| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 23.02.2022 |
HDP GRUBU ADINA ŞEVİN COŞKUN (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grubumuzun önergesi üzerine söz aldım. Genel Kurulu selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Gülistan Doku, 21 yaşında, genç bir kadın. Üniversiteyi okuduğu Dersim'de 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana, bütün kentin kameralarla yirmi dört saat izlendiği kentte o tarihten bu yana kayıp ya da kaybettirildi. Oysaki o kentte herkesin takip edildiğini ve izlendiğini çok iyi biliyoruz. Yedi yüz seksen iki gündür "Gülistan'a ne oldu? Gülistan Doku nerede?" diye sormaya devam ediyoruz.
Siyaset-mafya ilişkilerinin bu kadar ortalığa saçıldığı bir dönemde Gülistan'ın kaybolmasını normal görmek mümkün değil. Şeffaf yürütülmeyen bir süreç söz konusu. Baş şüpheli Zaynal Abarakov'un yurt dışına çıkarılmasına ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmelidir. Şüphelinin annesi Cemile Yücel, CİMER'e yazdığı dilekçede, oğlunun, dönemin Tunceli Valisi Tuncay Sonel ve diğer yetkililerin bilgisi dâhilinde Rusya'ya gönderildiğini ancak olayın açığa çıkarılması üzerine oğlunun Türkiye'ye getirildiğini iddia ediyor. Bir mülki amir genç bir kadının kaybolmasındaki başşüpheliyi neden gönderir? Mülki amirler ve yetkililer tarafından aileye "Kızınız intihar etti." yönündeki iddia hangi bilgiye dayanarak ısrarla söyleniyor. Gülistan Doku'ya ulaşılamamış olması faillerin korunmasına dair birilerinin büyük bir gayret içerisinde olduğunun göstergesi değil midir? Burada kimler korunuyor? Gülistan Doku'nun kaybolması normal görülmemeli ve araştırılmalıdır. Ailenin yedi yüz seksen iki gündür başvurmadığı yer kalmadı. Buna rağmen Zaynal Abarakov neden sorgulanmıyor? Yirmi dört saat bile gözaltında tutulmadı, telefonuna el konulmadı ve gerekli inceleme yapılmadı. Buna karşın, başşüpheli Abarakov'un üvey babası Engin Yücel'in şikâyeti üzerine, acılı aileye, Gülistan'ın ablası Aygül'e, tehdit ve mala zarar verme gerekçesiyle beş ay hapis, 2.250 TL idari para cezası verildi. Evladını arayan bir aileye bu cezanın verilmesinin anlamı şudur: "Kızınızı aramayın." Gülistan'ın ablası Aygül Doku geçtiğimiz ocak ayında bu Meclisin tüm üyelerine mektup göndererek acısını, çağrısını ve adalet arayışını dile getirmiştir. Mektupta, 18 Aralık 2021'de, dönemin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün Dersim'e gitmeden önce, Valinin özel kalemi tarafından gazetecilerin aranarak "Bakana Gülistan hakkında soru sormayın." denildiği iddiaları da belirtiliyor. Bu iddialar hakkında yetkililerin ne dediğini gerçekten merak ediyoruz. Aygül'ün mektubunda dikkat çektiği bir diğer husus ise bugüne kadar Meclisin bu konudaki sessizliğidir çünkü Gülistan'ın akıbetine dair Meclise verilen tüm önergeler yanıtsız bırakılmıştır.
Değerli milletvekilleri, Doku ailesinin evladını bulma arayışları bununla da sınırlı değil. Doku ailesi, anne Bedriye, baba Halit ve abla Aygül Doku dün grup toplantımıza katıldı. Abla Aygül Doku kürsüden "Onların suçunu çok iyi bilmesini istiyorum. Biz Gülistan'ı bugün değil, teslim olduğumuz gün karanlıkta bırakmış olacağız. Biz Gülistan Doku'yu bulmadan, bize bu karanlığı yaşatanlar adalet önünde hesap vermeden teslim olmayacağız. Bugünlerin hesabını hepsinden teker teker soracağımızdan kuşkuları olmasın." dedi. Devlet yetkililerine de çağrıda bulunan Aygül Doku "Benim tek istediğim, 21 yaşında gencecik bir kadını karanlıkta bırakmamanızdır. Gülistan'ı karanlıkta bırakırsak umudumuzu tüketeceğiz. Ben bu acıya teslim olduğum gün öleceğim." ifadelerini kullandı.
Aile bugün diğer partileri de ziyaret etti. Ayrıca, biraz önce ailenin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'la görüşme talebine karşılık ise polisin darp ve gözaltısı oldu, şu anda da gözaltındalar. Yine bir adalet arayışı aslında adaletsizlikle yanıt bulmuş oldu. Oysaki Doku ailesinin bu Meclisten tek bir talebi var, kızlarına ne olduğunun açığa çıkarılmasını istiyorlar. Burada hepimizin vicdani sorumluluğu, Gülistan Doku'nun akıbetinin aydınlatılması, faillerin açığa çıkarılması, yargılamaların önünün açılması için bir an önce araştırma komisyonunun kurulmasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞEVİN COŞKUN (Devamla) - Başkanım toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ŞEVİN COŞKUN (Devamla) - Çünkü Gülistan içimizden birinin kızı, kardeşi, ablası, yeğeni olabilirdi; Meclisin bu hassasiyetle düşünmesi gerekiyor. Bu Meclis aynı zamanda Gülistan'a, ailesine ve kadınlara karşı da sorumluluğunu yerine getirmelidir çünkü bu belirsizlik Gülistan Doku'nun ailesi ve sevenleri için bitmeyen bir işkencedir. Bu işkenceye bir an önce son verilmelidir. Buna son verilmesi için de vicdanınızın sesini dinleyerek önerimize kabul oyu verin; aksi, ailenin acısını daha da derinleştirmektedir. Bu belirsizliğe son vermek için herkesi empati kurmaya davet ediyorum.
Genel Kurulu selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)