne yapacağımızı da konuşmamız lazım. Bütün dünya ülkeleri artan enerji maliyetleri ve enerji sıkıntısına karşı birtakım politikalar geliştirdi, geliştiriyor, ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliyorlar ama ülke olarak biz hiçbir alternatif üretmiş değiliz. Bu meseleyi bir akıl süzgecinden geçirmemiz gerektiğini ve enerji politikalarımızı yeniden ele almamız gerektiğini düşünüyorum. Akıl demişken bu ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu Büyük Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk "Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir." demişti. Bilim ne diyor? Eğer siz ülke olarak enerjide dışa bağımlıysanız -ki öyle, yüzde 69 nispetinde enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz- kendi imkânlarınızla çözüm üretin diyor.

Şimdi, bu ülkenin sınırsız güneş olanakları var, rakamlara baktım. Bu ülke, yılın yüz on dört günü kesintisiz güneş alıyor ve yüksek verimlilikte bir güneşimiz var, günlük yedi buçuk saat. Neden güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelmiyoruz mesela? "Yenilenebilir enerji kaynakları" dediğimiz deniz dalgasına neden yönelmiyoruz? Ya da rüzgâr konusunda... Elbette yapılan yatırımlar var, o alanda yapılan faaliyetler var fakat önünde çok büyük engeller var arkadaşlar, bu yatırımları kolaylaştırmamız lazım. "Dışa bağımlıyız." diyoruz, enerjiyi petrolden üretiyoruz, enerjiyi doğal gazdan üretiyoruz, enerjiyi kömürden üretiyoruz, hepsinde dışa bağımlıyız. Evet, dışa bağımlıyız ama bu ülke, kendi yağıyla kavrulabilecek tedbirleri, yöntemleri artık tartışmalı ve hayata geçirmeli.

Geçen, bir organize sanayi bölgesi ziyareti yaptım, bu yenilenebilir enerji kaynaklarına ulaşma konusunda prosedürlerin çok ağır olduğundan bahsettiler. Bunu neden kolaylaştırmıyoruz? Mutlaka bu konuda adım atmamız lazım. Biz hep bahane üreterek bu soruna çözüm bulamayız diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)